Bu gün ilk kez ağırlık kaldırmıştı.Dambılın daha kolay olduğuna az önce karar verdi.Artık yüz kiloydu ve pantolonunun içinde yüzüyordu.Yarın annesiyle beraber dışarı çıkıp kendisine yeni kıyafetler almayı düşünüyordu.Belki tarzınıda değiştirirdi kim bilir?
Soyunma odasına girince Melihin çıplak bacaklarıyla karşılaşmıştı.Adam altına bir şey giymemiş ortalıkta dolanıyordu.Atilla bakışlarını yere indirip dolabına ilerledi.Melihin onu hiç takmaması rahatlatmıştı onu.
"Ne zaman dönüyor Görkem?"
"Hafta sonu.Biz bir konuşalım mı?"
Atilla dolabın kapağını sert bir şekilde kapatmıştı.Daha bir gün önce Melihin söylediklerini aklından çıkartamamıştı.Melih Görkemin onu unutamadığını ima etmişti.Keşke Görkem yanında olsaydı ve o bu sorunun cevabını bizzat kendisinden duysaydı.
"Dün tam olarak ne anlattın?Ya-yani Görkem ve sen..."
"Görkemle yattın mı?"
"Bu seni ilgilendirmez."
"Haklısın.Seni takdir ediyorum gerçekten.Kilona rağmen özgüvenin hep yerinde.Ancak düşünüyorum,benim aldığım evde nasıl Görkemle ilişki yaşayacaksın?O kısmı geçtim diyelim o yatakta nasıl..."
Melih Atillanın yumruk yaptığı eline baktı.Kaç yıldır Görkemle ayrılmıştılar ama Görkem bir kez olsun evden taşınmayı düşünmedi.Görkemin anıları bırakamadığını düşünüyordu.İstese şimdi o eve taşınabilirdi.Ama Görkemi rahatsız etmek istemiyordu.
"B-bu ne demek oluyor?"
"O ev benim Görkeme hediyem.Görkemin her gece uyuduğu yatakta biz kaç kez seviştik biliyor musun?O benim için mutfakta yemek yapardı hatta Paşanın odasını beraber düzen-"
Melihin saçmalığına daha fazla dayanamamıştı.Çantasını alıp hızla odadan çıktı.Merdivenleri koşarak inmişti.Çalan telefonuna baktığında Görkemin aradığını gördü.O evde,o yatakta uyuduğunu hatırladı.Bu yüzden aramaya cevap vermemişti.İçindeki öfkeyi soğutmak için eve koşarak gitmişti.Yağan yağmurun altında ıslanmayı göze aldı.
"Dinlemeyeceğim seni...Saçmalıklarını dinlemeyeceğim...Görkemin açıklamasını duymalıyım..."
Görkem onu dört kez aradı lakin Atilla cevap vermedi.Öfkesine yenik düşüp kalp kırmaktan korktu.Atilla böyle biri değildi.Birini kıramazdı,incitemezdi.Ancak kendisi hep incinebilirdi.
"Atilla?Sırılsıklam olmuşsun!"
"İ-iyim anne.Yağmura yakalandım sadece."
"İyi değilsin.Kendini birilerine beğendirmeye çalıştığın sürece iyi olmayacaksın."
Atilla annesinin ona uzattığı havluyu alıp saçlarını kuruttu.Oğlunun kaybolan yanaklarını özlüyordu kadın.
"Gerçekten mi?Sence ben birileri beni beğensin diye mi zayıfladım?Anne,kilolu ve aşırı kilolu arasında bir fark var.Kilolu insanlar dışarıda parmakla gösterilmiyor.Benim gibi,babam gibi aşırı kilolu insanlar dışarıda parmakla gösteriliyor,maçta sürekli kalede duruyor."
İşte herkesin anlaması gereken konu buydu.Aşırı zayıf insanlar gibi aşırı kilolu insanlar da vardı.Onlar hep parmakla gösterilir ya da birileri hep arkalarından konuşurdu.
"Aşırı kilolu olduğunu hiç düşünmedim Atilla."
"Çünkü annemsin.Ama ben bir kadının beni parmağıyla oğluna gösterip:Çok abur cubur yersen onun gibi olursun dediğini duydum."
Atillanın gözlerinden akıttığı yaşlara bakıyordu kadın.Çok dolmuştu ve annesinin önünde hıçkırıklara boğulmuştu.Paşa,büyük popolu kedisi hemen yanına gelince Atilla onu kucağına aldı.Kedi onun ıslanmış yanaklarını diliyle yalamıştı.
"Atilla...Ben bu kadarını bilmiyordum."
Kadın oğluna sarılıp sırıtını sıvazladı.Görmüştü o güzel gözlerdeki yorgunluğu.Bu yüzden kaç kez özür diledi Atilladan.Omuzlarına ağır gelen o yükleri annesi taşıyacaktı artık.Atilla o gece Görkemin aramalarına,mesajlarına cevap vermedi.Annesinın dizine yatıp saçlarına okşayan eller yüzünden uyumuştu.
Onun da dinlenmeye ihtiyacı vardı...
Kimler için beklenmedik oldu?Bir sayfa daha atacağım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOMBİK
أدب المراهقينKilolu öğrencinin spor hocasına verecek parası yoktu.Bu yüzden adamın çocuğuna bakarak spor salonuna giriş bileti kazanacaktı.Peki,sadece bu kadar mı? "Ş-şey benim size verecek param yok.Siz bakıcı arıyorsunuz dimi?Ben bakarım!Para da istemiyorum,za...