Karşımda kollarını kavuşturmuş, sessiz ama her an volkana dönüşecek bir tipte duruyordu. Her ne kadar ona hesap vermek istemesem de ben ve anıldan şüphe etsin istemiyordum "şimdi şöyle" tek kaşını kaldırıp çenesini sıktı "biz tarçınla sahilde yürüyorduk" gözlerini ağır çekimde kapattı "sonra şey oldu... anılda tesadüf ordan geçiyormuş, bende o an ayağımı burkunca yardım etti" çok mu saçma bir yalan olmuştu bu sankiSinan abim beni gözleriyle süzdü "ayağın gayet iyi duruyor" gözlerim ayağıma takılınca başımı salladım "yo değil, bileğimi burktum" o an artık bu ortamdan çıkmam gerektiğini anlayıp taçına seslendim "gel kızım patilerini yıkayalım" sağ ayağımı sendeleye sendeleye banyoya ilerledim.
Her ne kadar şimdilik geçiştirmiş de olsam bunun yarını da vardı ve eminim gözleri artık bizim üstümüzden hiç inmeyecekti. Evet hayatıma karışmasını istemiyorum, birileriyle konuşurken ondan izin alacak elbette değildim ama ya gidip anılı darlarsa...~
Sabah sinan abimden önce uyanıp spor kıyafetlerimi giyindikten sonra telefonumu ve kulaklığımı takıp mutfaktan bir elma aldım. Dün gece odada ben uyuduğum için sinan abim salonda uyumuştu. Üzerindeki battaniyeyi yukarı çekip elmamla evden dışarı çıktım.
Bu kulaklığın en işe yarayacağı şey spor yaparken bana eşlik etmesi olabilirdi. Telefonumu elime alıp rastgele bir şarkı açtım.Hava, saat erken olduğundan biraz soğuk esiyor, ama vakit ilerledikçe havanın ısınacağını bildiğimden ona göre bir şeyler giyinmiştim. Açık bıraktığım kızıl saçlarımı rüzgar savurup dağıtırken elmamdan bir ısık alıp önümdeki yola baktım.
Tam olarak on adım ilerimde küçük bir kızı karşısındaki adam tarafından tokat atıldığını görmemle kaşlarımı çattım. O an gözümün önüne annemin bana yaptıkları gelince sinir kat sayımın arttığını hissettim. Hassas noktam... çocuğa şiddet, kadına şiddet, hayvana şiddet. Benim gözlerimin önünde oluyordu ve ben buna sessiz kalamazdım.
Ağzımdaki lokmayı bitirip bir iki büyük adım attıktan sonra elimdeki elmayı adamın kafasına fırlatmamla elma adamın kafasına çarpıp parçalandı. Sakalları oldukça uzun elinde siyah bir tespih, üzerinde kahve rengi deri montu ayağında ise eski kunduraları vardı. Kulaklığın tekini kulağımdan çıkarıp cebime attım "lan" adam ne olduğunu anlamayıp etrafına bakınınca beni gördü "canına mı susadın sen kızım" büyük adımlarla adama yürümeye başladım "ben susamadım ama sen çok susamışsın anlaşılan"
Adamın önüne kadar gelip sol elimle yakasından tutup sağ elimle yumruğumu burnunun üstüne geçirdim "ben içiririm ama sana suyu" kızı arkama alıp burnunu tutan adama baktım "sen bittin kızım, yazdım seni" sinirlerim tekrar zıplarken kıza kaldırıma çıkması için gözlerimle işaret verdim "nereye yazdın gel göster çok merak ettim o üç kuruş bile olmayan beynine mi?" Adam kanayan burnunu bırakıp bana yumruk sallayacakken yumruğunu tutup sağ ayağımla göğsüne tekmeyi geçirdim.Adam yeri boylarken cebimdeki telefonu çıkarıp polisi aradım. Polisle konuşmam bitmeden adam ayaklanmaya başlayınca topa vurur gibi ayağımla kafasına vurdum "oldun yerde kal benim canımı sıkma" onu tekmemle yere yatırıp sırtına ayağımla bastırdım.
Küçük kız elindeki peçete poşetiyle yanıma gelip bana sarıldı "korkmana gerek yok, polisler şimdi gelir" kız bana başını sallayınca adama eğildim "sizin gibi pislikler yüzünden çocukların başına gelmeyen kalmıyor." Polisler çok geçmeden gelmiş bende küçük kızla beraber karakola kadar gitmiştim.
Kızın annesi yada babası yoktu, adam onu çalıştırıyordu ve ben onu neyse ki yakalamıştım. Dizlerimde oturan kız elimi sıkı sıkıya tutmuştu.Cebimdeki telefon çalınca çıkarıp ekrandaki isimle hemen açtım
"Günaydın"
"Günaydın"
"Bu sabah sporuna eşlik etmek istedim nerdesin?" Etrafıma baktım "karakolda" duyduğum fren sesinin ardından anıl endişeli sesiyle "ne oldu? Sen iyi misin? Hangi karakol hemen geliyorum" parmaklarımla burun kemerimi sıktım "ben iyiyim endişe etmene gerek yok sadece bir olaya şahitlik ettim" anılı da kendi derdimle sürekli endişelendiriyordum "tamam geliyorum konuşuruz"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLTİMAS
Teen FictionAilesi tarafından evden atılıp babannesi ve dedesinin yanında büyüyen bir kız. Yıllar geçip tek başına kaldığında tek bir telefonla bütün düzeni bozulur ve bu saatten sonra bozuk olan sadece düzeni değildir