Yapamam!

15 4 0
                                    

Hastane koltuğunda oturmuş etrafı izliyordum. Kadın doğum bölümü fazlasıyla kalabalıktı. Önümde bir çift vardı. Yanlışlıkla konuşmalara kulak misafiri oldum.

"Hayatım bak iyisin değil mi?"

"İyiyim aşkım."

"Peki canın bir şey çekiyor mu alayım?"

"Bebeğim acaba sen biraz fazla mı telaş yapıyorsun?"

"Elçin ne yapayım? İlk kez baba oluyorum bırak da anı yaşayayım."

"Haaha bebeğim sakin ol. Bebeğimiz de senin gibi olmaz umarım."

"Neyimi beğenmiyorsun?"

"Senin gibi inatçı mı olsun kızımız. Mazallah erkekleri çok peşinde koşturur."

"Birincisi oğlumuz olacak. İkincisi ise kız da olsa asla ve kâtâ erkek sinek bile yanından geçmeyecek!"

Aklıma bebeğimi doğurursam yaşayacaklarım geldi. Benim canım bir şey çekse kimsem yoktu. Canım yansa yardım edecek biri yoktu. Doğumuma bile tek gitmek zorunda kalacaktım.

Ama becerebilir miydim? Becerirsem hayatta canımdan çok sevdiğim kişiden bir parçayla yaşayacaktım. Eğer bunu başarabilirsem hayat arkadaşım yapabilirdim bebeğimi. Onu her şeyden koruyabilirdim. Ama asla yapmayacağım şey İnanç'a söylemekti. Düğün gününden sonra telefonumu bile açmamıştım. Ondan bir iz bir şey görmek istemiyordum.

Düşünürken birden fark ettim ki elim her zaman karnımın üzerinde. Resmen bebeğimle konuşuyor ve birlikte düşünüyor gibiydim. Elimle karnımı ovdum. Sonra yanıma bir kadın oturdu. Karnı şişti. Bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Kaç aylık sizinki?"

"Bilmiyorum..."

"İlk bebeğiniz mi?"

"Evet sizin?"

"Benim ikinci bebeğim tatlım. Peki eşin nerede?"

"Beni terk etti."

"Anladım.... Sana bir tavsiye vereyim tatlım. Biliyorum şuan bir boşluktasın ama ne yaparsan yap bebeğine sarıl onun için yaşa onun için hayata tutun."

Sonra galiba kadının ismini çağırdılar ve odaya gitti. Ben de düşünmeye başladım. Bir oğlumun olması evet farkındaydım başlar çok zor olacaktı ama biraz büyüyünce olacakları hayal ettim.

"Derin Karaduman."

Karaduman'dım değil mi ben? En kısa sürede boşanmam lazımdı. Odaya girdiğimde sedyeye baktım. Ayşegül hanım eldivenlerini takıyordu.

"Lütfen sedyeye geçin."

Beynimde sesler zonklamaya başladı.

"Anne HAYIR!!! Babaa annem beni öldürüyorrr. Baba yardım et BABAAA!! NOLUR!!!" Daha sonra da derin bir çığlık işittim.

Duyduklarımdan sonra bir silkelendim. Resmen elektrik verilmiş gibi hissediyordum. Vücudum titriyordu. Ben bunu yapamazdım. Bebeğime kıyamazdım. Aniden sedyeden indim.

"Be-ben bunu yapamam! Olmaz! Hayır hayır..."

Transa girmiş gibi sadece olmaz hayır diyordum.

"Derin hanım sakin olun lütfen. Yapmamızı istemiyorsanız yapmayız."

"İstemiyorum istemiyorum..."

"Peki öyleyse. Arkadaşlar siz çıkabilirsiniz biz bir görüşme yapalım."

Hemşireler çıkınca bana koltuğu işaret etti ve oturdum.

"Fikrinizi değiştirmenize sevindim. Açıkçası kürtajdan nefret eden insanlardan biriyim. Eşinizi sorsam..."

"Ben evliyim ama anlatmasam olur mu?"

"Peki nasıl isterseniz. Gelin sizi muayene edelim."

Ben sedyeye yattıktan sonra karnıma soğuk bir jel sürdü. Sonra dikkatlice ekrana bakmaya başladım.

"Evet miniğimiz buradaymış. Tam tamına 2,5 aylık. Cinsiyetini daha öğrenemeyiz ama size şöyle söyliyim kendinize dikkat etmeniz lazım. Zor bir ameliyat geçirdiniz. Alkol ve sigara tüketmeyin. En fazla günde bir bardak kahve için ve haftaya sizi tekrar bekliyorum."

"Teşekkür ederim." Jeli bir peçete ile sildikten sonra kalktım ve odadan çıktım. Çıkışta ilk gördüğüm tatlı çifti tekrar gördüm. Gerçekten çok tatlılardı.

Yolda yürürken bir pastanenin önünde durdum. Aslında bilerek durmamıştım. İçgüdülerim söylemişti. İçerden bir koku geliyordu ne olduğunu bilmesem de içeri girdim. Elimi karnıma koydum. Koku beni benden alıyordu. Daha da koklamak istiyordum. Galiba ilk kez aşeriyordum. Çalışan bir kadın bana baktı ve sonra karnımdaki elimi gördü.

"Hoşgeldiniz hamile misiniz?"

"Eveet size bir şey sorsam. Şu mükemmel kokan şey ne acaba?"

"He şey olabilir mi? Patatesli börek?"

"Hayır bu hiç yemediğim bir şey. Fırından yeni çıkan ne var?"

"İzmir bombasını mı diyorsunuz?"

"Eveeet olabilir. Bana 5 tane verebilir misiniz?"

"Biraz ağır olur sanki ama buyurun."

Paketi elime aldım ve gözlerimde pırıltılar ortaya çıktı. Bir masaya oturdum ve aynı anda 2 sini ağzıma attım. Tatlı bir tat ağzımda dağıldı. Daha da istiyordum ama sanki bir şey eksikti.

"Pardon limonunuz var mı?"

"Mutfakta vardı getireyim."

"Eveeet lütfennn."

Limonu önüme getirince bombanın üstüne sıktım ve büyük bir açlıkla hepsini yedim. Ama hala doymamıştım. Evde patatesli börek yapmaya karar verdim. Ve evime gittim.

Oy verip yorum yapar mısınız????

Sizi seviyorummm

Sonraki bölümde görüşürüzzz

Öptümmmmmmm

Kalp Falı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin