"Sen çok zayıfladın Atilla!"
"Anne,arkadaşımla koşturuyoruz birazcık.Yoksa niye zayıflayayım..."
"Ben işte bunu anlayamıyorum.Oğlum siz nereye koşturuyorsunuz?Ne bu çaba anlamış değilim."
Atilla annesine bir kaç haftadır Kenana yardım etmesi gerektiğini söylemişti.Çok güzel bir yalan uydurmuştu ve şimdi şimdilik idare ediyordu.
"Arkadaşını bize davet et."
"N-ne?"
"Bu günlük çantana yemek koymuyorum.Akşam yemeğinde arkadaşını görmeği sabırsızlıkla bekliyorum."
Annesi dişlerini sıkarak konuşunca Atilla uyarıyı almıştı.Kadını ikiletmeyip kafasıyla onaylamıştı.Annesini vazgeçiremedi ama Kenanı nasıl ikna edecekti?
Atilla çantayı sırtına takıp ayrılmadan önce annesinin yanağına öpücük kondurmuştu.Kenana hep arkadaşız diyordu lakin şimdi neden korkuyordu?
"Görkem?"
Telefonu çalınca düşen suratı anında gülümsemişti.
"Günaydın Tombik,nasılsın?Dün gece iyi uyudun mu?"
"İyiyim,sen nasılsın?Evet,aldım uykumu.Peki sen?"
Alamamıştı.Çünkü tüm gece Atillanın yanağına bıraktığı öpücüğü düşünmüştü.Kısa bir an mutluluk vermiş ve uyutmamıştı.
"İdare eder.Dersin bitince seni almaya gelmemi ister misin? "
"Ş-şey ben kendim gelirim,yani zahmet etme.Hiç gerek yok!"
Atillanın sesinden anlamıştı bir şeyler olduğunu.Bu yüzden ısrar etmedi,şansını başka zaman yine deneyecekti.Atillanın ortamlarını merak ediyordu.
"Görüşürüz o zaman.Kendine dikkat et."
"Sende!"
Adımlarını hızlandırıp yürümeye başladı.Bir an önce Kenanı bulup onunla konuşmalıydı.Sınıfta yoktu,merdivenleri koşarak inip kantine gitmişti.
"Kenan!"
Tost almak için sırada bekliyordu.Atilla kolundan tutup onu kenara çekti.
"Ne yapıyorsun?"
"Konuşmamız gerek acil!"
"Bırak lan kolumu!"
Sinirle kolunu çekip Atillaya bağırmıştı.Herkes dönüp onları izlerken Atilla yutkunarak etrafına baktı.
"Ko-konuşmamız gerekiyor..."
"Ne istiyorsun?Anlat dinliyorum."
Hala onlara bakan diğer öğrenciler Atillayı germişti.Telaşla Kenanın bileğini kavradı.
"Dışarıda konuşalım."
"Bırak lan!"
Kenan onu itince bir kaç adım geri gitmişti.Bu kez gözlükleri büyüyen gözlerini saklayamamıştı.Kenanın neye bu kadar sinirlendiğini merak ediyordu.
"A-annem seni yemeye davet ediyor."
"Sebep?Ne anlattın kadına allah aşkına?!"
"Arkadaşımsın ya,seni tanımak istiyor. "
Kenan tek kaşını kaldırıp kafasıyla Atillayı onayladı.Elini çocuğun omzuna koyup gülümsedi.
"Sen gerçekten salaksın.Hayır,kendi yalanına kadını nasıl inandırdın?"
"Arkadaşız sanıyordum..."
"İyi bok sandın.Benim arkadaşa ihtiyacım yok.Sana sadece maç için yaklaştım,sikeyim neden bana yapışıp kaldın?!"
Hayal kırıklığı,kalp kırıklığı... Hangisiydi Atillanın yaşadığı?Hepsi.
"B-ben yinede konum atacağım!Gelip gelmemek sana kalmış."
"Kafan almıyor mu?"
"Alıyor.Neye sinirlendin bilmiyorum ama bu söylediklerini ciddiye almayacağım."
Paşanın yaptığı gibi poposunu dönüp gitmişti.Kenan arkasından sinirle bağırdığında duymamazlıktan geldi.Sakinleşince mutlaka yeniden konuşmayı düşünüyordu Atilla.
"Nasıl bir hayatım olduğunu öğrenince benden nefret edeceksin..."
Bu kez kısılan ses Atillanın değildi.
Ah Kenan....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TOMBİK
Teen FictionKilolu öğrencinin spor hocasına verecek parası yoktu.Bu yüzden adamın çocuğuna bakarak spor salonuna giriş bileti kazanacaktı.Peki,sadece bu kadar mı? "Ş-şey benim size verecek param yok.Siz bakıcı arıyorsunuz dimi?Ben bakarım!Para da istemiyorum,za...