77.Bölüm

12.7K 667 438
                                    

Medya : Boran Arslanoğlu

Selamlar. Ben geldimmm

Uzun ve duygusal olan bir yeni bölümle geldim. Bu bölümde yorumlarınızı eksik etmezseniz çok sevinirim. Yazmak çok güzel ama bunun karşılığını almak çok daha güzel. Ve sizin yorumlarınız benim için çok kıymetli eksik etmezsiniz çok sevinirim.

Bölüm duyurularını ve alıntılarını Instagram üzerinden paylaşıyorum arada bir kaç spoi de veriyorum. Beni oradan da takip edebilirsiniz.

Instagram : zeryaofficial

Keyifli Okumalar...🖤

**Geçmiş**

"Oğlum yürü git lan dalga geçme benimle. Kim senden korkar?"

Yusuf yanında oturan arkadaşına yine her zaman ki gibi takılırken Boran ise annesinin en sevdiği olarak yaptığı börek'i yiyerek karşısında ki iki deliyi seyrediyordu.

Kendisine en büyük seyir zevki yaşatan bu ikiliyi her zaman da izleyebilirdi.

"Lan yalan mı söyleyeceğim? Korktu hatta abi bundan sonra sen ne dersen o dedi bana."

Emirhan'ın ikna çabalarıyla Yusuf kahkaha atarak arkasına yaslandı. "Lan siktir git! Sen bunu ebeme anlat anca."

"Aa Yusuf ayıp oğlum. Hiç öyle konuşulur mu?"

Boran elinde tepsiyle yanına gelen annesiyle gülmeden edemedi. Ağzı bozuk kişileri oldu olası sevmezdi annesi. Yusuf'sa tam annesinin zıttında bir karakterde biriydi.

Ne kadar yirmilerinin başlarında olsalarda Havin sultanın sözleri onlar için birer emir niteliğinde olduğu için Yusuf anında yerinde dikleşerek özür niteliğinde kafasını sallamıştı.

Annesi onun için neyse Havin sultanda Yusuf için aynı şekilde öyleydi. Ona saygısızlık yapacağına kafasını kırardı daha iyi.

"Evet Yusuf lütfen biraz terbiyeli ol."diyerek Emirhan da anında tereyağ gibi üste çıktı.

Yusuf börek diliminde bir ısırık alırken aynı anda içinden de canı olan dostuna bir kaç sövme eşliğinde olan kelimelerini düzmüştü. Havin teyzesi olmasa çoktan dışa da vururdu da şuan ona dua etsinlerdi.

Havin üç gencin önünde olan sehpaya biten böreklerden tekrar ekledikten sonra oğlunun yanına geçerek oturdu.

"Annem yine döktürmüşsün ellerine sağlık." Boran annesinin elini tutup üzerine küçük bir öpücük bırakarak en güzel gülümsemesini annesine gönderdi.

Bu dünyada ki her şeyiydi annesi. İyi ki vardı.

"Afiyet olsun canımın içi."dedi Havin yüzünde ki tebessümle.

"Valla ellerine sağlık Havin sultan. Yine döktürmüşsün ha."dedi Yusuf dolu ağızla.

"Ağzındakini bitir de öyle konuş dağdan inmiş hanzo!"dedi Emirhan memnuniyetsizce. Severdi dostunu ama keşke biraz daha insan olabilseydi.

"Si-"

Yusuf tam ağzını açmıştı ki karşısında gördüğü Havin teyzesiyle yüzüne yapmacık bir gülümseme ekleyerek Emirhan'a baktı. "Olur canım kardeşim dediğin gibi yaparım."

Emirhan sırıtarak arkadaşına bakarken bir saat sonra kan kardeşinden yiyeceği dayaktan fazlasıyla bir haberdi.

Havin dalgın bir şekilde öylece yeri izleyen oğluna baktığında içli bir nefes vermeden edemedi. Yaşı küçük olan oğlunun içinin bir o kadar tecrübeyle büyük olduğunu biliyordu ve bu onu daha da üzen bir durumdu.

ZERYA(BERDEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin