İlk kez güveniyordu kendisine.Aradığı numara onunla buluşmak için spor salonuna davet etmişti.Yıllardır spor salonlarının önünden geçip gidiyordu.Çoğu zaman sızlayan kalbi şimdi kanat açmış uçuyordu.İçeri girmeden önce derin nefes aldı.
Gözlüğünü düzeltip yüzündeki kocaman gülümsemeyle içeri girmişti.Yalnız ortamı görünce yüzündeki gülümseme yok olmuştu.Şaşırarak etrafındaki kaslı bedenleri izliyordu.Uzaylıların gerçek olduğunu düşünmeye başlamıştı artık.
"Ne yani bu insanlar hiç mi baklava,börek,sarma,pilav yemiyor?" Kendi kendine düşünüyordu ve uzun süre cevap alamayacak gibiydi.
"Şey,kusura bakmayın rahatsız ediyorum.Görkem hoca burada mı?"
"İkinci katta."
Teşekkür edip merdivenleri çıkmıştı.Görkem tanışacağı ilk spor hocası,ilk müdürü olacaktı.Aslında Atillanın tüm ilkleri Görkemle yaşayacağından haberi yoktu.İkinci kat kadınlara aitti.
"Kızların bile kası var..." Dudağının altında mırıldanıp göbeğine bakmıştı.Atillanın gördüğü tek baklava annesinin pişirdikleriydi.
Etrafı izleyince anlamıştı,birinci kat erkekler,ikinci kat kadınlar içindi.Sağ tarafa baktığında gördüğü bedene doğru yürüdü.Kısa siyah şortu,mavi bol atleti kaslı bedenini göz önüne seriyordu.
"Görkem bey?"
Ellerini beline koyup çocuğa dönmüştü yüzünü.Atillayı baştan aşağı süzüp soğuktan kızaran yanaklarına bakınca kaşlarını çatmıştı.Bir altmış dokuz boyunda,sırtında çantası,minik burnunu kaplayan çillerle karşısında duran çocuğa bakıyordu.
"Atilla sen misin?"
Görkemin kendinden emin bir şekilde konuşması Atillayı germişti.Herkes onun gibi mütevazi davranmak zorunda değildi.Kaçırdığı bakışlarını Görkemin sakalsız yüzüne dikip gülümsedi.
"Evet.Bakıcı arıyordunuz dimi?Ben çok iyi bakarım.Küçükler beni çok sever,yanaklarımla falan oynarlar.Ben de onları severim tabii."
"Yemek yapabiliyor musun?"
"Evet.Sarma,börek,patlıcan,mercimek çorbası,mantı,köfte-"
"Hepside yağlı."
Görkemin bozulan suratı Atillanın omuzlarını düşürmüştü.Spor hocasının kalbine giden yolda duvara tosladı.Hemen durumu toparlamak için tekrar gülümsemişti.
"Yani yapabiliyorum yemek.Bakın ben sizden para falan istemiyorum.Benim para dışında küçük bir ricam olacak."
"Ne ricası?"
Görkemin gittikçe kalınlaşan sesini duyunca yutkundu.Atilla garip gelmişti Görkeme.Onun sevaba çalışacağını kesinlikle düşünmüyordu.
"Cevap verecek misin?Fazla zamanım yok."
"Zayıflamak istiyorum..."
"Yüksek sesle konuş."
Atilla derin nefes alıp dudaklarını birbirine bastırdı.Görkemin dikkatini şişen yanaklar çekmişti.Atilla ona bir anda tatlı gözükmeye başlamıştı.Tabii kendisi değil sadece yanakları.
"BEN ZAYIFLAMAK İSTİYORUM!"
Tüm salon bağırarak konuşan çocuğa dönmüştü.Atilla üzerindeki bakışları hissedince utançla gülümsedi.Sesinin tonunu ayarlayamamıştı.Görkem gülümseyerek ona bakan çocuğa yaklaşıp yüzüne doğru eğildi.Gözlüklerin ardında saklanan minik utanca bakıyordu.
"Sözümden çıkmak yok."
"Yok."
"Benim söylediklerim yapılacak.Benden habersiz yiyecek,içecek tüketilmeyecek."
"Emredersiniz komut-Yani tabii efendim."
"Gel peşimden."
İlk defa işe alınmanın verdiği mutlulukla yeni patronunun peşinden gidiyordu.Sonunda zayıflayacaktı,istediği kıyafetleri giyecekti ve her sabah pantolona sığmak için savaş vermesi gerekmeyecekti.En önemlisi,sonunda arkadaş edinecekti.
"Acaba çocuğu kız mı erkek mi?Genç gözüküyor nasıl hemen evlenmiş?Belkide eşi rahmetli olmuştur." Kendi kafasında kurduğu şeylere üzülüp alt dudağını büzmüştü.
Dikkati dağınıktı,Görkemin peşinden soyunma odasına girmişti ve henüz farkında değildi.Görkem Atilla yokmuş gibi atletini çıkartınca çocuk hemen sırtını dönmüştü ona.Bu kez yanakları soğuktan değil utandığı için kızarıyordu.
"Kaç yaşındasın sen?"
"On dokuz."
"Büyümek en önemli kuraldır.Önce aklın,sonra vücudun büyüyecek."
"Önce bedenimi zayıflatsak?Sonra aklımı büyütecek egzersizlere başlarım ben.Çalışmayı seviyorum merak etmeyin."
Görkem şaşırarak Atillanın sırtına bakıyordu.Bu çocuk saf mıydı yoksa kendisiyle dalga mı geçiyordu,çözememişti.Aslında duş alması gerekiyordu ama Atillayı bekletmemek için kıyafetlerini değiştirip çıkmıştı.Arabasına binip yeni çalışanını evine götürüyordu.İş saatleri ve spor saatlerini evinde konuşacaktı.
"Oğlum biraz huysuzdur ama iyi çocuktur.Kendini sevdiremezsen işine son veririm ona göre.Yalnız yaşıyorum,gördüğün gibi çoğu zamanım çalışmakla geçiyor.Bazen bana yemek hazırlaman gerekecek."
Atilla kafasıyla onay verince bir süre susmuştu Görkem.Bu çocuğun kendisine bakıcı gerektiğini düşünüyordu.
"Oğlum sürekli evden kaçıyor."
"N-ne?"
Şaşırarak Görkeme bakmıştı.Çocuğun en fazla iki-üç yaşında olduğunu sanıyordu.Evden kaçtığına göre büyüktü.
"Ona eşlik etmeni,düzenli olarak dışarı çıkarmanı istiyorum.Oğlumun tek tüyü dökülürse senden bilirim ona göre."
Atillanın şaşkınlıktan ağzı bir türlü kapanamamıştı. "Tüy?" tüm yolu bunu düşünerek germişti kendisini.Sonda yine kendisini rahatlatacak bir şey bulmuştu.
Hazır mıyız çocukla karşılaşmaya? sjsjjs
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOMBİK
Teen FictionKilolu öğrencinin spor hocasına verecek parası yoktu.Bu yüzden adamın çocuğuna bakarak spor salonuna giriş bileti kazanacaktı.Peki,sadece bu kadar mı? "Ş-şey benim size verecek param yok.Siz bakıcı arıyorsunuz dimi?Ben bakarım!Para da istemiyorum,za...