Keyifle okumanız dileğiyle, yorum yapmayı ve yıldıza basmayı unutmayın lütfen.
✈️
"Gönül hissetmezse kulak duymuş neylesin, kalp sevmedikçe el dokunmuş neylesin."
Hz.Mevlana
II
Kapı tıklanmasıyla gözlerini açtı Seher. Zümra gideli yarım saat olmuş akşam karanlığı çökmek üzereydi. Altan yüzünden hunharca ağladığı için kendini halsiz hissediyordu. Gözlerini ovalayarak yorganı kaldırıp ayaklandı. Üzerinde hala aynı elbise vardı ve kırışmıştı. Saçlarını toplayıp komodine bıraktığı şalla örttü.
Duvardaki saate baktığında dört buçuğa geldiğini gördü. Çakır gelmiş olabilir miydi? İyide buluşmalarına daha bir buçuk saat vardı. Heyecanla odadan çıkıp kapıya ulaştı. Delikten bakma gereği görmeden kapıyı açtığı an karşısında gördüğü kişileri çıkaramadı.
İzbanduta benzeyen iki adamın ne işi vardı kapısında?
Furkan ve Ali, Seher'in far görmüş tavşan gibi açılan gözlerine tepki olarak hafif bir tebessüm ettiler. Buraya gelme amaçları onu korkutmak değildi. Seher yüz ifadesini toparlayıp, "Buyurun?" dedi kapıyı yarı kapatırken. Esmer tenli, gözleri siyaha çalan Furkan boğazını temizledi. "Seher ALPLER?" diyerek cevabını bildiği soruyu sordu.
Seher şaşkınlıkla baş salladı. Furkan derin bir nefes verdi. "Müsaitseniz biraz konuşabilir miyiz?" derken göz ucuyla yanındaki Ali'ye baktı. Seher'in gözleri mahalleyi tarayıp geri adamlara döndü.
Sarı saçlı ve beyaz tenli Ali, Seher'in tedirginliğini fark edince dikkatleri üzerine çekti. "Biz Organize Suçlarla Mücadele biriminden geliyoruz. Ben, Ali Turgut SARAL ve arkadaşım Furkan HİKMET." dedi ama Seher hala karışan aklıyla olayları anlamaya çalışıyordu. Organize Suçlarla Mücadele derken?
"K-Konu neydi?"
Furkan, "İçeride konuşmamız daha iyi olur." deyip etrafı kolaçan etti. Seher'in tereddütte kaldığını görünce cebinden polis kimliğini çıkarıp gösterdi. Seher gördüğü kimlikle içinden dualar ederek kenara çekildi. Neler oluyordu bir anda?
Yoksa geçen dönem başına gelenlerle mi ilgiliydi?
İki dost ayakkabılarını çıkarıp içeri girdi. Seher'in yönlendirmesiyle oturma odasına geçip oturdular. Ali konuyu uzatmak istemediği için direkt, "Seher Hanım dokuz ay önce uyuşturucu ihbarıyla ilgili bir baskın yapmıştık ve elimize geçen telefonlardan birinde adınızın geçtiği bir sohbet grubu ortaya çıkmıştı." dediğinde Seher yaşadığı dehşetle elini ağzına kapattı.
Korktuğu başına gelmişti. "Ben bir şey yapmadım! Yemin ederim yapmadım! Ne işim olur benim öyle işlerle?" Neyi savunduğunu bile bilmeden dilinden döküldü kelimeler.
Furkan arkadaşının konuya dan diye girmesine hayret etti. Az alttan alsaydı keşke! Zaten aylardır peşinde oldukları bu kızın masum olduğunu biliyorlardı. Furkan ellerini dizlerine koydu. "Merak etmeyin, bir alakanızın olmadığını biliyoruz." deyip uyarıyla Ali'ye baktı. Arkadaşı Altan ÇELİKER meselesi yüzünden fazla gergindi bu sıralar.
Seher duyduklarıyla rahatlamış vaziyette elini kalbine koydu. Yarın Sivas'a gidecekken son dakika golü yemek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MECRUH KARANFİL °En Derin Yaram°
Ficção Geral"Bir kalp ne kadar yara alırsa o kadar sızlıyordu. Benim kalbimse sızlamaktan yorulmuş, sadece kanıyordu..." Naz ÇELİKER 🎲 "Ne b...