The Lumineers - Ophelia
[]
Hayatımın en güzel dönemindeydim. Ailem ve arkadaşlarım sağlıklı, ruh eşim ve ben mutluyduk. Karnımda gün geçtikçe büyüyen ve bizden bir parça olan bebeğimiz artık on dört haftalıktı. Engelleyemediğim, ufak bir göbeğim vardı. Sonunda kendini belli etmeye başlıyordu.
Hepimizin enerjisi yerindeydi. Hamileliğin ara sıra hormonlarımı alt üst ettiği oluyordu ancak Taehyung sayesinde bu dönemler çok kısa sürüyor ve ben çabucak toparlanabiliyordum.
Üstelik mide bulantım çok azdı. Bu da iştahımın daha açık olmasına neden olmuştu. Tabii bundan en çok memnun olan kişi de elbette Taehyung'du.
Mutluydu, mutluydum ve mutluyduk.
"Güzelim, ben çıkıyorum."
Elimdeki ufak kaşığı dondurma kasesine daldırırken kafamı onaylar anlamda salladım. Alfam kafamın tepesine bir öpücük bıraktı.
Aradan geçen bir aylık süreçte en büyük gelişme Sungmin ve Elvis'in kendilerine ait bir eve geçmiş olmalarıydı. Başta zorunluluk sebebiyle olsa dahi onlarla yaşamaya o kadar alışmıştım ki birkaç günüm ağlayarak geçmişti. Haliyle Taehyung ufak tefek krizlerle onları sürekli bize çağırmıştı. Neyse ki fazla uzakta değillerdi.
Okula hâlâ çok sık gidemiyordum. Kimse de bunu dert etmiyordu zaten. Ancak Taehyung artık Sungmin'le beraber şirkette çalışıyordu. Bana sürekli yaptıkları şeylerin sıkıcılığından bahsedip dursa da onun da pek bir şey yaptığı söylenemezdi.
Çünkü Sungmin ilgili amca rolüne bürünmüş, kardeşinin genellikle benimle ilgilenmesine fırsat tanıyabilmek için ona az iş veriyordu.
"Daisy." diye seslendim. Kasemdeki dondurma bitmiş olmasına rağmen kendimi hâlâ tatlıya aç hissediyordum.
Siyah tüylü köpeğimiz koltuğa atladığında arkasından iki yavrusu da onu takip etti. Onları sığmayacaklarını bile bile kucağıma çektim.
Bam ve Tan hızlı büyüyordu. Ayrıca çok da yaramazlık yapıyorlardı. Yine de onlarla vakit geçirirken çok eğleniyordum ve birkaç ay sonra bize bebeğimizin de eşlik edeceği düşüncesi beni heyecanlandırıyordu.
Köpeklerimizle biraz vakit geçirdikten sonra kendimi mutfakta buldum. Hem az önce bitirdiğim kaseyi bırakmış hem de kendime lezzetli kirazlardan almıştım. Havanın güzel olmasını fırsat bilip mutfaktaki cam kapıdan arka bahçeye çıktım.
Baharın gelişiyle bahçemizin kenarlarına diktiğim çiçekler canlanmaya başlamıştı. Günümün çoğunu onlarla ilgilenerek geçiriyordum. Taehyung güneşten etkileneceğimi söylese de ben kafama taktığım şapkama oldukça güveniyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
pray for me ✓
FanfictionTek ihtiyacı ve istediği zihnini uyuşturmak olan Taehyung kendine yeni bir eğlence, okula gelen yeni profesör Jeon Jungkook'u bulur. !warning! uyuşturucu ve bağımlılık konularını içerir. omegaverse. soulmate.