Medya : Zerya Arslanoğlu
Ben geldimmm
Umarım keyifle okuyacağınız bir bölüm olur. Ayrıca yeni bölümü okurken satır aralarında yorumlarınızı esirgemezseniz çok mutlu olurum.
Bölüm duyurularını ve alıntılarını Instagram üzerinden paylaşıyorum arada bir kaç spoi de veriyorum takip ederseniz çok sevinirim 🙏
Instagram : zeryaofficial
Keyifli Okumalar... 💙
**Boran Arslanoğlu'ndan**
Dakikalar önce duyduğum şeye hâlâ inanmakta zorluk çekiyordum. Hoş buna pek inandığımı da söyleyemezdim. Yiğit öylece kolay ölecek bir adam değildi. Gerekirse etrafı tozu dumana katar ama yine de kendini kolay kolay ölümün ellerine bırakmazdı. Tanırdım ben onu.
Düşünüyorum dakikalardır düşündüğüm kadar aklıma bir türlü doğru düzgün bir neden gelmiyordu. Arabayı adamın verdiği adrese güya Yiğit'in ölü bulunduğu alana doğru sürerken kafamda binbir düşünce vardı.
Adamlardan bir kısmı zaten orada olacağı için şuan tek gitmekte bir sorun görmüyordum. Hoş şu durumda arkamı kollayacak kafa da değildim. Şuan tek düşündüğüm Yiğit'ti.
Ama bu tedbirsiz olduğum anlamına da gelmiyordu. Hiçbir zaman öylece körü körüne bir olayın içine dalmazdım. Dalarsam da zaten sebebini ve nedenini biliyor olurdum.
Evet Yiğit'le sürekli kavgalarımız olabilirdi hatta neredeyse doğru düzgün anlaşamayız bile ama o benim yanımda duran sayılı dostlarımdan biriydi.
Hasan Arslanoğlu'nun ağa da ağa diye tutturduğu ve zulümlerinin baş gösterdiği zamanlar da bile biraz olsun kaçtığım ve sığındığım kişiydi Yiğit.
Yiğit Algan her şeyi dalgaya alabilir hatta dünyanın umurunda bile olmadığını herkese gösterebilir ama onun sadık bir dost olduğunu asla yalanlayamazdım. Bir çok kez beni sırtımdan vurmaya şansı oldu ama o bunu hiçbir şekilde yapmadı. Yapabilirdi ama o yapmak yerine bizzat benimle birlik olup yanımda durarak sırtımdan vurmaya çalışanları hedef aldı.
Yiğit Algan sırf Defne benim düşmanım diye sevdiği kadın olması hâlde onu benim ellerime bırakan bir adamken şuan onun öldüğüne nasıl inanabilirdim? Ona hâlâ bir can borcum varken şuan onun öldüğüne öylece körü körüne inanamazdım. İnanmamak için fazlasıyla nedenlerim vardı.
Bir dostumun daha ölümüyle yüzleşemeye dayanamazdım. Artık sevdiğim kişilerin öldüğünü kaldıracak bir güce sahip değildim. Ben o gücü geçen yıllarda annemle birlikte toprağa gömdüm.
"Ölmemiş ol Yiğit ölmemiş ve bana bunun o iğrenç eşek şakalarından biri olduğunu söyle. Beni bir kez daha yakınlarımın ölümüyle karşı karşıya getirme Yiğit Algan!"
Arabamın hızını biraz daha arttırdıktan sonra neredeyse bir saatlik yolu yarım saate indirerek Mardin'in çıkışında ki izbe alana gelmiştim. İleride olan topluluktan beni arayan Tekin olmak üzere diğer adamlarımı da onların yanında buldum. Ama bu adamlar için de tanımadığım başka adamlarda vardı.
Tamda tahmin ettiğim gibi..
Hızla arabadan indiğimde yanıma Tekin geldi. Bakışlarımı ona çevirdiğimde yüzünün mahçup bir hâl almasıyla kaşlarım daha da çatıldı.
"Ne oluyor burada Tekin?"
Tekin önce etrafındakilere baktı ardından bakışlarını bana çevirerek, "Ağam ileride Y-yiğit ağam var. Kafasına ateş edilmiş bir şekilde ölmüş. Hemen elinin yanında ise silah.. Bunu kendi yapmış gibi görünüyor."dedi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZERYA(BERDEL)
Teen FictionZERYA💙🖤 Anne ve babasından güçlü olmasını öğrenen Asla kimseye boyun eğmeyen dediğim dedik olan Sadece ziyaret amacıyla geldiği Mardin'e tutsak olacağını bilmeyen, bir yanlış yüzünden töreye kurban olan ama asla, kendi bildiği doğrudan şaşmayan Z...