XXXıx

5.5K 365 33
                                    

Dört yılın sonuna gelmişti.İlk işine başladığı yere veda etmek zorundaydı.Burada kurduğu hayallere,akıttığı terlere veda etmek zordu Görkem için.Ancak bazen gelecek için geçmişten vazgeçmek gerekir.

Atilla ve Paşanın gelmesini beklediği anıları hatırladı.Burası aşkın alevlendiği yerdi.İçindeki hayal kırıklığıyla veda ediyordu buraya.

"Görkem!"

Melih onun işten ayrıldığını duymuştu.Merdivenleri koşarak çıktığı için nefes nefese kalmıştı.Adamın elindeki çantayı görünce Görkemin diğer elini tuttu.

"Benim yüzümden mi gidiyorsun?!Hayır,lütfen yapma.Burası seni görebileceğim tek yer."

"Bunu hatırlattığın için teşekkür ederim.Şimdi daha uzağa kaçmam gerekicek."

"Ben giderim!Tamam mı,oldu mu?Gitme lütfen.Görkem yalvarırım-"

Elini tutan eller sıkılaşınca Melihi göğsünden itmişti.

"Daha dün durmayacağını söylemedin mi?Sen durmazsan ben hiç durmam ve bu savaş hiç bitmez.Suratının haline bak.Bunu sana ben yaptım Melih."

"Umrumda değil!Bana ne yapıp yapmadığın umrumda değil.Gitme,beni bırakma."

Kapıdan çıkmadan önce son kez dönüp Melihe baktı.Ağlıyordu ve Görkem son kez onun iyiliği için konuşmuştu.

"Lütfen bir kez olsun geleceğini düşün.Benim peşimden koşarak kendine yazık edeceksin anla şunu."

"Ama sen eskiden benim peşimde koşuyordun!Allah kahretsin anlamıyorum!Hep arkamda durmadın mı?Neden şimdi bunu senin için yapmama izin vermiyorsun?"

"Çünkü ben başkasının peşinden koşuyorum.Çünkü ben başkasına aşık oldum.Eskiden sana olan hislerim şimdi yok.Sen o uçağa bindiğin an ben seni gömüp üzerine toprak attım."

Görkem kapıyı çarpıp çıktığında Melih yere çöküp gözyaşlarını akıttı.Buraya Görkem burada çalışıyor diye başvurmuştu.Geçmişi kazanmak için gösterdiği tüm çaba başarısız oldu.

"Sen benim üzerime toprak attın,o çocuk geldi oraya çiçek ekti öyle mi?..."

İşte o gün Kenan tüm konuşulanları duymuştu.Görkemle konuşmak için gelmişti lakin onların konuşmalarına şahit oldu.Melih sinirden ne yaptığını bilmezken odaya dalıp durdurmuştu onu.

"ALLAH KAHRETSİN!"

Yumruk yaptığı elini duvara vurarak parçalamakta kararlıydı.Duvardaki kanı gördü ama yine durmadı.İçindeki öfke onu yiyip bitirmişti.

"Lan dur!"

"Bırak beni!"

"Gerizekalı sakat kalacaksın!"

"Kalbim sakat kaldı bırak!"

Tam o gün başladı her şey.Melihin hıçkırıklara boğularak Kenanın önünde ağlaması çok şeyi değişecekti.Aylar önce Atillanın kendisine uzattığı arkadaşlık elini bu kez o başka birine uzatıyordu.

Herkesin hayatında vardı ufak dokunuşlarıyla renk katan arkadaşlar.Bu kez Melihin de hayatında dokunulacaktı.





Bundan önce paylaştığım sayfa umarım gözüküyor🥲

İŞTE BU KADAR. ANLADIK ARKADAŞLIK NASIL BAŞLADI ARA ARA BEN BUNLARA SAHNE YAZARIM🥰ŞİMDİ HEP BERABER FENERBAHÇE-TRABZON MAÇINA!

TOMBİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin