Yanıldım Belki de

30 7 1
                                    

Derin Arslan
2 hafta sonra

Artık tamamen iyileşmiştim. Bu iki hafta boyunca İnanç'ta kalmak bana çok yaramıştı. Hiçbir iş yapmamıştım sadece yatmış ve İnanç'ı izlemiştim. Geceleri de onun kokusuyla uyumuştum. Daha ne istiyebilirdim ki? İnanç zaten benim dünyamdı.

Yakın zamanlarda iyileştikten sonra mesleğimi yapabilmem için bir havacılık firmasıyla anlaşmıştım. Ama bunu henüz İnanç'a anlatmamıştım. Çünkü korkuyordum. Ailesini bu meslek yüzünden kaybetmişti. Zaten ondan mutlu olmasını beklemezdim ama yine de benim için korkmasını istemiyordum. Bir yandan da iç sesim anlatmam gerektiğini söylüyordu. Ben ise ilk uçuşumu atlattıktan sonra söylemeye karar verdim. Onun yerine Meltem ile tatile gideceğimizi söyleyecektim. Umarım başımda patlamazdı.

Mesleğimi seviyordum. Uçmak bana özgürlüğü hissettiriyordu.  Tek kötü yanı sevdiklerimden biraz uzak kalacak olmamdı. Haftaya ilk uçuşum vardı. Meltem de aynı firmayla anlaşmıştı ama benim uçuşumda görevli değildi.

Meltem ile Gökay ne kadar şaşırsam da bir ilişkiye başlamıştı ve mutlu duruyorlardı. Meltem'e iki hafta önce Gökay'da kaldığından oldukça sinirlensem de şimdi mutlu olduğundan laf söyleyemiyordum. Meltem benim için çok değerliydi. Gökay onu üzse kalbini bıçaklardım. Benden bunlar beklenirdi.

İnanç ve ben salonda yan yana oturmuş, film izliyorduk. Ben İnanç'a sarılmaktan filmi izleyemiyordum ama ona sarılmak bir battaniyeden farklı hissettirmiyordu. Mayışmaya başlamıştım. Uyumamak için kendimi zor tutuyordum. Uyumak ile uyumamak arasında gidip gelirken ona tatil işini anlatmaya karar verdim.

"Aşkım ben haftaya Meltem ile iki günlük bir tatile gideceğim. O kadar olay yaşadık bence biraz dinlenmek bize iyi gelir."

"Tamam ben ve Gökay da gelsin. Olmaz mı?"

"Olmaz sevgilim. Kız kıza gideceğiz."

"Peki nereye? Ve bu bana pek mantıklı gelmedi. Korkuyorum sana bir şey olacak diye."

"Sevgilim ne olabilir ki? Hem Meltem de yanımda olacak. Sen de işe gidersin akşam konuşuruz."

"Derin gerçekten ben baskıcı bir insan değilim ama bu kadar olaydan sonra sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor. Seni kısıtlayamam gitmeyi istiyorsan git sevgilim. Beni meraklandırma yeter."

"Yaaaa sevgilim meraklandırmam söz. Hem seni özlerim ama biraz kız kıza kalmamız lazım." Yanağını defalarca kokusunu içime çekerek öptüm. Sonra geri ona sarılıp uyumamaya çalışmaya döndüm. Tam uyuyacakken İnanç saçlarımla oynamaya başladı. "Uyu sevgilim. Ben seni taşırım." Bunu demesiyle gözlerimin kapanması bir oldu. Tam uykum derinleşecekti ki kapı zili çaldı. İnanç yanımdan kalktı ve kapıyı açtı. Kapıda eskiden beni istemeye gelen komşum Ömer duruyordu.

"Sözlüm nerede lan?"

"Ne sözlüsü birader yanlış kapı! Yürü git şimdi nereye gidiyorsan."

"Derin burada biliyorum lan! Beni kandırmayın yoksa bu evi başınıza yıkarım." Cebinden bir silah çıkardı ve İnanç'a doğrulttu. Ben de salonda televizyon ünitesinde duran İnanç'ın silahını aldım ve kapıya doğru gittim. Silahı iki elimle önüme doğru tuttum. İnanç çok şaşırmıştı ve ne olduğunu anlayamıyordu. Çünkü ona isteme olayını anlatmamıştım. Ona üzücü bir bakış attım.

"Vayyy kaçak sözlüm gelmiş. Hoşgeldin karıc-"

Tam konuşmasına devam edecekken yüzüne bir yumruk indi.

"Karım deme lan ona! Seni yaşatmam ne burada ne de cehennemin dibinde! Şimdi belanı arama benim canımı da sıkma yol al! Eğer buradan 15 saniye içinde ayrılmazsan belan seni ayırır ama parçalara."

Ömer kendini toparladı ve sonra bir kahkaha attı.

"Sen mi belasın lan! Ne yazık şuan bela karşında ama sen kendin sanıyorsun. Karım da senin evinde daha fazla kalmayacak!"

Öne atladım. "Değilim şerefsiz it! Senin karın falan değilim. Ben İnanç'ın sevgilisiyim senin de ecelinin sevgilisi oluyorum yani."

İnanç beni arkasına çekti ve silahı ellerimden aldı. Bana doğru bir güvendesin bakışı atıp önündeki şerefsize geri döndü.

"Bak şimdi hayvan oğlu hayvan. Kızı zorla mı alacaksın. Seni içeri bir tıkarsam seni öldürene kadar orda kalırsın. Deneyelim istersen."

Ömer'in kahkaha atmasıyla yeri boylaması bir oldu. İnanç onu üstüne atlayıp öldürene kadar dövmeye başladı. Engellemezsem cinayet işleyecekti. Kolunu tuttum ama durmadı. Bu seferde boğazını sıkmaya başladı. Boğazını sıkarken,
"Şerefsiz it oğlu it şimdi nereden geldiysen geri git ve bir daha buraya uğrama sevgilime yaklaşırsan öldürmekle kalmam! Duydun mu lan beni?" diye kükrercesine bağırdı. Ömer, İnanç üzerinden kalkınca ayağa kalktı ve kısık sesle "Bu burada bitmedi sözlüm." diyip İnanç ona doğru atılmadan gitti.

İnanç içeri girince yüzüme bakmadan mutfağa girdi. Sürahiden su doldururken onun yanına geldim ama bana bakmıyordu bile.

"İnanç bak ben gerçekten özür dilerim. Sana anlatacaktım ama-"

"Amalara gerek yok Derin. Ben senin dertlerini bile paylaşmayacağın bir miyim? Ben o kadar değersiz miyim gözünde? Bu mu yani"

Gözlerim doluyordu. Ağlamak üzereydim.

"Ağlama Derin. Ağlama. Çünkü bana ağlamanı da anlatmazsın değil mi? Nasıl olsa sözlünü anlatmadın. Biliyorum o baban sen istemeden yaptı sana bunları. Ya da belki bilmiyorumdur. Ya da belki sen onu bir ara sevmişsindir. Ya da ne bileyim aşık ol-"

Demesiyle yüzüne bir tokat geçirdim. "Asla" diye yüzüne fısıldadım ve mutfaktan ayrıldım. Çantamı aldım ve  dışarı çıkacakken,

"Sen beni hiç anlamamışsın İnanç. Ben bir tek sana aşık oldum sen de öylesin sanmıştım... Ama demekki gerçek farklıymış. Kapıyı çarparak çıktım. Bekleyen gözyaşlarım size çıktıktan hemen sonra kendilerini gösterdiler.

Okuduğunuz için teşekkürler.

Oy verip yorum yapar mısınız?

Umutlu günler dilerim.

Bölüm nasıldı???

Kalp Falı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin