Katsuki'den
Kirishima ve Kaminari'yi aramaya başlamıştım.
İkisi de ortalıkta görünmüyordu.
Çok da umrumda değildi aslında. Sadece zaman geçirmek için kullandığım, kişilerdi.
Artık düşman bulmam gerektiğini fark edince, arkamı döndüm ve o an bir görüntüyle karşılaştım.
Deku'nun üzerine doğru çıkmaya çalışan çıplak bir kız.
"Ha?"
Şaşkınlıkla o ikiliye bakarken, sinirlerimin en üst seviyeye çıktığını hissediyordum.
Sınavda yapılacak iş miydi lan bu?
Tam bir adım atmıştım ki, Deku kızı kenara doğru çekti ve o an, bulundukları yere bir saldırı gerçekleşti.
Kızı mı korumuştu o?
Üstelik kız hiç zarar görmemişti ama kendisinin kolu ezilmişti.
Gözlerimi kapattım ve parmaklarımı şakaklarıma bastırdım.
Kendi hariç herkesi koruyordu bu aptal!
Bir adım daha attım. Kız, bıçağını çıkardı. Kaşlarım çatıldı ve adımlarımı hızlandırdım. Deku'ya mı saldıracaktı o orospu?
Kız, bıçağı Deku'nun eline saplayacaktı ki, birden buz kesildi ve bende olduğum yerde kalakaldım.
Buz mu?
"Midoriya!"
Todoroki'nin sesiydi bu.
"Ah, Todoroki?!" Deku'nun şaşkın sesi.. "Halledebilirdim aslında.."
Todoroki başını iki yana salladı ve elini Deku'ya uzattı.
Kaşlarım tekrar çatıldı. Deku, o eli tutacak mıydı?
Düşünmeden tuttu.
Todoroki'nin elini tuttu ve ayağa kalktı, elleri ise ayrılmadı. Evet, ayrılmadı. Elleri hâlâ birleşikti.
Sonra Todoroki, Deku'yu kendi etrafında döndürdü ve bir şeyi olup olmadığını kontrol etti.
Deku ise iyi olduğunu söyleyip duruyor, ona gülümsemesini gösteriyordu. Bana ise haftalardır gülümsemiyordu.
Gülümsedim ve ikiliye doğru yürümeye başladım.
Bu kadar saçmalık yeterdi.
"Hey, hey, hey!" İkisinin de bakışları bana döndü. "Naptığınızı sanıyorsunuz?"
Deku cevap vermedi.
Zaten artık benimle konuşmuyordu.
Oysa ki ben onun çocukluğundan beri sahip olduğu tek arkadaşıydım. Ama yüzüme bile bakmıyordu.
"Ne yapıyormuşuz?" Todoroki'nin sesi, kulaklarıma ulaştığında, dişlerimi sıktım. "Gördüğün gibi, Bakugo, arkadaşıma yardım ediyorum."
Burnumdan nefes verdim ve alayla tek kaşımı havaya kaldırdım. İşaret parmağımla, o ikisinin elini gösterdim. "Elini tutarak mı yardım ediyorsun?"
Güldü. "Evet, ona varlığımı hissettiriyorum. Bazılarının aksine."
Bana bir şeyler mi ima ediyordu yoksa ben mi yanlış anlıyordum?
Umarım yanlış anlıyorumdur.
Umarım.
Ve cümlelerine devam etti. "Eğer diyeceğin başka bir şey yoksa, ben Midoriya'ya yardım etmeye devam etmek istiyorum."
Elini tutarak mı yardım edecekti?
Ha?
Kahkaha attım ve arkamı döndüm. "Napıyorsanız yapın."
Umrumda bile değildi.
Artık Deku'yu umursamayacaktım.
Uzaklaşmaya başladıktan sonra başımı hafifçe yana çevirdim ve o ikiliye baktım.
Deku başını eğmişti ve Todoroki de onun yüzünü görebilmek için, önünde eğilmiş ellerini tutuyordu.
Bir şeyler söylüyordu.
"Geberin."
Yürümeme devam ettim.
***
Bu çocuk düzelmez