15.BÖLÜM

41 5 0
                                    

                                                                        (Eylem Aktaş)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                                                        (Eylem Aktaş)

Koltukta babannemin dizine başımı koymuş dizi izliyorduk. Dizide bir oğlan öbür oğlanı vuruyordu "dede" kafamı kaldırıp gazetedeki sudokuyu çözmeye çalışan dedeme baktım. Gözlüğünün üzerinden bana baktı "bir insan vurulunca nasıl hisseder" babannem saçlarımı okşadı "neden sordun kızım?" Bu sefer babanneme baktım "merak ettim" dedem gözlüğünü indirdi "gel bakayım yanıma" babannemin dizlerinden kalkıp dedemin yanına oturdum "ben kıbrıstayeken nerden geldiğini anlamadığım bi kurşun tak diye bacağıma isabet etti. Kurşun kemiği kırdı ama dışarı çıkamadı içeride kaldı. Vurulduğumda bacağımda ilk bir sıcaklık hissettim, fakat daha sonra acı yavaş yavaş kendini hissettirdi. Eğer kurşun kemiğe denk gelmeseydi canım acımazdı ama kurşun kemiğe denk geldi"
     başımı salladım "dede ilk ne yaptın peki?" Dedem bir süre düşündü "yaraya bastırabileceğin birşey varsa eğer yaraya baskı yapılması gerek" dedemin dediğini anlamaya çalışıyordum "sen neden sordun bunu?" Gülümsedim "bilmem belki bir gün işime yarar" babannem sitem etmeye başladı "tövebe tövbe kızım. Hiç öyle şey olur mu kim vurucak seni?" Omuzlarımı silkeledim "bilmem ki"

dedem güldü "seni vuranı ben vururum" güldüm "vurur musun sahi dede" dedem saçlarımı öpüp beni kolunun altına aldı "seni vuracak olan adam daha anasından doğmadı. Adamın alnını karışlarım ben" gülüp dedem sarıldım.

~

Kesik nefeslerimin ardından omuzumdaki acıyla bağırıp gözlerimi açtım "eylem dayan sana doktor bulucam" omuzumdaki acı git gide artıyordu "ne doktoru anıl istanbula dönelim" gözlerimi aralamaya mecal bulup araladığımda anılın arabasında olduğumu gördüm "sen ne dediğinin farkında mısın eylem. Derhal doktor bulucam sana" elimi yumruk yapıp kapıya vurdum "istanbula götür beni anıl" kafamı geriye yaslayıp acının giderek artmasını unutmaya çalışıyordum "alo arın, uçağı hazırlat dönüyoruz" gözlerimi aralayıp etrafa baktım "bi bez parçası lazım" anıl arabayı kullanmaya çalışırken arabaya baktı ve arka koltuğa elini uzatıp beyaz tişörtü omuzuma bastırdı "ben yaparım sen beni buradan götür." Gözlerimi açamıyor, kesik nefesler alıyor sonra kafamı geri yaslıyordum.

~
Gözlerim açıp baktığımda anılın kucağındaydım ve uçağın motor sesi kulaklarımı sağır ediyordu "doktor içeride mi?"
-"İçeride abi"
- "arabayı çocuklar getirsin sen benimle gel"
-"abi sinan aktaş arayıp duruyor napalım
-" sikerim sinanı, umrumda değil"
-"leyan hanım da aradı"
-" dönücem ona beklesin biraz"

Omuzumdaki acıyla tekrar bağırdım "anııılll" anıl koşmaya başladı "kurtarıcam seni eylem" nefesi ciğerlerime çekip başımı geriye düşürdüm. Anıl beni koltuk gibi bir yere oturtup koltuğu yatırınca gözlerimi araladım. Uçaktaydım sonra anılı gördüm, arkasında arın vardı önümde ise elinde şırınga tutan doktor. Tekrar anıla baktığımda saçlarımı alnımdan geriye çekip alnımdan öptü "iyi olucaksın" sadece anıla bakıyordum, edişeli yüzüne, dağılmış saçlarına, kızarmış gözlerine "dayanabilecek mi?" Anıl doktora baktı "elindeki morfin değil mi yapsana" doktora bakmıyordum ama anılın yüzündeki sinir bariz belliydi "elimdeki morfin kuvvetli değil" anıl çenesini sıktı "ulan seni buraya ne boka getirttirdik...elindekinden iki tane yap o zaman işini ben mi öğreteyim doktor" anıl tekrar bana baktı "dayan" yavaşça üzerimdeki ceketi çıkardı ve ardında kazağımın yırtıldığını hissettim "elini tutsanız iyi olur"

İLTİMASHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin