Ablamın sesi gözleriyle birbirine attıkları öldürücü bakışı engellemese de, birbirlerinin yakalarını bırakmalarını sağladı."Günaydınnnn abla bir şey olmuyor, Serkan okuldan arkadaşım dışarda kahvaltı için sözleştik, Poyraz da bizi yolcu ediyordu."
"Gelin birlikte yapalım, hem Serkan'la daha iyi tanışmış oluruz."
"Ay abla planı dünden yaptık başka bir gün de özel olarak tanışmaya gelir ama şimdi gitmezsek bizim plan da yalan olacak yetişmeyecek."
"İyi bakalım Serkan aldım tanışma sözünü ona göre."
"Tabi hatta hemen okul çıkışı geleyim."
"Yuh Serkan yavaş ya."
"Okul çıkışında işte oluyorum ama bir akşam yemeği ayarlayalım, Zeynep sana haber verir."
"Çok güzel olur, iyi günler dilerim."
"Güle güle."
Biz gözünün önünde arabaya binip giderken, Poyraz sinirden kuduruyordu, neden bilmem zevk veriyordu onu böyle görmek.
"Serkan bide istersen, ablam olur musunuz diye boynuna sarılsaydın ablamın."
"Önce tanışalım bir şeyler isteme sonraki iş."
"Ablamdan ne isteye bilirsin acaba."
"Seni istiyeceğim, verirse bana çokça yeter."
"--------"
"Ne bakıyorsun öyle, istiyeceğim derken dışarı çıkmak için falan, sen istersen evlenmeye de isterim o ayrı tabi."
"Üff Serkan sus ya, bir an beyin donması yaşadım sayende."
"Neden isteyemez miyim seni?"
"Öyle demedim ama çevrende dolaşan kızları da gözüm görüyor, bir Mercedes varken gidip de şahin seçmezsin mantık olarak."
"Çevremdeki en iyi Mercedes sensin, yalandan mütevazılık yapma."
"Yalan ve ben çok ayrıyız birbirimizde lütfen."
"Biliyorum canım biliyorum, bilmez miyim."
"Sen bana yalancı mı demek istiyorsun şimdi."
"Yok yok estağfurullah, geldik inip kahvaltımızı yapalım demek istiyorum."
"İyi bağri, güzel bir yere benziyor ama biraz hızlı yememiz lazım okul saati yaklaşıyor."
"En fazla okulu kırarız bu gün ne olacak."
"Ha ha komikmiş, ablamın duyması seçeneğine karşın, ben yaşamayı seçerek okulu tercih ediyorum."
"Okul çıkışı bir yerlere gitsek, ben bırakırım seni eve."
"Hadi hadi girişi halledelim de çıkışı düşünürüz."
Tatlı güzel bir dükkandı, cam kenarındaki boş masalardan birine geçip oturduk, yemeğin ardından kılı kılına okula zor yetiştik. Serkan'la zaman geçirmek güzeldi.
"Ee Zeynepciğim, bu da son tenefüs hayla karar veremedin mi çıkış için."
"Karar verim ama sana bildirmedim, ablama haber veriyim yok demezse, bir sinema yaparız sanki."
"Beni bu saate kadar bekletiyorsun ya, iyi hadi çabuk ara da tenefüs bitmeden."
Telefonu çıkarıp ablamı aradım, çok geçmedi açtı.
"Alo, efendim Zeynep."
"Abla okul çıkışı Serkan'la sinemaya gidelim diyoruz da, sende Poyraz'ın numarası var mı? Gelip dışarda beklerse bin lafa geçer şimdi, söyliyim gelmesin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ablamın Üvey Oğlu
Fiksi RemajaAblasının patronuyla evlenmesi sonucu, ablasıyla yaşayan 17 yaşındaki Zeynep, bir yandan ablasının 20 yaşındaki üvey oğlu poyraz'la, bir yandan da yeni okulunda uğradığı zorbalıklarla uğraşmak zorunda kalır.