"Ben geldim!"
Görkem Atillayı görünce tepki vermemişti.Hala bu gün yaşadığı ve yaptığı şeyin etkisi altındaydı.Başka bir yerde çalışmayı düşünüyordu artık.Melihin ilişkisine zarar vereceğinden endişeleniyordu.
"İyi misin?"
"İyiyim,hadi çıkalım."
Atillaya Paşayı evde bırakmasını söylemişti.Bu gün randevuya çıkacaklardı.Atilla üzerindeki spor kıyafetlerine bakıp iç çekti.Görkem eve uğrayıp değiştirmesine izin vermemişti.İlk kez randevuya çıkmanın verdiği heyecanla eli ayağı birbirine dolanmıştı.Nereye gideceklerini merak ediyordu.
Araba durunca hemen arabadan inmişti.Önündeki kocaman stadyuma bakıp yutkundu.Gözlüğünü çıkartıp önündeki yeşilliye bir daha baktı.Hayal değildi...
"Bu-burası mı?"
"Evet.Koşmaya geldik Atilla."
Hangi kısmı yanlış anladığını çözememişti.Görkem telefonda randevuya çıkacağız demişti.İkilinin randevu anlayışı farklıydı galiba.
"Gece gece piknik mi yapacağız acaba...."
Görkem kendisine bakış atınca gülümsemişti.Onun peşinden gidip stadyumu aydınlatan ışığın tam altında durdu.Görkem Atillanın ayakkabısına bakıp yere eğilmişti.Açılan bağcıkları sıkıca bağlamıştı.
"Şimdi hazırsın."
"Neye?"
"Koşmaya.Hadi,bu gün bu stadyumu turluyacağız."
Görkem Atillanın açık kalan ağzına bakıp burukça gülümsedi.Çocuğun yanağına öpücük kondurup yüzündeki düz ifadeyle karşıya baktı.Koşmadan önce derin nefes almıştı.Melihe vurmakla geçmiyordu içindeki öfke.
"3,2,1."
Görkem koşmaya başlayınca Atilla peşinden koşmuştu.Aslında Görkem Atillaya verdiği sözü tutacaktı lakin ilişkilerinin çocuğun zayıflamasına engel olmasını istemiyordu.Arabanın bagajında Atilla için hazırladığı hediyeyi koşu tamamlandığında gösterecekti.
Atilla için sorun yoktu.Beraber zaman geçirmeleri tüm randevulara değerdi.Görkemin peşinden yüzünde gülümsemeyle koşuyordu.Sporcuların randevuya böyle çıktılarını düşünmeye başlamıştı bile.Sonuç olarak iyiydi ve hoşlandığı adamın peşinden koşuyordu.Hızlanıp Görkeme yetişmeyi başardı.Şimdi onunla beraber koşuyordu.
"Atilla,bence flörtü artık bitirelim."
Daha bu sabah mutluluğu bulduğunu sanıyordu.Duydukları yüzünden koşamamış ve durmuştu.Nefes nefese kaldığı için konuşamıyordu.
"Ne-neden?"
Görkem Atillanın elini tutup diğer elini yüzüne çıkarmıştı.Çocuğun kızaran yanağını baş parmağıyla okşadı.Kafasını eğip büyük gözlere baktı.
"Benimle çıkmanı istiyorum.Çıkalım mı?"
"Nereye?"
"Everest dağına."
Görkem kendi söylediğine gülümsemişti.Atillanın bedenini saran itirme korkusu mantıklı düşünmesine engel olmuştu.Görkemin ayrılıktan bahsettiğini sanıyordu.
"Sevgilim olur musun diyorum."
Tirteyen bedeni sonunda üzerindeki korkuyu atmayı başarmıştı.Gülümseyip kafasıyla Görkemi onayladı.Kurumuş dudaklarını ıslatıp cevap vermişti.
"Evet,olurum!"
Görkem saçlarına öpücük kondurunca gözlerini kapattı.Soğuktan mı yoksa heyecandan mı titriyordu bedeni?Görkem bunu farketmişti,bu yüzden çocuğa sıkıca sarıldı.Atilla Görkemin kalp atışını dinlemek için gözlerini kapattı.
Herkesin kalbi atardı,lakin marifet ritmi değiştirmekti.
Atilla kafasını kaldırıp Görkemin gözlerine baktı.Adamın gözleri dudaklarına inince yutkundu.
"Atilla..."
"Efendim..."
Sanki etrafta binlerce kişi varmış gibi kısık seslerle konuşuyordular.Atilla sonunda Görkemi kendisine benzetmişti.
"Seni öpmek istiyorum."
Atilla gözlerini kapatınca Görkem onayı almıştı.Aniden çocuğun dudaklarına kapanıp soğuktan titreyen dudakları ısıttı.Dolgun dudakları iyice öpe bilmek için elini Atillanın beline koydu.Bedenlerini birbiriyle buluşturup çocuğun alt dudağını emdi.
Öpüşmek zaten güzel miydi yoksa Görkem öptüğü için mi bu kadar güzel hissettirdi?İşte Atillanın cevap bulması gereken bir soru daha.
"Sanırım az önce ilk öpücüğümü kaybettim."
"Ben aklımı kaybettim.Bak hiç lafını ediyor muyum?"
İkisi gülerek arabaya doğru ilerlemişti.Görkem Atillanın elini tutup arabaya binmesine izin vermedi.Bagajı açınca çocuğun çatılan kaşlarına baktı.Asıl randevu şimdi başlıyordu.Bagajda balonlar ve takım forması vardı.
"Trabzonspor?"
"Mavi sana çok yakışıyor.Sevgilimle maçlara beraber gidelim diye yaptırdım."
Görkemi ilk kez bu kadar mutlu görüyordu.O yüzden sadece gülümsemekle yetindi.
"Sarı ya da lacivertte yakışırdı bana..."
"Efendim?"
"Ş-şey çok teşekkür ederim!Çok beğendim gerçekten."
İçinde dua ediyordu,lütfen Fenerbahçe ve Trabzonspor hiç rakip olmasın.Yoksa Atilla aşk için takımından vazgeçmek zorunda kalacaktı.
PUAHHAHAHHAHAHA Allahım çoooooooook tatlılar.Artık Atillanın tamamen zayıflaması gerekiyor🤗
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOMBİK
Teen FictionKilolu öğrencinin spor hocasına verecek parası yoktu.Bu yüzden adamın çocuğuna bakarak spor salonuna giriş bileti kazanacaktı.Peki,sadece bu kadar mı? "Ş-şey benim size verecek param yok.Siz bakıcı arıyorsunuz dimi?Ben bakarım!Para da istemiyorum,za...