Katsuki'den
Staja başlayalı henüz çok olmamıştı.
İkinci günün de ise, Deku'dan bir mesaj aldım.
Bir yerin konumunu göndermişti fakat bana çok uzaktı, gerçi yakın olsa bile oraya gideceğimi düşünmüyordum.
Öylesine bir konumdu büyük ihtimalle.
Fakat ertesi gün, bir haber gündeme geldi.
Kahraman Katili Stain, alt edilmişti. Yakalanmıştı. Yakalandığı yer ise, Deku'nun konumunu attığı yerdi.
Ve bu, beni bir tık kuşkulandırmıştı.
Deku neden o bölgenin konumunu atmıştı ki?
Bu sorularla beynimi meşgul ederken, bir yandan da Best Jeanist ile uğraşmak zorundaydım.
Şerefsiz piç, saçlarımı kesmişti!
Şimdi ise bana sözde görgü kurallarını öğretiyordu.
"Bak, Bakugo. Olur olmadık insanlara bağırmaman gerekiyor, kibar olmalısın."
"Hağh?! Ben zaten kibarım!"
Kendi ellerini birleştirdi ve sakinleşmeye çalıştı. "Bu böyle olmayacak." Bir kaç adım uzaklaştı ve telefon da birileriyle konuştu. Yaklaşık beş dakika sonra, tekrar yanıma yaklaştı.
"Arkadaşların, çok kibar. Bir hayat kurtarmak uğruna kendi hayatlarını tehlikeye atabilecek kadar."
"Neyden bahsediyorsun sen?" İyice sinirleniyordum. Benim arkadaşım yoktu, aslında gerekte duymuyordum. "Ne arkadaşı?!"
Başını iki yana salladı. "Shoto ve Deku'dan bahsediyorum."
Deku?
Todoroki?
Hayat mı kurtarmak?
İkisi birden mi?
Hem, bildiğim kadarıyla stajlarını farklı şehirlerde yapıyorlardı. Neden beraberlerdi?
Anlamadığımı fark eden Jeanist, telefonunun ekranını gösterdi. Todoroki, Deku ve İida, aynı odada farklı yataklarda yatıyorlardı.
Ama anladığım kadarıyla en ağır yaralanan yine Deku'ydu.
Kolu ve bacağı sargılıydı. Üstelik baygındı, diğer ikisinin aksine. Çok mu kötüydü ki? Neden yatıyordu? Serum bile bağlanmıştı.
"Ne oldu Deku'ya?" Sesim, sert çıkmıştı. Bunu ben bile beklemiyordum.
Jeanist, sadece onu sormuş olmama şaşırsa da belli etmedi. Telefonunu kapadı ve açıklamaya koyuldu. "Kolu kırık, bacağı kırık. Vücudunun üç farklı bölgesinde çatlaklar var, ayrıca başı-"
"Bunu ona kim yaptı?"
"Dün, İida'yı, Stain'den kurtarırken olmuş. Şansına Todoroki de oradaymış, Deku'nun attığı konuma sorgulamadan gitmiş ve yardım etmiş. Eğer o gitmeseydi, büyük ihtimalle İida ve Deku ölürdü."
Todoroki, Deku'nun neden konum attığını bile sorgulamadan, gitmişti öyle mi? Ve bu sayede Deku kurtulmuştu.
"Bu durum, halka açıklanmayacak, onların ceza almaması için." Yüzüne, devam etmesini söylermiş gibi baktım. "Yanisi, kimseye bahsetmeyeceksin."
Umrumda bile değildi. Neden bahsedecektim ki?
Gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ama bunu yaptığım da bile, gözümün önüne Deku'nun görüntüsü geliyordu.
Hey, hey, hey.. neden gözümün önüne onun görüntüsü geliyordu ki?
Kaşlarımı çattım. Deliriyordum galiba.
***