3. BÖLÜM "KOKU"

11.7K 608 144
                                    









Sıcaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











Sıcaktı.

Çok, çok sıcaktı. Bir yatakta değil, çölde kızgın kumların arasında yatıyordum. Her bir hücreme, ateşler sirayet etmişti. Dikenleriyle, ara sıra vücuduma batarak uyarıyordu. Sırtıma ölüm korkusunun baskısı binmişti. Kaslarım kendimi kastığım için çok ağrıyordu. Uyanmak şu an benim için çok zordu, fazlasıyla yorgundum.

Ağlamak, korkmak, umudunu yitirmek bütün bu duyguları sırtlamış ve kaldıramamıştım. Hafifçe inlediğimde sağa doğru dönmeye çalıştım ama başaramadım. Bedenimin sıcaklığı dört bir yanımı sarmış, beni su içinde bırakmıştı. Sırtıma yapışmış kazağımı hissedebiliyordum. Sıcaklıkla artan bir koku vardı, çok güzel bir koku. İçime çekmek istiyordum sürekli, hipnoz edici bir etkisi vardı.

Derin derin çekmeye başladım, kokunun kaynağını bulmak istiyordum. Bağımlısı olunacak kadar güzeldi. Her saniye daha çok artarken, tam şu an kendimi aşırı huzurlu hissediyordum. Mırıldanarak kokuya yaklaşmak istedim. Sağ tarafımda bir yerde, çok daha yoğundu. Oraya doğru kafamı kaydırmaya başladım, gözlerimi halen açmıyordum.

Tekrar bir mırıltı çıkartarak yaklaştığımda burnum sıcak, sert bir yere değdi. Koku tam buradan geliyordu. Ellerimi kaldırıp dokunmak istedim. Ellerimi sert, hafif şişik ve oldukça sıcak yüzeye dayadıktan sonra hafifçe burnumu sürttüm.

"Sikeyim." Derin iç çekişle birlikte gelen bir ses duyduğumu sandım, belki de zihnimin bir oyunuydu.

Aynı yere yanağımı dayadıktan sonra buradan hiç ayrılmak istemedim. Alnımda ki ter damlalarını şu an bu yüzeyle paylaşıyordum. Uykunun kolları, artık daha davetkârdı. Karanlığa tekrar hapsolmadan önce, çok kısa bir an kaybettiğim bilincimi bulabildim. Artık tamamen uyanıktım, ancak gözlerimi açmamıştım. Şu an yanağımı dayadığım yeri düşündüm. Hafifçe gözlerimi araladığımda, etrafın netleşmesini bekledim bir süre. Birkaç kez açıp kapattım gözlerimi. Netleşmeye başladığında, önce yine bu oda da uyanmış olmak beni yerle bir etmeye yetmişti. Daha sonra kafamı hareket ettirerek nerede yattığımı görmeye çalıştım.

Çıplak, şişik sert bir göğüs. Gördüğüm ilk şeydi. Karnına doğru indiğimde çıkıntılı kaslarıyla birlikte, en son neler olduğu aklıma geldi. Bir kurtla uyuduğum, hatta üzerimde bir kurtla uyuduğum görüntüleri zihnime doldu.

Bir çığlık duyduğumda, duyduğum çığlık bana aitti. Kafamı kaldırıp kim olduğuna bakmadan, kendimi yataktan aşağıya attım. Dizlerim üzerine düştüğüm için canım yanarken, yine kapıya koştum. Nefes nefes bir şekilde kapıya vardığımda kolu deli gibi aşağı yukarı hareket ettirmeye başladım. Tekrar, tekrar denerken yine açılmadı. Yorgundum ama her defasında korkum bana hareket etme gücü veriyordu.

PENÇEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin