14. Bölüm: Batı Tarafı

6 0 0
                                    

"Kamer seninle bir şey hakkında konuşmamız gerek," dedi Meriç birden

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Kamer seninle bir şey hakkında konuşmamız gerek," dedi Meriç birden. Onun sesiyle dağılan dikkatimi topladım. Gözlerimi zar zor adamdan alıp ona çevirdim ve Meriç'in bizimkilerin duymasını istemediği konu her ne ise onunla birlikte diğerlerinin yanından uzaklaştım.

Meriç kimsenin bizi duymayacağından emin olduğu bir köşeye geçtiğimizde, "Olanlardan haberim var," dedi dişlerinin arasından.

"Sizi cezalandırmayacağım," diye de ekledi.

Eliz'in görüsünün doğru olduğunu anladığımda rahat bir nefes aldım. Tabii bu durum çok kısa sürdü. Çünkü azarı yiyen kişi bendim. Haklı olarak!

"Seni daha önce de uyarmıştım Kamer. Kontrolünü kaybetmenin nelere sebep olabileceğini görmen gerek. Ay'ın Çocukları arasındaki tek kuralı da göz göre göre çiğnemenize izin veremem."

Güçlerin gizliliği tek kuralımızdı ve biz son zamanlarda bu kuralı defalarca kez çiğnemiştik. Meriç kızmakta haklı olmakla birlikte bize karşı fazla bile sabırlı davranmıştı. Ona, "Özür dilerim. Yaptığım her şey için. Kendimle beraber diğerlerinin de başını belaya soktum," dedim mahcubiyetle.

Meriç sıkıntılı bir nefes verdi. Yeşillerini bana diktiğinde aslında bize kızmakta hoşnut olmadığını anladım. Bana, "Bundan sonra daha dikkatli ol. Birbirinizi ve hatta diğer topluluk çocuklarını da etkilediğinizi unutmayın. Ay'ın Çocukları bir bütündür Kamer. Bunun bilincinde ol ve şimdi git. Sizinkileri daha fazla bekletme," dedi ve Güneş'i de alıp merkeze dönmek üzere yola koyuldu.

Onun gidişiyle bizimkilerin olduğu tarafa doğru yürümeye başladım. Eliz, Arda, Oğuz, Hare, Sidelya, Berk ve Ömer beni bekliyordu. Yanlarında da Batı tarafının koruyucusu Ögeday vardı. Gözleri benim üzerimdeydi. Eskisi kadar olmasa da benden hoşnut olmadığını görebiliyordum.

Yanlarına vardığımda, "Beni takip edin," dedi Ögeday buz gibi bir sesle. Hep beraber onun peşinden gittik. Arda arada kendini belli ederken Eliz dışında kalanlarımız ona öldürücü bakışlar atmaktan geri durmuyordu.

Eliz'in Arda'ya, "Çok tatlısın," dediğini bile duydum. Tabii bunu duyan tek kişi ben değildim. Arda'nın bir numarası bu iltifata karşı atağa geçmişti bile.

"Arda mı tatlı? Üzgünüm Elizcim ama Koru bile Arda'dan daha tatlıdır," dedi Oğuz.

"Koru ne alaka şimdi Oğuz?" diye sordu Ömer birden.

Koru ismi bile birilerinin sinirlerini bozmaya yetiyordu ki Arda her zamanki gibi eline geçen fırsatı değerlendirmek üzere harekete geçti. "Oğuz beni kıskanıyor. Çünkü bal gibi tatlı ve de son derece yakışıklı olduğumun o da farkında. Ayrıca Koru bir tek Kamer'e tatlı gelebilir. Öyle değil mi Kami?" diyerek gururla göğsünü şişirdi Arda.

Son söylediği sözler yüzünden tüm ekip dönüp bana baktı. Özellikle de Ömer'in bakışları durumun ciddiyetini gözler önüne seriyordu. Bana ateş saçan bakışlarla bakıyor bir yandan da benden açıklama bekliyordu. Hani deli kuyuya bir taş atmış derler ya benim olayım da o hesap işte.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 11, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ay'ın Çocukları SerisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin