Funda : Açık bir market bulmam mümkün mü?
Kyuhyun : Bu saatte mi?
Funda : Yok, gün içerisinde açık bir market bulur musun diye merak ettim, o kapasiten var mı, hıhh? Tabi ki bu saatte!
Kyuhyun : Şeyyy bilmiyorum ben pek markete gitmem.
Funda : Ooo, anladım... Sizin bu tarz işlerinizi başkaları halleder, değil mi?
Kyuhyun : Yanii..(bunu söylerken yüzündeki tavır daha çok oyuncak arabası ile hava küçük şapşal bir çocuğa benziyordu)
Funda : O zaman şimdi bir idol olduğunu unut ve bana açık ve Türk yoğurdu alabileceğim bir market bul.
Kyuhyun : Çattık yahu gece gece sürpriz yumurta gibi mübarek...Burası Kore...
Funda : İngilizce konuş be, yoksa bana küfür ettiğini düşünüp ağzımdan misafirperverliğinle ilgili çokta hoş olmayan şeyler kaçıracağım.
Elinde ki telefon ile kendisinin kaydını alan kıza bakıp,
Kyuhyun : Heyy ne yapıyorsun sen?
Funda : Eğer dediklerimi yapmazsan kabalığını kanıtlamam gerekecek çünkü.
Kyuhyun : Cidden belayı çekiyorum.Tamam biraz şehir dışı ama istediğin her şeyi bulabileceğin bir market biliyorum.Funda : Aferin uslu çocuk! böyle davranmaya devam edersen seninle anlaşabiliriz.
Kyuhyun : Kalsın,seni sağ salim Hyung'a teslim edeyim yeter.
Funda : Çok ta umrumda!Ortamda tam da gerginlik diyemeyeceğiz gairp bir hava vardı. Kaçamak bir ifade ile ara ara Funda'ya bakıyordu Kyu...Kısa bir sessizlikten sonra...
Kyuhyun : Sen Türkiye'den geliyordun değil mi?
Funda : Hıı
Kyuhyun : Voahh demek Türkiye 'de bile tanınıyorum.
Funda : Türk k-pop fanlarında yarattığın imajı bilsen pek te övünmezdin. Ayrıca konserlerde biraz daha birbirinizi öperseniz bu işten emekli olduğunda yapabileceğin başka bir şey kalmayacak.
Kyuhyun : Yaaa, sen ne demek istiyorsun onlar sadece kurgu!
Funda : İğrençsiniz!
Kyuhyun : Biraz daha konuşursan arabadan atacağım seni.
Funda : Merak ediyorum gerçekten buna cesaretin var mı?
Kyuhyun : Dene istersen.
Funda : Neyse zaten yeterince yorgunum markete gelince beni uyandır.
Kyuhyun : Baş üstüne.
Esra'nın Seyir defterinden Not. : Belki ilk çıkış yaptıkları andan itibaren tanıyordu Funda onu ve hatırı sayılır derecede de hayrandı kendisine. Ama sonuçta O tipik bir Türk kızıydı öyle hemen yelkenleri suya indiremezdi. Ayrıca onca senelik arkadaşlığımızda bana hep ilişkiler konusunda akıl veren taraf olan Funda için bir erkeği kendine aşık etmek tamamen matematiksel olarak düşünülmesi gereken bir durumdu. Ona göre en eski taktik en doğru taktikti. Asla ilk yenilen taraf olma. Böylelikle kazanırsan tam anlamıyla bir zafer, kaybedersen asla bir yıkım olmazdı. Yıllara dayanan arkadaşlığımız neticesinde henüz elde edemediği bir erkek cinsine denk gelmişliğim de yoktu.
Kyuhyun : Şeyyy....Bayan Funda geldik kalkacak mısınız.
Funda : Hıı..Biraz daha kibar olamaz mısın sen.
Kyuhyun : Yaklaşık on dakikadır uyanmanı bekliyorken mi? Ayrıca Bayan dedim!
Funda : Bayan mı? Genlerin neyle kodlandı senin acaba, Bu kadar zevzekliğin başka açıklaması olamaz.
Kyuhyun : (gözlerini kapatıp nefes aldı) Sakin ol Kyuhyun,bitecek! En fazla 1 saat, Ondan sonra varsın Hyung uğraşsın...
Funda : Buradan mı, buradan mı...(markette durmuş bir sağa bir sola bakıyordu)
Kyuhyun,: (başını iki yana sallayarak onu izliyordu) Ben görevliye sor...Daha cümlemesi bitmeden..
Funda : Gerek yok, Burası...( Eliyle sağ tarafı gösterip yürümeye başladı.) Sen bekle...
Kyu saatine baktı.- 10dk..25sn....ahhh gidip baksam iyi olacak...Tam bir başbelası...
Kelimenin tam anlamıyla Funda'nın tuzağına düşmüştü artık. Bir şekilde dikkatini çekmişti Kyuhyun'un. Bazen hayata olumsuz bir sinyal vererek istediklerinizi elde etmeniz mümkündür. Eğer konu gönül işleri ise bu olasılık yüzdesi üstelik garip bir şekilde artar. Sahibinin emrine itaat etmek zorunda olan bir köpek yavrusu gibi peşine takılmıştı bu yabancı kızın. Birinin ona ünlü değil de bir insan gibi davranması içten içe hoşuna bile gidiyordu üstelik.
Kyuhyun : Bu kadar şeyi neden alıyoruz, ülkemizde savaş falan ilan edilmiş değil.
Funda : Şikayet etmeye devam mı edeceksin? Tabi senin midene adam akıllı bir yemek girmediğinden şimdi anlamıyorsun ama bunların hepsi ilahi mesaj. (fısıldayarak) bir de IQ yüksek diyorlar bunun için...
Kyuhyun : (tebessüm ederek) Göreceğiz bakalım...
Funda : (bütün poşetleri yere bırakıp) hızlı ol biraz, tamam mı?
Kyuhyun : aahh, acaba bunların hepsini mi ben mi taşıyacağım ..
Funda : kolay gelsin (önden yürürken telefona çektiği videoya bakıp ) cidden düşündüğümden daha yakışıklı.. ayshhh bu çok güzelll..
Gece artık sabaha dönmek üzereyken gidecekleri yere henüz varmışlardı. Kim olduğu hakkında isminden başka hiçbir fikri olmayan Kyuhyun için yanı başında uyuyan bu kız bir peri gibi görünüyordu. Bir farkla gözlerini açar açmaz sevimli cadıya dönüşebilen bir peri.
Kyuhyun : Yavaş yavaş uyansan iyi olacak geldik sayılır. (yüzüne doğru yaklaştı –cidden ne yiyolar gözleri böle büyük-güzel olma..sustu ve güzel güzel değil başını iki yana salladı.)
Funda : ......................
Kyuhyun : (yavaşça dürterek)Yaaa artık uyansan diyorum.
Funda : Şunu yapmayı keser misin, uyanığım zaten. Sadece kendime gelmeyi bekliyorum. Bütün dizilerde erkeklerinizi ne kadar da kibar gösteriyorsunuz oysa.
Kyuhyun : Genelde hayranlarımı öperek uyandırırım ama
Funda : Hele bir dene de gör, aptal!
Kyuhyun : Hayranlarımı dedim..
Araçtan inip derin bir nefesle kendine gelmek için birkaç hareket yapmıştı Funda. Belli etmese de epey yorulmuştu. Ayrıca yol boyunca uyuyor taklidi yapmakta çok zor olmuştu. Eğer bunu yapmazsa sürekli onu izleyip bakışlarıyla ürkütmekten korkuyordu.
Funda : Demek kaçaklarımız burada öyle mi?
Kyuhyun : Bu bavullara ne koydun sen. Kaç yıl burada kalmayı planlıyorsun.
Funda : Seni tekrar görebilecek kadar uzun değil merak etme.
Kyuhyun : Henüz aklım başımda merak etme.
Funda : Onu da almasını bilirim paşam (Türkçe konuşarak)
Kyuhyun : Ne dedin çabuk söyle. Kötü bir şey gibi geliyordu kulağa.
Funda : Teşekkür ettim yardımın için teşekkür .Zira özümde kibar bir insanım ben.
Kyuhyun :Eminim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mutlu ol...
FanfictionBazı cümleler vardır. Asla bir soru değildir fakat her zaman cevap vermeniz gerekir. Ve hayatı hayal kırıklılığı olarak tecrübe eden biri olarak size tavsiyemdir; aklınız ve kalbiniz arasında kaldığınız o sancılı anlarda, lütfen kalbinizi dinleyin...