Bölüm 10 - "Ben burdayken hiçbir şey yapamaz."

3.4K 535 281
                                    

The Weeknd - House of Balloons

[]

Hastanedeki ikinci günümde fark ettiğim üç şey vardı: Uyumak çok zor, hastanelerden nefret ediyorum ve Taehyung kesinlikle benimle ilgilenen alfaya karşı öfkesini gizleyemiyor.

İstemsizce dudaklarımı büzmüş, hemşirenin pansuman yaptığı dikiş izlerime bakıyordum. Berbat göründüğümün farkındaydım. Muhtemelen büyük bir iz kalacaktı tenimde. Sorun değil.

Lucas babam adı bilinen bir cerrah olduğundan bir süre hastanede kalmamı rica ettiğinde doktor onun lafını ikiletmemişti bile. Başta bu fikre karşıydım. Çünkü hastane bana iyi gelmiyordu. Ama şimdi düşünüyordum da, Taehyung benimle ilgilenirken neden şikayetçi olacaktım ki?

Alfanın elindeki pamuk tenimde gezindikçe Taehyung'un bedeni kasılıyordu sanki. Yanımda olmasını fırsat bilip elini kavradığımda sıkı bir tutuşla karşılık verdi. Gözlerimi yara izimden çektim.

"İyi misin? Acıyor mu?" Üzerime doğru eğilip konuşan Taehyung'a karşılık hemşire bir anlığına ona baksa da hemen önüne dönmek zorunda kalmıştı.

"İyiyim." dedim gülümseyerek. Canım acır diye mi böyle davranıyordu yoksa kıskandığı için mi, bilmiyordum ama küçük bir çocuk gibiydi. Bu yüzden gülme isteğim artıyordu ona ne zaman baksam.

Hemşire işini bitirip çıktığında hâlâ ciddi bir ifadeyle kapıya bakan alfanın yanağına uzandım ancak dokunma konusunda emin olamadım. Elimi geri çekmek üzereyken aniden bileğimi kavradı ve yanağına yerleştirdi. Gülümseyerek bana yaklaşmasını sağladıktan sonra dudaklarımı diğer yanağına bastırdım.

"Karnın acıktı mı?"

"Evet. Ama bugün hastane yemeği yemek istemiyorum."

Elimi yavaşça çektim yanağından. Kendini affettireceğini söylese de onun için zor olan bir şey hakkında inatçı olmak istemiyordum. Eminim ki böyle yaparak onu daha çabuk alıştıracaktım bazi şeylere. Zorlamanın anlamı yoktu.

Telefonunu eline alıp "Ne yemek istersin?" diye sorunca hiç düşünmeden "Hamburger!" dedim. Canım çok fena hamburger istiyordu!

"Hamburger... Peki. İçecek olarak... Asitli şeyler içmesen iyi olur."

"Milkshake olsun."

"O zaman... Vanilyalı milkshake?"

Kafamı onaylar anlamda salladım. O benim için sipariş verirken keyifli keyifli izliyordum onu. İşi biter bitmez telefonu elinden bıraktı. Göz göze geldiğimizde gülümsemem genişledi.

pray for me ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin