Bölüm 15 - "Ben seninle mutluyum."

2.8K 516 326
                                    

Calvin Harris - How Deep Is Your Love

Calvin Harris - How Deep Is Your Love

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

[]

Yorum sınırı 200

-

Yalan söylemekten nefret etsem de bazen buna mecbur kalıyordum her insan gibi. Çoğu zaman da yalan söylemek yerine blöf yapmayı tercih ederdim. Örneğin iki günlük kısa gezimizde Claud ile gerçekleştirdiğimiz konuşmada kov beni derken tamamen omegamın etkisindeydim.

Alfasını asla ezdirmez. Karşısında kimse onun hakkında olumsuz tek bir kelime bile edemez.

Neyse ki kovulmam gibi bir şey söz konusu olmamıştı. Geziden sonraki bir haftada gayet normal bir şekilde işime dönmüştüm. Tek sorun Taehyung'un evine dönmüş olmasıydı. Kuzeninin onu aradığı bir gün aceleyle çantasına birkaç kıyafet sokuşturmuş, bana minicik bir öpücük verdikten sonra çıkmıştı evimden. Sonradan aradığımda bir akrabalarının öldüğünü, cenaze için Daegu'ya gitmeleri gerektiğini öğrenmiştim. Birkaç gündür okulda da yoktu. Yalnızca telefon görüşmeleri ile konuşuyorduk.

Çok özlemiştim onu. Bunu sık sık dile getirmeye utandığım için bir şey diyemiyordum ve telefondan özlemimi belli etmek de zordu. Neyse ki dün Taehyung geleceğini söylemişti. Sonunda kokusunu içime çekebilecektim.

Tam da bu yüzden sabah erkenden uyanmış, güzel bir duş almış ve alfam için hazırlanmıştım. Onun beni güzel görmesini istiyordum.

Elimde kahvemle koridorda gezinirken Claudius'u görünce duraksadım. Doğrudan bana bakıyordu. Sanırım beni çağırıyordu. Adımlarımı ona yönelttim. Yine bir karın ağrısı vardı belli ki. Benden laf yemeden durmayacaktı.

Önünde durduğumda odasının kapısını açtı içeri geçmem için. Tekli koltuklardan birine yerleştim. O da kapıyı kapattı ve karşımdaki koltuğa oturdu yüzündeki sıkıntılı ifadeyle. Kahvemden bir yudum aldım.

"O gün..." dediğinde bakışlarım gözlerine çıktı. Yorgun görünüyordu. Bıkkın, çaresiz ve üzgündü aynı zamanda. Onu bu hale getiren şeyi merak ettim.

"Saçma sapan konuştuğumu fark ettim. Sen Taehyung'un omegasısın sonuçta. Onu ve alfasını daha iyi tanıyor olman normal. Özür dilerim senden."

"Taehyung'dan?" dedim kaşlarımı kaldırıp. Şaşkınlıkla "Ne?" dedi, tekrar ettim.

"Alfamdan özür dilemeyecek misin?"

Az önce yanlış duyduğunu düşünmüş olacak ki cümlemi duyunca omuzları çöktü. Konu yeğeni olduğunda gerçekten bambaşka bir insan oluyordu sanki. Taehyung'un dediği şey geldi aklıma. Ablası tecavüze uğradı. Onun da kırgınlıkları ve öfkesi vardı, değil mi?

pray for me ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin