Yaşadıklarınıza nasıl cevap verirseniz hayat size o şekilde muamele edecektir. Aslında denklemi bu kadar basittir hayatın. Kendinizi bulduğunuz en yakın kapıdan dışarı atabilir, ayaklarınız sızlayıncaya kadar koşabilir, çantanızı alıp omzunuza gidebilir veya avaz avaz bağırabilirsiniz. Yahut her şeyi bir kenara bırakıp ben buradayım durun bir dakika henüz her şey bitmedi diyebilirsiniz. Siz hangisini seçerseniz kaderiniz ona göre şekillenir.
Ona bakınca en çok neyinden hoşlandığımı düşündüm. Acaba bu adamda beni en çok etkileyen şey neydi? Yavaş ve telaşsız halleri sanırım. Sakinlik bir insana olgunluk veriyordu evet ama sanki onda bu bir ruh hali gibiydi. Orada bulunan ben dahil herkes şaşkınlığını gizlemeden olacakları düşünürken O çoktan duyduklarını gördüklerini hazmetmiş oturduğu koltuğa iyice yaslanmıştı. Gözlerini kapamasa görebilsem belki anlayacaktım ne düşündüğünü fakat gözleri dinlenmeye ihtiyaç duyuyordu belli ki. Peki neden benim acıyor ona bakarken, nefesim kesilip, ölüyor gibi oluyorum.
Kyuhyun : Hyung, bu söyleneler ne?
Beklenen ve sessizliği delen soru gelmişti nihayet. Herkes hiçbir şey bilmiyor ve merak ediyordu, Evet. Fakat benim ki bir meraktan öte bilme arzusuydu. Çünkü insan her zaman bilmek istediği için merak etmiyordu. Bazen deva olabilmek, bazen daha çok yaralama arzusu ile...Derin bir nefes aldıktan sonra oturduğu yerden doğruldu.
Donghae : Onursuzluk bu tamamen, nasıl bu kadar kolayca itham edilebiliyorum.
Kyuhyun : Ben tam olarak anlamış değilim. Gerçekten o hastanede yatan senin baban mı?
Donghae : Evet...(bu kadar, kesin, net , tek bir kelime...)
Funda : Bu çok saçma. Bunun koca bir ülkenin gündemini meşgul etmesi... (aniden sustu...)
Öyle cümleler kuruluyordu ki haber verilirken, Bir canavar, ahlak katili sanki...Doğrumuydu yani! Günlerdir naif, büyüleciyi tavırları ile beni sarhoş eden bu adam...Sonra Chen'e olan davranışları..O iyi biri..biliyorum..Çünkü bu adamı sevdim ben..gönlüm ona koşulsuz güvenmeyi seçti..
Donghae, yerinden kalkıp dolaptan soğuk bir bardak su doldurdu. Ben se hareketsiz, bakışlarımla takip ediyordum.
Kyuhyun : Seule geri dönmek ister misin?
Donghae : (kısa bir bekleyişten sonra, iç çeker gibi) İstemem desem ne olacak. Nasıl olsa kısa bir süre sonra bulacaklar beni.
Kyuhyun : Haklısın.O zaman hazırlanalım.
Donghae : Tek bir gün daha...(Döndü ve gözlerime bakıp, acı bir tebessümle) yarın, yarın döneriz.
Sanki söyleyecekleri henüz bitmemiş gibi gözlerimi yokladı. Bir süredir beklediğim şey aslında bir açıklama değil ufacık bir bakıştı. Yoksa henüz kendimi onun aile meselelerini sorgulayacak kadar söz sahibi görmüyordum. Hatta bu konunun dışında dahi olduğumu düşünüyordum. Sadece bana bakmasını istiyordum. Belki o zaman, o zaman diner ruhundaki fırtına..
Donghae : Esra, biraz yukarı gelir misin benimle.
Esra : Tamam.
Kalan iki kişiye bakıp sonsuz anlayışlarına sığınarak peşinden gittim. Benden önce girdiği odanın pencere kenarında durmuş dışarıyı izliyordu. Birinin kalbinin içerisinden girmeyi başarmışsanız eğer size arkasını dönmüş olması yaşadığı hayal kırıklığını anlamanıza engel değildi. Uzanıp kollarımı sıkıca sarıldım. Ondan epey küçük olan bedenim büyüsün korusun istiyordum onu. Yüzünü dönüp oda bana sarıldı , böyle anlarda varlığımın sebebini anlıyorum.
Donghae : İyi ki burada, iyi ki yanımdasın.
Esra : Sanki her şey benim varlığımla başlamış gibi. Kendimi suçlu hissediyorum oysa. O gün orada...
Donghae : Sus...Seni ben öptüm. Ve hislerime karşılık vermen sadece benim mucizemdi.. Ayrıca bu söylentilerin seninle hiçbir alakası yok. Esasen bir gün ortaya çıkacağı belliydi. Sadece üst üste olması yorucu.
Esra : Seni bu kadar üzen şeyin iç yüzünü bilmek istesem bencillik etmiş olur muyum?
Donghae : (başını iyi yana salladı ve) Belki de gerçekten bencil hayırsız adamın tekiyim. Belki de..bekli de... Sadece onu görürsem ölecekmişim gibi hissediyorum. Nefes almak zor geliyor. Kaybettiğim herkesi görüyorum ve çok acı çekiyorum. Acı çekmeyi istememem çok şey mi? Buna hakkım yok mu? Benim kötü biri olduğumu böyle kolayca karar verebiliyor insanlar, anlamıyorum.
............
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mutlu ol...
FanfictionBazı cümleler vardır. Asla bir soru değildir fakat her zaman cevap vermeniz gerekir. Ve hayatı hayal kırıklılığı olarak tecrübe eden biri olarak size tavsiyemdir; aklınız ve kalbiniz arasında kaldığınız o sancılı anlarda, lütfen kalbinizi dinleyin...