TOMBİK

XXVIII

İki saatin tamamında terler içinde kalan bedenine bakıyordu.Başarmıştı,zayıflamıştı ve buna devam ediyordu.Paşayı kendisiyle beraber evine götürecekti.Kediyi yalnız bırakmak istemiyordu.

"Görkem seni köye götürmemiş bakıyorum?"

Uzun zamandır Melihle karşılaşmıyordu.Melih Atillayı görünce afallamıştı.Artık karşısında kilodan ibaret biri yoktu.

"İyi zayıflamışsın."

"Teşekkür ederim,bilmek istiyorsan eğer Görkem teklif etti ama ben kabul etmedim."

"Allah Allah.Ben bu fırsatı kaçırmazsın sanıyordum."

Melih Paşaya yaklaşıp kedinin kafasını okşadı.Eskisinden daha kilolu olduğunu farkedince sırıtmıştı.

"Fırsat kollamak için köşede oturup bekleyenlerden değilim."

Melihin çatık kaşları Atillanın yüzüne çıkmıştı.Çocuğun karşısına dikilip ellerini cebine soktu.Sağ kaşını yukarı kaldırıp konuşmadan önce alt dudağını yaladı.

"Başkasının anılarında yaşıyorsun ve sanıyorsun ki bu senin hayatın,öyle mi?"

"O ne demek?"

"Çok az kaldı.Senin şu pembe dünyan başına yıkılacak ve sen altında kalacaksın."

Melih çıkmadan önce kediye göz kırpmıştı.Saldı korkuyu Atillanın kalbine.Görkemin Atillaya yapacağı açıklamayı merakla bekliyordu.

Atilla hemen kendisini toparlayıp duşa girmişti.Kedinin yeşil gözlerine baktığında iç çekti.Keşke dili olsaydı,konuşup Atillanın bilmediklerini anlatırdı...

Annesi Paşayı çok sevmişti.Atilla hayvan sevgisini annesinden almıştı.Hatta bir çok şeyi:iyi yemek yapmayı,mütevazi biri olmayı annesi öğretmişti ona.

"Şuna bak,bir deri bir sümük kaldın.Hayır ne gerek vardı bu kadarına?Yanakların kaybolup gitmiş!"

Atilla dalmıştı,bu yüzden kadının söylediklerini duymuyordu.Melihin ne söylediğini çözmeye çalışıyordu.Melihin anılarında yaşamak düşüncesi ona ağır gelmişti.

"Öyle bir şey olsa Görkem söylerdi..."

Tabağındaki salataya dokunmamıştı.Sofradan kalktığında annesi oğlunun arkasından üzülerek bakıyordu.Vardı bir derdi ama hadi hayırlısı.

Yatağına oturup Kenanın ona attığı videoya baktı.Henüz açılmamıştı ve Atilla videonun içeriğini tam olarak bilmiyordu.

"Y-yok artık!"

Kenan dediğini yapıp ona porno videosu göndermişti.Hayır,bunları indirip telefonunda mı saklıyordu?

"Oha,oha!"

İki çıplak beden birbiriyle öpüşüyordu.Bazen diğeri altındaki bedenine aletine dokunuyor ve çekmeye başlıyordu.Zevk dolu inlemeler Atillanın yanaklarını kızartmıştı.

Aniden ekranın üst kısmında Görkemin ismini görünce yataktan sıçramıştı.Görkem onu arıyordu.

"Görkem?"

"Nasılsın?Ben az önce geldim,şimdi fırsatım oldu aramaya."

"İ-iyi,ne güzel.Be-bende seni merak ediyordum zaten!"

Görkem görüntülü aramıştı Atillayı.Ona odasını,camın kenarında annesinin ektiği çiçekleri göstermişti.

"Odan çok güzelmiş."

"Eskiden yani çocukken ablamla beraber kalıyorduk.Büyüyünce o başka bir odaya geçti."

"Ablan mı var?"

"Evet,yirmi yedi yaşında."

Görkem çocukta bir gariplik olduğunu sezmişti.Atilla göz teması kurmaktan kaçınıyordu.

"Bir sorun mu var?"

"Yo ne sorunu?"

"İyi,bekle bir gömleğimi değişip geliyorum."

Görkem telefonu çok yanlış yere bırakmıştı.Odanın diğer tarafında üzerini çıkarırken bedeni aynaya yansıyordu.Atilla yutkunup onun çıplak sırtına baktı.Daha önce görmesine rağmen şimdi neden garip hissediyordu?

"Geldim.Anlat bakalım ne yaptın bu gün?"

Altında eşofmanını zorlayan aletine bakıyordu.Atilla az önce Görkeme kaldırmıştı.

"Bir şey mi düşürdün?"

"So-sonra konuşalım!İyi geceler!"

Görkem yüzüne kapanan aramayla neye uğradığına şaşırmıştı.Atillanın ilgilenmesi gereken çok önemli bir şey vardı ve şimdilik o bundan habersizdi.

Patladım sjskskksks
Arkadaşlar telefonum otomatik çeviriyor yazdıklarımı.Ben aynı gün içerisinde 3,4 sayfa yazıp atıyorum.Kusura bakmayın ama gerçekten yazdıklarımı düzenleme fırsatım olmuyor.

Yazı hataları yüzünden özür dilerim.Lütfen bu konu kapansın artık.