Tek ihtiyacı ve istediği zihnini uyuşturmak olan Taehyung kendine yeni bir eğlence, okula gelen yeni profesör Jeon Jungkook'u bulur.
!warning!
uyuşturucu ve bağımlılık konularını içerir.
omegaverse.
soulmate.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[]
Hamileliğimin son ayında yapmaktan keyif aldığım tek şey şişkin göbeğimin üzerine yerleştirdiğim kaseden buz gibi meyvelerimi yemekti. Bunun dışında herhangi bir şeyin keyif verdiği yoktu bana. Özellikle de on dakikada bir çişim geliyorken...
"Yavru pandalar, bakıcıları tarafından doyurulduktan sonra annelerinin yanına dönüyorlar."
Gözlerimi televizyona sabitlemiş, yavru panda bakımı hakkında belgesel izlerken bir yandan da taktik alıyordum. Sonuçta bizim bebeğimiz de yavru pandalar kadar hassas bir bakım isteyecekti. Canım oğlum... Ona çok güzel bakacaktım.
"Bak..." diye mırıldanırken karnımı okşadım şefkatle. "Ben de seni göğsümde uyutmak için sabırsızlanıyorum."
Sanki beni anlamış gibi ufak bir tekmeyle karşılık verdi. Gülümseyerek kıpırdayan karnımı okşamayı sürdürdüm.
Kapı çaldığında yerimden kalkmayı aklımın ucundan bile geçirmedim çünkü bana bir şeyler hazırlamak üzere mutfağa girmiş olan Taehyung çoktan kapıya atmıştı kendini. Son haftalarda beni olabilecek en az şekilde hareket ettiriyordu. Kilo almış olmamı bahane ederek spor yapmak istesem de izin vermemişti. Ben yine de ara sıra pilates topu üzerinde zıplıyordum. Tabii bunu özellikle onun gözü önünde yaptığımı anlayınca çok sevgili alfam topumu patlatmıştı.
Kendimi her gün onun kucağına atmak istemem benim suçum olamazdı, değil mi? Taehyung çok yakışıklıydı ve sorumluluk almak onu olgunlaştırıyordu. Haliyle beni de azgınlaştırması kaçınılmaz oluyordu.
Özellikle de onu baba olarak düşününce ağzımın suyu akmıyor değildi. Çabucak bebeğimizi doğurup ona bakmadığımız tüm anlarda Taehyung'la vakit geçirmek istiyordum. Hatta bu artık istekten çok ihtiyaçtı benim için.
"Merhaba~"
"Selam!"
Salona giren kişileri gördüğümde oturduğum koltukta dikleştim zorlukla da olsa. Hoseok hemen kolumu tutup "Dur, rahatını bozma." dese de umrumda değildi.
Hiç haber vermeden Taehyung'un arkadaşları gelmişti!
Sevecenlikle "Hoş geldiniz." derken en yakınımda olan Hoseok'a sarıldım. Ardından onun yerini Jimin aldı çünkü beni diğer arkadaşlarıyla paylaşma konusuna kıskançtı. Nayeon ve Erica ile de selamlaştık.
Ellerinde bir sürü poşetlerle gelmişlerdi ve hepsi de çok mutlu görünüyordu.
"Bebişin doğumu yakınlaşınca seni görelim dedik. Belki bir şeye ihtiyacınız vardır diye..." Nayeon çekingen bir tavırla Taehyung'a baktığında benim bakışlarım da sevgilime kaydı. Kollarını göğsünde birleştirmiş, niye geldiniz der gibi bakıyordu arkadaşlarına. Az kalsın belirginleşmiş pazuları dikkatimi dağıtacaktı.
