Dün Gece

40 7 7
                                    

Meltem Günay

Polat ile hastane odasına girdik. İçerde Derin'in İnanç ile mutlu görünce eski neşem geri geldi. Önce iyi mi diye kontrol ettim. Daha sonra Polat bana yemek yemem gerektiğini söyledi. Evdeyken beni yemek yemem için çok zorlamıştı. Benimle ilgilenmişti ama ben ağzıma tek bir lokma bile atmamış, sürekli ağlamıştım. O kadar ağlarken Polat yanımda durmuş bana moral vermeye çalışmıştı. Ağlıyordum ve sonra uyuyakalıyordum. Artık neşem yerine gelmişti. Polat ile kafeteryaya indik. Kahvaltı edecekken telefonuma bir mesaj geldi.

Gökay: Geçmiş olsun. Derin bir kaza atlatmış. Ben sana şey diye yazdım. Çiçek ile ayrıldık. Konuşabilir miyiz? Konuşmaya, dertleşmeye ihtiyacım var. Geleceksen burada bekliyor olacağım. Konum

Mesajı okurken Polat bana bakıyordu. Ne yapacağımı bilemiyordum. Ama Gökay'ı görmek istiyordum.

Derin Arslan

İnanç bugün 15. kere iyi olup olmadığımı sorunca koca bir sabır dedim. Çok fazla ilgilenip kendini yoruyordu. Alt tarafı bir beyin kanaması atlatmıştım. Abartmaya gerek yoktu. Ayrıca artık evime gitmek istiyordum. Burada çok sıkılmıştım. Hem Meltem bana bakardı. Bakmazsa zaten hapı yutardı.

İnanç gözlerime derince bakıyordu. Belli ki bir şeye dalmıştı. Birden kapı çaldı ve içeri doktor girdi. Eve gidebileceğimi söylediğinde birden gözlerimde yıldızlar çıktı. İnanç'a mutlulukla bakmaya başladım.

Hazırlandıktan sonra beni kucakladı ve evime getirdi sanıyordum. Bütün yol boyunca uyuyakalmıştım. Eve girdiğimizde İnanç'ın boynundan başımı kaldırdım ve etrafa baktım. Ama bu ev benim evim değildi. Burası neresiydi?

"İnanç neredeyiz?"

"Hep olman gerektiği yerde güzelim."

"Orası neresi?"

"Benim evim ve benim kalbim. Buralar hep olman gereken yerler güzelim."

Beni yatağının üstüne bıraktı ve arkama yastık koydu.

"İnanç, abimin bunlardan haberi var mı?"

"Var güzelim. O biraz itiraz etmişti ama Meltem ile onu ikna etmeyi başardık. Bir süre benim himayemdesin. Bir de Meltem aradı sen uyuyorken bir ara istersen."

"Peki. Ama şimdi çok uykum var gel birlikte uyuyalım. İtiraz istemiyorum." Sesim sert ama tatlı çıkmıştı. Yanıma geldi ve onun kollarında kokusunu çekerek uyuyakaldım.

***

Sabah yanımda kimse yoktu. Yanımdaki boşluk hissiyle kalktım ve banyoda işlerimi halledip mutfağa yöneldim. İnanç beni ayakta görünce gözleri korkuyla açıldı. Evet biraz canım acıyordu ama abartmaya gerek yoktu.

Hemen yanıma geldi ve beni kucakladı. Ben ne kadar oflasam da beni yatağa bıraktı. "Niye kalkıyorsun daha yeni iyileşmeye başladın. Beni düşünmüyor musun?" Gerçekten kızmıştı. Niye bu kadar sinirlenmişti ki?

"Seni her zaman düşünüyorum ama ne oldu anlamadım. Tamam biraz canım acıyor ama abartmayalım."

"Ne abartması ya! Farkında mısın? Senin canının az da olsa acıması bende bıçak etkisi yaratıyor. Kalbimi delen bir bıçak! Şimdi güzelim sakinim ve sana çorba yaptım. Şimdi güzelce dinlen tamam mı bebeğim?" Sonra alnımı öptü ve odadan çıktı. Ben de telefonumu açtım Meltem'den bir sürü mesaj vardı.

Meltem: İyi misin? 14.50

Meltem: Sana bir şey söylemem lazım.  14.50

Meltem: Gökay bana mesaj attı.  14.50

Meltem: Ve şuan onunlayım.  15.30

Meltem: Neden telefonuna bakmıyorsun?  16.04

Meltem: Normalde çok merak ederdim ama İnanç var diye arayamıyorum. Umarım iyisindir.  16.04

Meltem: Gökay'a gelmek hataydı galiba. Beni dövmezsin dimi? 17.10

Meltem: Sana anlatmam gereken şeyler var.   18.06

Meltem: Beni ara!   18.06

Saat şuan sabah 11'di. Çok geç görmüştüm mesajları. Gökay'layım ne demekti? Bu kız kafayı mı yemişti? Hemen onu aradım. Telefonu uykulu bir sesle açtı. Galiba yeni uyanmıştı. Korkuyla sordum." Meltem dün gece ne oldu?"

Okuduğunuz için teşekkür ederim. Oylayıp yorum yapabilir misiniz? Umutlu günler dilerim.

Sizce dün gece ne oldu?

                     Gökay Altın

Kalp Falı (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin