34- Esinti

55 4 9
                                    

Perla uyuyordu. Bu huzurlu bir uyku değildi. Kabus görüyordu. Yine. Elleriyle yorganı sıkmış yüzünü buruşturmuştu. Etrafa kontrolsüz bir şekilde sis yayıyordu. Ameliyatlı bölgesi de acıyordu fakat bunu fark edemeyecek kadar korkuyordu zaten. Kabusları git gide ilginç bir hal almaya başlamıştı artık.

Paslanmaya başlamış zırh garip sesler çıkararak ona doğru geliyordu. Perla da geri geri gidiyordu. Zırh birden açılıyor ve içinden Tony'nin çürümeye başlamış bedeni düşüyordu. Yerde sürünerek ilerliyordu.

"Senin suçun! Hepsi senin suçun!"

Diye bağırıyordu. Oldukça korkunç bir andı Perla için.

"Daha en başında ölmeliydin!"

Perla şoktan konuşamıyordu bile. Bütün yüzü ter içinde kalmıştı. Kontrolsüzce titriyordu. Kalp atışları deli gibi artmıştı. Pepper bir anda içeri daldı. Sisler kapının altından bütün eve yayılmıştı çünkü.

"Perla? Perla uyan!"

Onu sarsmadı. Sadece dokundu. Ve Perla bu dokunmaya karşılık bile sıçrayarak uyandı. Nefes alış verişi yüzünden göğüsü hızla inip kalkıyordu. Ne olduğunu anlamak için birkaç saniye gerekti. Kendine geldiğinde ilk hissettiği ameliyatlı bölgesindeki acıydı. Eli ile orayı tuttu. Dikişler patlamamıştı.

"İyi misin?"

Nefesi hala düzensizdi.

"Evet. Kabus."

"Çay ister misin?"

"Çok iyi olur. Teşekkürler Pepper."

Nefesini düzenlemeye çalıştı. Pek başarılı olduğu söylenemezdi. Birkaç dakika içerisinde Pepper elinde bir kupa çayla birlikte içeri girdi. Perla titreyen elleriyle bardağı tuttu.

"Ne gördüğünü anlatmak ister misin?"

Perla konuşmadı. Sadece kafasını olumsuz anlamda salladı. Bunu hatırlamak bile istemiyordu fakat unutanayacağına da emindi.

"Sanırım biraz dışarı çıkacağım."

Dedi kısık sesiyle.

"Yapamazsın."

"Temiz havaya ihtiyacım var. Uçarak gider bir yere oturur aynı şekilde dönerim."

Pepper kararsız duruyordu. Perla'nın günlerdir neredeyse hiç yataktan çıkmadığını da biliyordu. Ama güçlerini fazla kontrol de edemiyordu. Bir yandan da Perla ona yalvaran gözlerle bakıyordu.

"Peki..."

"Teşekkürler."

Birkaç dakika sonra Perla bahçedeydi. Güçlerini kullandığı için oldukça yorgun hissediyordu. Fakat bir yandan da dışarı çıkmaya ihtiyacı vardı. Çimlerin üzerinde boş boş oturuyordu. Şehirden uzak bir evleri vardı.

Perla bir şeyleri her düşünmeye başladığında aklına Tony ya da Natasha geliyordu. Bundan bunalmıştı. Asla aklından çıkmıyordu. Hep bir köşede duruyor ve her fırsattı orayı kurcalıyordu.

Bütün bunlardan uzaklaşmak isteyerek gözlerini kapattı. Titrek bir nefes verdi. Ellerini ameliyatlı bölgesinin üzerine koydu. Yavaş yavaş nefes alıyor, düşünmemeye çalışıyordu. Hafif bir esinti vardı. Tek düşünebildiği ise Tony ve Natasha ile konuşmak için bir şansının daha olmasını istemesiydi.

Esinti git gide artınca gözlerini açtı. Aynı yerde değildi. Kaşlarını çattı. Burası kesinlikle aynı yer değildi. Parktaydı. Alacakaranlıktı hava. Durumu fazlasıyla garipseyen Perla yerinde doğruldu. Kendini kontrol etti.

Gizli Stark ~ Perla Luna Stark ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin