Bir süre daha sohbet ettikten sonra Selin abla mutfağa yemek yapmak için indiğinde bizde Emir'le odada sessizce oturuyorduk. Ben dışarıda yağan kar tanelerini izlerken düşünüyordum. Bir gün eğer Emir'le ayrılırsak ne olacaktı? Tekrar karşılaşabilecek miydik? Yetimhaneye gitmeme son 1 gün kalmıştı ve ben daha yetimhane nasıl bir yer bilmiyordum.
Bilinmezlik insanı düşündürüyordu. Hatta içimizden bilinmezliği o kadar düşünüyorduk ki bir süre sonra bilinmezlik bize çok kötü geliyordu. Kafamızın içini boşaltmak, ana odaklanmak istiyorduk. Ama düşünce öyle bir şeydi ki susmak bilmiyordu. Güzel anlarımız yanımızdan geçip giderken bizim tek odaklandığımız şey kafamızdaki düşünceler oluyordu.
Bende şimdi bu anımdaydım. Emirle konuşup sohbet edip oyun oynayıp güzel anılar biriktireceğime düşüncenin beni içine çekmesine izin veriyordum. Oysa düşüncelerimi susturamadığım için yıllar sonra pişman olacağımı bilmiyordum.
Uzun süre sessizce oturduktan sonra Emir konuşmaya başlayınca ona döndüm.
"Kar tanesi dünya bizim yaşadığımız yerden çok daha büyük biliyor musun?"
Kaşlarımı çattım.
"Nasıl yani? Dünya sadece buradan ibaret değil mi?"
"Hayır kar tanesi. Dünya çok büyükmüş. Biz Dünya da sadece minicik bir noktaymışız. Farklı ülkeler varmış. Hatta babama sorduğumda burada kar yağarken bazı yerler de güneş varmış."
Biraz düşündükten sonra konuşmaya başladım.
"Eğer bir gün farklı bir ülkeye gidersen gökyüzüne baktığımda ben kar tanelerini görürken sen güneşi mi göreceksin Emir?"
"Eğer bir gün Dünya'nın farklı bir yerine gidersem ve sen kar tanelerini görürken ben güneşi görürsem o zaman bende gökyüzüne bakmam. Kalbimdeki gökyüzüne bakarım ve kalbimde senle birlikte gökyüzünde kar tanelerini izlediğimi görürüm."
"Yani beni her an görebilir misin Emir?"
"Ben seni gözüm kapalıyken bile görebilirim kar tanesi."
"Her anımı görme olur mu Emir? Ben bazen annemle konuşuyorum o zaman kulaklarını kapat tamam mı?"
"Neden?"
"Çünkü eğer annemle konuşmalarımı duyarsan annem bizi gizlice dinlediğini düşünüp sana kızabilir."
"O zaman bende gizlice dinlemem. Sen annenle konuşurken bende annenle konuşurum."
"Ama annem seni tanımıyor ki?"
"Sen tanıştırırsın bizi. Olmaz mı?"
"Olur Emir. Seni annemle tanıştıracağım. Annemi göremeyeceğiz ama olsun. Emre amca dedi ki annem beni her zaman duyabilirmiş."
"Olsun kar tanesi görmemize gerek yok. Kalbimizle hissedebiliriz."
"Kalbimiz sadece yaşamak için değil. Güzel anıları yaşamak içinde kullanılıyor."
"Kalbimiz her şeyin ilacıdır. Kalbine odaklan kar tanesi. Orada bir sürü güzel an var."
Daha sonra ikimizden cama döndük ve kar tanelerini izlemeye başladık. Kısa bir süre sonra kapı çalınca Emir bana döndü ve konuşmaya başladı.
"Hadi kar tanesi aşağı inip fotoğraflarımıza bakalım."
"Olur Emir."
İkimizde yataktan indik ve Emir'in elini tuttuktan sonra beraber aşağı indik. Emre amca bizi görünce hemen konuşmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölüler Arasında: Mafya
Dragosteİlk kan...İlk güven...İlk aşk... Berfu çok küçük yaşta tanışmıştı soyadındaki ateşle. İlk anne kanı gördüğü gün, ilk güven duygusunu da tatmıştı. Annesini kaybettiği yetmiyormuş gibi zorlu bir yurt hayatı da yaşamıştı Berfu. Bunca zorluğa rağmen o ç...