Bölüm 11 ‐ "Hak ettiğin hayatı yaşamalısın."

3.4K 510 330
                                    

Billie Eilish- Watch

Billie Eilish- Watch

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[]

Yorum sınırı 200

Taehyung'un ruh eşim olduğunu öğrendiğim ilk an düşündüğüm tek şey hayatımın asla eskisi gibi olamayacağıydı ve bunu kesinlikle olumsuz anlamda düşünmüştüm. Ancak o beni fazlasıyla şaşırtmıştı. Özellikle bıçaklanmamın ardından çok değişmişti. Ben çoktan o anı zihnimden silmiştim. Hâlâ içimde korku vardı, hava kararınca dışarı çıkmak istemiyordum mesela. Yine de Taehyung bana iyi gelmeye çalışıyordu. Sorun olmadığını ve hallettiğini söylemişti. Ben de ona güvenmeyi tercih ediyordum.

Bir hafta hastanede kaldıktan sonra çıkmıştım. İlk hafta ne kadar istemesem de babamların yanında kalmıştım. İkisi de işlerinden izin alarak bana iyi bakmışlardı ve isteğim üzerine her gün akşam yemeğine Taehyung'u davet etmiştik.

Sonraki hafta ise ailemi zar zor ikna ederek yanlarından ayrılmıştım. Taehyung'un evinde kalmak için ondan izin aldığımda başta beni biraz azarlamış sonra da evimden kıyafetlerimi almam için yardım etmişti. Onun sayesinde çok daha hızlı bir şekilde iyileşmiştim. Artık okula dönmeye hazırdım.

"Domates sosu nerede?"

"Burada. Peki sen ne yapıyorsun?" Yanımda dikilip sos tenceresini inceleyen alfaya gülümsedim ve "Beşamel sos." diye cevap verdim. Elindeki şişeyi tezgaha bırakmadan önce kapağını açtı. Onu alıp tavadaki kıymanın üzerine ekledim.

Beraber lazanya yapıyorduk akşam yemeği için. Yoongi ve Jimin'i de çağırmıştık. Hatta sonra Taehyung, Namjoon ve Seokjin'i de çağırmamı istemişti. Beraber güzel bir akşam geçirmeyi planlıyorduk.

Ailemle beraber kaldığım hafta boyunca Namjoon ve Seokjjn de beni yalnız bırakmamıştı. Onlara büyük bir teşekkür borçluydum. Özellikle de Seokjin'e.

Başta hastanede olma sebebimin Taehyung'la alakalı olduğunu öğrenince biraz ona karşı tavır aldıklarını fark etmiştim ama konuşup yumuşatmıştım onları. Sonuçta Taehyung gidip Jungkook'u belaya sokayım dememişti. Onun canını yakmak için bana zarar vermişlerdi. Ne tuhaf...

"Ne düşünüyorsun dalgın dalgın?"

Yanağıma bir öpücük kondurduğunda gülümsedim. Onunla kaldığım bir hafta boyunca fiziksel temaslarımız oldukça artmıştı. Genellikle o beni kendine çekiyor, sarılıyor ya da öpüyordu. İlk adımları onun atması beni çok mutlu ediyordu.

Taehyung'un çabaladığı bariz bir şekilde ortadayken ona karşı koymam mümkün değildi. Bu ilişkinin başında zaten Seokjin'in önerisi üzerine onu bazı şeylere alıştırmak için çabalamıştım. Alfa, çabama karşı tepkisiz kalmamıştı. Şimdi o kendini bana açıyorken ben yine onu desteklemeyi tercih edecektim. Kimin ne dediği de umrumda değildi.

pray for me ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin