Ben zaten fala hiçbir zaman inanmayan bir insandım. Yine inanmayacaktım. Eve gittim ve bavulumu hazırlamaya başladım. Uçuşuma az kalmıştı. Hindistan'da nasıl giyinecektim? Hiçbir fikrim yoktu. Bir kazak ve bir kot koydum. Sonra sıcak olur diye ince bir uzun kollu bluz koydum. Bir de ne olur ne olmaz elbise ve pijamalarla tamamdım.
Sonra uzun süredir instangrama girmediğimi fark ettim. Çok klasik ve klişe olan bir paylaşım yapmaya karar verdim. Normalde bu kadar klişe şeyleri sevmezdim ama bunu koymak için sabırsızlanıyordum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
@ArslanDerin: I Said Yesssss!!!!
Yorumlar kapatılmıştır.
@İnançKaradumansız,@meltemgünay,@SenaDağcı ve 256 kişi beğendi.
Yarın sabah eskiden bir kafede tanıştığım arkadaşım Sena ile buluşacaktım. Liseden arkadaştık ve çok uzun süredir konuşmamıştık. Kendisi buluşalım diyince sadece yarın boş olacağımı söyledim. Sena benim gibi pilot değildi. O da İnanç gibi polisti ve bir kere evlenmişti. Ama eşiyle anlayamamış ve yakın zamanda boşanmıştı. Çok uzun sürmemişti evliliği. Düğününe gidememiştim. Boşanmalarını duyunca üzülmüştüm yine de.
***
Sabah erkenden kalktım. Canım kek çekmişti. Zaten birazdan Sena gelecekti. O da yemiş olurdu. Kek piştikten sonra dayanamadım ve bir dilim kestim. Tam ağzıma atacaktım ki kapı çalındı. Kapıyı açmadan önce üzerimi düzelttim ve büyük bir gülümsemeyle Sena'ya sarıldım. O da beni özlemiş gibiydi. Birbirimizle sarılma faslımızdan sonra onun montunu aldım ve masaya geçtik. Gözlerime mutluluk ile baktı ve sordu.
"Evleniyormuşsun. Kim bu şanslı adam ve düğün ne zaman? Ayy bak çok heyecanlandım. Ne giysem acaba düğününde? Kırmızı? Yok ağır kaçar mı acaba? Sen gelinlik baktın mı? Ama yok sen düğün öncesi en pis yere gidiyorsun dimi?"
"Öncelikle müstakbel kocamın adı İnanç." Söylediklerimle birden gözlerindeki ifade anlık olarak değişti. Bir kırgınlık gördüm ama neden anlamadım. Sonra kendini toparladı.
"Eee kına ne zaman peki?"
"Kına yok sadece düğün yapacağız ama ne zaman belli değil. Ve bence sana lacivert yakışabilir. "
"Peki o zaman ben lacivert bir elbise alacağım. Sana da gelinlik seçeriz. Hindistan'da ne kadar kalacaksın?"
"2 gün. Eee senin hayat nasıl gidiyor peki?"
"Seni üzmek istemiyorum düğün öncesi. Konuşmayalım şuan."
İçeri kaçacaktı ama kolunu tuttum.
"Anlat lütfen."
"Berk'ten ayrılmamın sebebi başkasını seviyor olmamdı. Üniversite zamanında Berk'e aşık olduğumu sanıyordum. Ama gerçek bu değilmiş. Ben aslında onun bana aşık olan en yakın arkadaşına aşıkmışım."
Gözleri dolmuştu. Gözyaşını sildi ve devam etti.
"Arkadaşı bana bir mektup yazmıştı o zamanlar. Mektup isimsiz yazılmıştı. Berk'e sorduğumda arkadaşının olduğunu söylemişti. Mektup aşırı güzeldi şimdi okurken ağlıyorum. Evet hatalıyım biliyorum. Evlenince o mektubu atmalıydım. Ama belki de ona olan aşkım hep sağlamdı. Ondan atmadım. Hala rüyalarımda onunla birlikte hayaller kuruyorum. Üniversiteden sonra sadece bir kez görebildim onu."
"İsmi neydi?"
"Söylemek istemiyorum. İşim çıktı sonra tekrar buluşuruz canım."
Bana sarıldı ve evden çıktı. Ama anlattığı hikaye neden bilmem bana çok tanıdıktı.
