Tek ihtiyacı ve istediği zihnini uyuşturmak olan Taehyung kendine yeni bir eğlence, okula gelen yeni profesör Jeon Jungkook'u bulur.
!warning!
uyuşturucu ve bağımlılık konularını içerir.
omegaverse.
soulmate.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
[]
Yorum sınırı 150
-
Suratımdaki ıslaklık hissiyle gözlerimi araladığım an görüş açıma giren köpekle başka irkilsem de ellerimi onun siyah, kısa tüylerine atmayı ihmal etmedim. Birkaç saniyeliğine nerede olduğumu unutmuştum. Neler yaşandığını da...
"Merhaba," diye fısıldadım köpeğin kulaklarını kaşıyarak onu rahatlatırken. Salonda yalnızdım. Dün Taehyung'un uyuduğu koltukta ben yatıyordum şimdi. Ne zaman buraya yattığımı bilmiyordum. En son yerde otururken uyuyakalmıştım.
Oturur pozisyona gelip uykumun açılmasını bekledim biraz. Bu sırada görünüşünün aksine oldukça sevecen olan köpek kucağıma yatmış, karnını okşamam için dilini çıkararak bana bakmaya başlamıştı. İstediğini yapıp onu güzelce sevdim.
"Daisy! Gel kızım."
Köpek aniden kalkıp koşarak salondan çıktığında şaşkınlık içinde baktım arkasından. Kendini bana bu kadar sevdirdikten sonra nasıl Taehyung çağırır çağırmaz giderdi? Bir teşekkürü hak ediyordum bence.
Ben de odadan çıktığımda Daisy'nin mutfakta olduğunu gördüm. Mama kabından yemeğini yiyordu. Yavaş adımlarla mutfağa ilerledim. Taehyung yalnızca altındaki eşofmanı ile buzdolabını karıştırıyordu.
Sessiz gitmem onu korkutabilir diye düşünüp "Günaydın." diye mırıldandım. Elindeki süt şişesiyle beraber bana döndü.
"Günaydın uykucu." derken beni kısaca süzmesi hoşuma gitmediği için bakışlarımı kaçırdım. Üzerimde onun kıyafetleri vardı hâlâ. Bende çuval gibi durduğuna emindim.
"Daha iyi misin?"
"Gayet iyiyim. Artık endişelenmene gerek yok sulugöz."
Gözlerimi devirirken "Sulugözmüş." diye homurdandım. Her gün bıçaklanan insan görmüyordum sonuçta. Korkmam çok normal değil miydi? Bence asıl tuhaf olan onların rahatlığıydı. Ya Taehyung enfeksiyon kapsaydı?
Yere eğilip iştahla yemeğini yiyen köpeğin kafasını okşamaya başladım. Bu sırada Taehyung çıkardığı süt şişesini dikleyerek içmekle meşguldü. Ona doğru kaçamak bir bakış attığımda onun da bana baktığını fark ettim. Göz kırparak önüme dönmeme neden oldu.
Aşırı sinirimi bozuyordu bu tavırları. Sürekli hiçbir şey yokmuş, hayatı harikaymış gibi davranıyordu ve bunu yaparken çoğu zaman bok gibi bir hâl içinde olması daha da kötüydü.
