Bazı cümleler vardır. Asla bir soru değildir fakat her zaman cevap vermeniz gerekir. Ama hayatı hayal kırıklığı ile tercüme edilebilecek biri olarak size tavsiyemdir. Aklınız ve kalbiniz arasında kaldığınız o sancılı anlarda lütfen kalbinizi dinleyin. Çünkü kalp emindir. Çünkü kalp ne istediğini çok iyi bilir. Fakat akıl öyle değil, araştırır, sorgular, öğrenir ama yine de şüphe eder.
Araçtan sessizce dışarıyı izleyen kadına baktı. Basbayağı ilgisini çekiyordu işte. İtiraf edemese de bu meraktan öte bir şeydi. Tehlikeli bir şey. İnkar edilecek gibi değildi...ister istemez çekiliyor insan bu kıza...hani o kadar insana ait ama bu evrenden değil gibi sanki...birden gözleri büyüdü...aşık mı oluyordu...yok, hayır...sonra bir an aklına arkadaş sohbetlerindeki o saçmaa konuşamlar geldi...- Uyuyamaz, yiyeyemezsiniz...
-Midende kelebekler uçuşur...
- Ani duygu geçişlerin olur...en gereksiz zamanlarda yüzünde aptal bir gülümseme, bazen kahkahalar içinde sessizliğe gömülürsünüz...
" miss gibide uyuyorum...yemeğe gelince bu saçma gerçekten insan aç kalabilir mi?"
"(midesini tuttu) gayet normalim..."
" gülmek mi , delimiyim ben..belki evil ama asla deli değilim..."
Ve en son..belirti...
-ilk zamanlar hep inkar edersin, ya da kabullenemezsin...
Kyuhuyun : ( ani bir çıkışla) yok daha neler...
Funda : Ne...ne oldu yine..
Kyuhuyun : Neolcak , hem seni beni mi dinliyorsun...
Funda : Kafan mı iyi senin..arabada iki kişiyiz. Gayri ihtiyarı duyuyorum..hem tek bir cümle konuşmadan sayılmıyor..yok daha neler deyince..
Kyuhyun : O kadar yani!
Funda : Başka ne vardı ki;
Kyuhyun : yok, yok aklıma bir şey geldi ,sen..sen değil yani..yani seninle alakalı değil...(Aman tanrım..sus Kyu artık...)
Funda : iyi beaa,..
Kyuhyun : Çok ilginç!
Funda, duymazdan geldi..Kyuhyun : Çok ilginç bir kızsın...(hala cevap vermeyen funda'ya tekrar)
Funda : bana mı diyorsun?
Kyuhyun : Arabada iki kişiyiz dime!
Funda : Banan kelime oyunu yapma, tersim çok pistir haberin olsun...
Kyuhyun : (Gülmeye başladı) bilmez miyim? (kısa bir sessizlikten sonra ) garipsin..
Funda : (mırıldanarak ) Bu cümleyi duymayalı bayaa da olmuştu.
Kyuhyun : (devam etti) Esra ile konuşmalarınızı duydum. Başka kızlar bu gibi konuları deşmeye bayılırlar sen neden hiçbir şey merak etmiyorsun.
Funda : Merak kediyi öldürür J
Kyuhyun : Ona çok değer veriyorsun, değil mi?
Funda : Sen Hyung'una değer vermiyor musun? Hem konu o da değil... İnsan nerede durması gerektiğini bilmeli..karşı tarafın sana "seni ilgilendirmez " demesine fırsat vermemelisin..tabi az önce ki durumun bununla akalası yok...Hem benim tek ailem Onlar..
Kyuhyun : Nasıl yani.
Funda : Biliyorsun ben bir yetimim. Ama şanslıydım da inkar edemeyeceğim. Hep özel okullarda okudum. Zekama kayıtsız kalamamışlardı çünkü. O zamanlar henüz hayatı bilmediğim için basit şekilde düşünüyordum. Benim asla sahip olamayacağım bir çok şey görüyordum ve sebebi çok basitti.
Kyuhyun : Mesela?
Funda : Yani bilirsin onlar ve ben. Çok ayrı duruyorduk. Resmen sırıtıyordum aralarında. İlkokulda okula aileleriyle gelen çocuklara bakardım. Tanrım hepsinin anneleri ne kadar güzeldi. Çocuklar desen peri kızı. Sonra bir arkadaşımım anneannesi geldi okula ziyarete. Yetmişli yaşlarda O bile çok güzel. İnsan zengin olunca genleri bile itaatkar oluyor diye düşünüp günlerce ağlamıştım. Henüz dökülmeye başlayan dişlerime saatlerce aynada bakarak.
Kyuhyun : Saçmalama sen zaten çok güzelsin. Çok çok güzelsin ( kesik kesik söylemişti.. garipti.)
Funda : Hahahaaa sen şimdi bana iltifat mı ediyorsun. Artık küçük bir çocuk değilim güzel olduğumun farkındayım. Ayrıca o zaman beni görsen böyle düşünmezdin.
Kyuhyun : Sanmıyorum...(cümleler içine içine kaçıyordu, birden lafı değiştirdi) Eee Esra'yla ne zaman arkadaş oldunuz.
Funda : Ortaokul 2.sınıfta. İlkokul hayatım tahmin edersin ki yalnızlıktan ölmekle geçti. Sonra orta okuldayken yurda gidip okul değiştirmek istediğimi söyledim. Onlarda ilk sene bunu pek dikkate almasalar da kötüye giden derslerime bakarak durumu daha ciddiye aldılar. İşte sonrası tahmin edebileceğin gibi onun okuluna başlamamla sonuçlandı. Tabi gittiğim her yere hikayemi de götürdüğümden kimse bana yanaşmıyordu bile. Düşünebiliyor musun insanlar küçücük çocuklarına bilinçli bir şekilde bu davranış biçimini öğretiyordu.
Kyuhyun : Çok yorulmuş olmalısın. (İçine kocaman bir hüzün oturmuştu...)
Funda : Yooo alışmıştım sanırım. Taki benden bir hafta sonra okula gelen Esra'yla tanışana kadar. Daha doğrusu onu herkes tanıyordu. O zamanlar sarılık geçirdiği için okula bir hafta geç başlamıştı. Onu ilk gördüğümde bir insan nasıl olurda bu kadar güzel gülebilir diye düşünmüştüm.
Kyuhyun : Sanırım hala öyle gülüyor. Hyung onun en çok gülüşüne tutulduğunu anlatıyor.
Funda : Yılışık şey, bırakmadı peşimi... Ha bir de Derya var tabi. Gerçi onunla sürekli kavga ediyoruz ama.
Kyuhyun : Şaşırmadım bu senin insanlarla iletişim şeklin.
Funda : Neden bana bunu yapıyorsun...(Ne oluyordu böyle...Fletcher Reede sendromuna tutulmuştum...sus...susss artık..Kesin Derya'nın ahıydı bu..)
Kyuhyun : Ne yapmışım ki!
Funda : Bana sürekli kendi hakkımda bir şeyler söyletiyorsun. Bunu pek yapan biri değilim.
Kyuhyun : Beni çekici yapanda bu işte. Farklı bir auram var, İnsanlar ister istemez beni kendilerine yakın hissediyorlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mutlu ol...
FanfictionBazı cümleler vardır. Asla bir soru değildir fakat her zaman cevap vermeniz gerekir. Ve hayatı hayal kırıklılığı olarak tecrübe eden biri olarak size tavsiyemdir; aklınız ve kalbiniz arasında kaldığınız o sancılı anlarda, lütfen kalbinizi dinleyin...