XII

9.1K 645 47
                                    

"Konuşalım."

Melih odaya dalıp kapıyı kapattı.Bakışları Görkemin çıplak göğsüne kaymıştı.

"Çık dışarı."

"Bu kez beni dinleyeceksin.Bize bir şans daha ver.Yarım kalalım istemiyorum.Her ilişkide hata yapılır,lütfen."

Görkem siyah tişörtünü giyip ceketini aldı.Hala kapının önünde dikilen bedenin karşısına geçmişti.İki yıl önce ayrılmıştılar.Melih ondan habersiz İngiltereye gitmeye karar verince ilişkileri sonlanmıştı.

"Hata?Ben senin gideceğini arkadaşından öğrendim.Uçaktan indirdim seni ne hatası?"

"Ben kendim zaten inecektim.Söylemedim çünkü gitmeme izin vermezdin.Görkem,önüme bir iş fırsatı çıktı ve değerlendirmek istedim."

"Bunlardan haberim olmadı.Söyleseydin ben her şeyi bırakıp seninle gelirdim.Maalesef o zamanlar sana köpek gibi aşıktım."

Melih Görkemin gitmesine izin vermeyip bileğini yakaladı.Bazen hikayelerin yarım kaldığını düşünür devam etmek istersin.Ancak her hikaye mutlu sonla bitmek zorunda değildir.

"Vazgeç.Yarın bir gün yanımda birini görür üzülürsün.Ne üzülmeni ne de üzmeni istemiyorum."

Ellerinden kayıp giden adamı bu kez durduramamıştı.Görkem için spor salonunda çalışmaya başladı.Kazanmayı umut ediyordu lakin çoktan kaybettiğinden habersizdi.Görkemin ona eskisi gibi bakmamasıydı belkide uğraşmasını sağlayan...

Görkem kendisini aşka kapatmadı.Sevgi dolu bir ailede büyüdü ve sevmenin sevilmek kadar güzel bir duygu olduğunu biliyordu.Çok iyi erkek arkadaşıydı.

Artık hayatına giren kişiyle piyasadan tamamen çekilmeyi düşünüyordu.

"Oğlum!"

Paşayı kucağına alıp mutfağa girdi.Atillanın sırtı ona dönüktü.Görkemin geldiğini duyunca tabakları çıkardı.

"Beş dakikaya hazır olur."

"Ne yaptın sen?Çok güzel kokuyor."

"Makarna."

Görkem kaşlarını çatıp kediyi yere bırakmıştı.Ocağın başında bekleyen bedenin yanına gidip arada mesafe bırakmadan arasına geçmişti.Ellerini sehpaya koyup Atillanın kulağına doğru eğildi.

"Makarna derken?"

Tenine değen nefes yüzünden kıpırdayamamıştı.Kulakları alev almış,kaslı kolların arasında sıkışıp kalmıştı.

"Di-diyet makarna aslında.İnternetten buldum tarifini.."

"Ne var içinde?"

Hızlanan kalbi unutturmuştu ona her şeyi.

"Makarna."

Görkem Atillanın cevabına gülümsemişti.Ama yine Atilla bunu görememişti.Çocuğun tenindeki hoş koku burnuna dolunca gözlerini kapattı.Bu kez farklı kokuyordu.Ne çok tatlı ne de çok sert.

"Atilla."

Görkemin boğuklaşan sesini duyunca kaşları havalanmıştı.

"Efendim..."

"Ocağın altını söndür çok açım."

Görkemin göğsü sırtından ayrılınca derin nefes almıştı.Hemen ocağın altını söndürüp servise başladı.Paşanın yeşil gözlerine baktığında kedi dilini çıkartıp ağzını yalamıştı.

"Bari gözlerini kapatsaydın sapık kedi..."

Dudağının altında konuşup gözlüğünü taktı.Görkem üzerini değiştirip mutfağa gelince Atilla tabağı önüne koymuştu.

"Afiyet-"

"Koluna ne oldu?"

Yemek pişirirken gömleğinin kollarını yukarı kaldırmıştı.Görkem elini tutup kolundaki morluklara bakıyordu.

"Önemli değil aslında."

"Kavga mı ettin?Biri mi dövdü seni?Sana zorbalık yapanlar mı var?Kim söyle bana,yardım ederim."

Ağzı açık şekilde Görkeme bakıyordu.Neden onun için bu kadar heyecanlandı?Hani insanlık ölmüştü?

"N-ne hayır iyiyim ben.Kimse zorbalık falan yapmıyor, gerçekten.Küçük bir kaza aslında hiç önemli değil."

"Canını sıkan bir şey olursa bana söyle.Ben seni korurum.Bu kadar kası göstermelik olsun diye yapmadım."

Görkem bu kez gülümsediğinde Atilla görmüştü.Hayatında gülümsemenin bir insana bu kadar yakıştığına ilk kez şahit oluyordu.Çarpan kalbi,kızaran yanaklarıyla beraber Görkemin karşısına oturmuştu.

"Ben galiba bu adamdan hoşlanıyorum." düşüncesi artık aklının bir köşesinde duruyordu.

"Çok güzelmiş,gerçekten iyi yemek yapıyorsun."

Kalbe giden yol mideden geçecekti...

Hadi yine iyisin Atilla.Bir arkadaş bir sevgili daha ne olsun skskskksls


TOMBİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin