"Buyrun?" Karşımdaki adam şık giyimli, esmer, kirli sakallı, boyu benim boyumla hemen hemen aynı, gri gözlere sahip orta yaşlı bir adamdı "siz eylem olmalısınız" beni nereden tanıyordu "tanışıyor muyuz?" Adam elindeki stes topunu avucunda döndürdü "ben sizi tanıyorum ama siz beni tanımıyorsunuz?" Tek kaşımı kaldırdım "öyle mi?" Samimi olmayan gülümsemesiyle beni inceledi "ben dedenizin eski bir arkadaşıyım" dedem mi? Benim dedem bu adamı nereden tanıyor olabilirdi "dedemi nereden tanıyorsunuz?"
Önünü ilikledi "kendisi muğladayeken bana çok yardım etmişti, eğitimime destek olmuştu" dedemin böyle birşeyden bahsettiğini hiç hatırlamıyorum ama doğru olabilirdi. Başımı salladım "kendisini muğlada geçen hafta ziyaret ettim, size göz kulak olmamı rica etti" şaşırmıştım doğrusu çünkü dedem birinden böyle birşey istese yıllar önce birine söylerdi, neden şimdi böyle birşeyle birini yollasın ki.bu adamın tipinden gram hoşlanmamıştım bu yüzden kapıyı sıkı sıkı tuttum "anlıyorum ama ben hala ne için buraya geldiğinizi anlamadım" adam hatırlar gibi ceketinin iç cebinden bir kart çıkarıp bana uzattı "karttımı size vermeme izin verin, bir ihtiyacınız olursa beni bu numaradan bulabilirsiniz. Başımı salladım "tamam" konuyu daha fazla uzatmak istemiyordum ve evimden derhal gitmesini istiyordum bu yüzden geçiştirdim "iyi akşamlar" adamın birşey demesine fırsat vermeden kapıyı suratına kapattım.
Kartın üzerine baktığımda bir tır lojistiği olduğunu gördüm adamın adı fermandı. Kimin nesi neyin fesiydi bilmiyorum ama hiç hoşuma gitmemişti.Kartı dolaplardan birine kaldırıp tekrar oturma odasına tam geçicekken tekrar kapı çalınca adamın gitmemiş olabilme ihtimalini düşünüp. Kapıyı açmamla anılın içimi rahatlatan yüzünü gördüm "sen miydin?" Etrafına baktı "başka birini mi bekliyordunuz eylem hanım?" Tabiki bu saçma konuyu ona söyleyip gecemizi huzursuz etmek istemiyordum "hayır hayır, kızlardır diye düşünmüştüm" içeri girip kapıyı kapatıp belimden tutup kendine çekti "bekledin yani?" Benim kalp ritmi mesaisi an itibariyle başlamıştı "şey" eli açıkta kalan tenimden içeri girdi "ney?" Ne diyeceğimi bilemezken ve anılın delici bakışlarının etkisindeyken tarçının havlamasıyla ona eğildi
"Özlediğim bir şey de bu şeker kavanozu" tarçını sevip tekrar ayağa kalkınca gözleri beni ve bedenimi bulunca yutkunup içeriye geçti. Fazla mı abartı olmuştu sanki, hoşuna mı gitmemişti.Kabanını ve ceketini çıkarıp beyaz gömleğiyle kalınca tarçınla oynamaya devam etti "şey, yemek yedin mi?" Beni baştan aşağı süzdü "atıştırmıştık kürşatla" başımı salladım "anladım" tarçını severken bir anda bana baktı "neden ayakta dikiliyorsun" bileğimden tutup beni yanına çekti. Anılla burada tek olmamız ne kadar doğruydu ki... uff at bu kötü düşünceleri kafandan eylem yeter.
Elimi boynuma götürüp ona döndüm "birşey içer misin bu arada?" Kolunu omuzuma attı, gözleri dudaklarımdan ayrılmazken "olur" diyince buzdolabına ilerleyip çilerle aldığımız birayı alıp içeri geçip birini ona verdim. Tarçını bırakıp parmaklarını parmaklarıma değdirerek elimdeki birayı aldı. Yanına oturunca kolu bedenimi sarıp beni kendine yakınlaştırdı "neler yaptın ben yokken" başımı salladım "hiç" gülümsedi "emin misin?" Yutkundum "evet neden?" Dudaklarını büktü "bilmem" yüzündeki gülümsemeyle televizyona döndü "birşeyler izleyelim mi?" Başımı salladım "olur, ne izleyelim?"Saçımın bir tutamını kulağımın arkasına koydu "sen ne tür seviyorsun?" Aklımı başımdan almaya başlamıştı bile "genelde aksiyon ve bilim kurgu" gözleri dudaklarımda gezindi "sen ne seviyorsan onu izleyelim" aksiyon adı adltında bir sürü film vardı ama o an aklıma uyumsuz filmi gelince onu açmaya karar verdim. Salonun ışıklarını kapatıp tekrar anılın yanına oturdum. Elimdeki birayı dudaklarıma götürüp tam içecekken anılın bana bakan gözleriyle durdum "birşey mi oldu?" Başını hayır anlamında salladı "bir kadına bira içmenin ne kadar yakışabileceğini düşünüyorum sadece" yanaklarım kızarırken başlayan filme odaklandım.
Leyan buradaki başrolleri bize benzettiğini söylemişti acaba benziyor muyduk?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İLTİMAS
Подростковая литератураAilesi tarafından evden atılıp babannesi ve dedesinin yanında büyüyen bir kız. Yıllar geçip tek başına kaldığında tek bir telefonla bütün düzeni bozulur ve bu saatten sonra bozuk olan sadece düzeni değildir