19. Bölüm / Teslimiyet ve Korku

124 13 0
                                    


Esra..

Tam olarak ne zaman bu karar verdiğimi bilmiyorum. Belki olanları duymadan önce bile aklımdan geçen tam olarak buydu. Çünkü ben dahi bunun anlık bir karar olmadığının farkındaydım. Evet kesinlikle anlık bir karar değildi. Şimdi bu uçakta, yani asla olmamam gereken yerde sadece olağan bir şekilde gözyaşlarımın akmasına izin veriyordum. Elimden başka ne gelir ki zaten.

15 gün önce

Funda : Hadi bakalım uykucu kalk artık. Unuttun galiba bugün dönüyorum ben.

Esra : Nasıl unutabilirim ki,,, sırf bu yüzden kalkmıyorum yataktan.

Funda : Yaramaz çocuklar gibisin. Birimizin gidip Ömer amcayı sakinleştirmesi gerekiyor ve bu kişinin ben olacağını ikimizde biliyoruz.

Esra : Sana imreniyorum..

Funda : (Esra'nın yanına uzanıp) Komik olma. Şuraya bak ülkenin en popüler adamı sana evlenme teklif etti ve hala sen bana mı imreniyorsun?

Esra : Ben asla babamı ikna edemezdim. Sayende hala buradayım farkındaysan.

Funda : Oo bunu sevdim, borçlusun bana yani.

Esra : Öyle de denebilir ama bundan korkuyorum.

Funda : Nedenmiş o.

Esra : Benden imkansız şeyler isteyecekmişsin gibi hissediyorum sanki.

Funda : Bence artık ilişkimize ara vermeliyiz. Biri tarafından bu kadar iyi tanınıyor olmak çok rahatsız edici.


Kocaman bir kahkaha patlayıp yanağına en sulusundan bir öpücük kondurdum. İyi ki ona sahiptim. O gün telefonu eline alıp babamı ikna etmeyi başaramasaydı şu an çok uzaklarda aşk acısı çekiyor olacaktım. Üstelik Donghae'yi burada yalnız bırakmak bu kadar tehlikeliyken. Gerçi Donghae gidersem peşimden geleceğini söyleyip duruyordu fakat bunu ona yapamazdım elbette. Düpedüz bencillik olurdu. Düşünmekten korktuğum bir şey daha vardı..Sonsuza dek sürek mutlulukların masalarda olduğu...ve ait olmadığım bir coğrafyada kendimi ait hissettiğim adamla olmanın imkansızlığı..


Esra : Funda

Funda : Efendim cadı.

Esra : Kyuhyun'a gideceğini neden söylemedin.

Funda : Neden, Gerek var mı?

Esra : Bak küçük oyunbaz bunun bir taktik olmadığının farkındayım. Ama bence söylemeliydin. Çocuk sırf sen buradasın diye o kadar yorgunken bile gelmeyi ihmal etmedi.

Funda : (yataktan fırlayıp) Son iki gündür görünmüyor farkında mısın? Bence sandığın kadar önemsemiyor bu mevzuyu. Farklı geliyorum sadece.

Esra : Bunun böyle olmadığını biliyorsun, mazeretine haklı nedenler bulmaya çalışma...bakmıyorsun ki gözlerine çocuğun..

Funda : bakmayacağım tabi...Neyse ya bunları konuşmak istemiyorum. Sonuçta bu ülkeninde kaldırabileceği bir skandal ortalaması var. Böyle şeyler bana göre değil.

Esra, arkasından yaklaşıp sarıldı arkadaşına...

Funda : Kendimi açık etmekten korkuyorum..Lisede bir çocuk vardı hatırlıyor musun?

Esra : (gözleri dolu dolu gülümsedi) hıı, ilk büyük aşkın..

Funda : Ona göstermek istemediğim taraflarım vardı..Ama Kyu' ne zaman yanıma gelse, gözlerine bakmaya gerek olmadan dökülüyorum...(Vücuduna saran elleri tutup Esra'ya doğru döndü) Beni benden daha rahat çözmesini korkuyor beni..Ona bakmanın verdiği susuzluk hissinden korkuyorum...Evet, dahası benim olmasından korkuyorum..(Gözleri doldu....) sahip olmak kaybetme korkusunu yanında getiriyor..Benim sizden başka hiçbirşeyim olmadı..sanırım ona alışmaktan korkuyorum..

Funda, çok az ciddi şeyler söylerdi..Genel de hayatın hep renkli, eğlenceli tarafında dururdu çünkü..İnsanlar yüzündeki gülümseyen ifadeye garip garip baktığında alaycı bir şekilde tüm varlığını, yani sahipsizliğini anlatırdı. Dinleyenler tam vurgun edikleri vakit, gülümseyerek " ne gerek var, zaten hayat istemesen de acı tarafıyla vura döke geliyor birgün., o yüzden ağlamaktan çok eğlenmeye çaba harcayacaksın...derdi.

mutlu ol...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin