Bölüm 18 - "Nefes alamıyorum sensiz."

2.7K 477 357
                                    

Krobak - Broken

[]

Yorum sınırı 200

-

Keskin bir baş ağrısıyla gözlerimi araladığımda aklıma gelen ilk şey yine o oldu. Bu defa gördüğüm kabusun diğerlerinden çok daha gerçekçi olması mıydı beni bu hale getiren? Vücudumun titremesi geçmiş değildi. Hâlâ beynimde onun sesi yankılanıyordu. Yaşlarla dolu gözleri aklıma geldikçe delirecek gibi hissediyordum.

Bitmiş olan serumu çıkarırken başım dönmeye başladı. Eve ne zaman geldiğimi, beni kimin getirdiğini ve ne zamandır uyuduğumu bilmiyordum. Sanırım bayılmıştım. Babalarımı fazla endişelendirmemiş olmayı diledim. Tek başıma dışarı çıktığım ilk seferde böyle bir şey yaşamam... Sinir bozucuydu.

Ayağa kalktığımda duvara tutunmak gerekti. Bedenimde hiç güç yoktu. Berbat bir haldeydim. Yavaş adımlarla odamdan çıkıp salona doğru ilerledim. İçeriden konuşma sesleri geliyordu.

"Baba..." diye mırıldanarak odaya girdiğimde ve karşımdaki grubu gördüğümde gözlerimi kırpıştırdım. Kabus değil miydi? Bunlar da zihnimin bir oyunu değil miydi yani? O gerçekten... Burada mıydı?

"Gel oğlum. Otur biraz."

Lucas babam destek olmak istercesine kolunu tuttuğu an ittim onu gücümün yettiği kadarıyla. "O..." derken sesim titredi. Elimle doğrudan onu işaret ettim. "Onun burada ne işi var!? Siz mi aldınız onu eve?"

Siwoo babam da geldi yanımıza. Omuzlarımı tutup beni kendisine çektiğinde "Bırak." diye mırıldansam da yatıştırıcı feromonları yüzünden karşı koyamıyordum hareketlerine.

Aklım almıyordu. Tam üç aydır benim neler çektiğimi en iyi onlar biliyorsun nasıl oluyordu da onu evimize alıyorlardı? Ve o şerefsiz hangi hakla gelip bu koltukta oturabiliyordu!?

"Çok öfkeli olduğunu biliyorum. Ama onu dinlememiz gerekiyor bebeğim."

"Hayır," diye sayıkladım. Yine yaşlar birikiyordu gözlerime. "İstemiyorum. Gitsin." Babam sırtımı okşamaya başladı. Taehyung'un ayağa kalktığını görünce kaçmak istercesine yüzümü babamın boynuna gizledim. Onu görmek istemiyordum. Aniden karşıma çıkıp bana daha fazla acı çektirmek dışında bir şey yapmıyordu. O etrafta yokken acısını çekmek çok daha kolaydı.

Keyfine göre gidip keyfine göre geri gelemezdi!

"Jungkook..." dediğinde o boğuk sesi duymamak için ellerimi kulaklarıma siper ettim hemen. Böylece babamın göğsünden de ayrılmış oldum.

pray for me ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin