26

235 18 2
                                    

İzuku'dan

Hep beraber yemek masasın da oturmuş, öylece masaya bakıyorduk.

Gerçi masaya bakan sadece bendim. Onlar bana bakıyordu.

"Yesenize."

İida hemen lafa atladı. "Önce sen ye."

Anlamasam da, yemeğimden bir kaşık aldım ve o an, tüm sınıf yemeye koyulmuştu. Beni mi bekliyorlardı cidden.

Bu durum gülümsememe neden olmuştu.

Bir süre sonra, hemen karşımda oturan Todoroki bana tabağını uzattı. Tam alacaktım ki, Kacchan elimi tutup, kendi bacağının üzerine koydu. Kaşlarımı kaldırarak ona baktım.

"Ne?"

"Napıyorsun, Kacchan?"

"Napıyorum?"

"Yemeği almamı engelliyorsun."

"Neden, senin yemeğin yok mu?"

Gözlerimi devirdim. "İkram ediyordu."

O da gözlerini devirdi ve hâlâ dokunmadığı kendi tabağında ki tüm yemekleri, benim tabağıma boşalttı. "Benimkini yiyebilirsin."

O an, masada ki herkes kahkaha atmaya başlayınca, dönüp sınıf arkadaşlarıma baktım.

Todoroki gözünde ki yaşı silerken, "Sonunda olmuşsunuz," diye mırıldandı.

Uraraka ise, "Çok sevindim," diyerek gülümsedi.

Kacchan hemen bağırmaya başladı. "Önünüze dönsenize!" Sinirle bağırmasının üzerine bana döndü. Sesi sertti. "O yemek bitecek."

"Ha?"

"Verdiğin kiloları geri alacaksın."

"Bu tabağı bitiremem ki ama-"

Benim kaşığımı aldı, daha sonra tabakta ki yemeği kaşıkladı ve kaşığı ağzıma doğru uzattı. "Aç ağzını."

"Ama-" derken, ağzımı açtığım için, tabi ki de kaşığı ağzıma koyuvermişti.

Yemeği çiğnemeye başlayınca, "Aferin, miniğime," diye mırıldandı ve kaşığı tekrar doldurdu.

Ve bir dakika, bana miniğim mi demişti o?

Maalesef ki şaşırmaya bile fırsatım olmamıştı çünkü o yemeği bana beş dakika içinde bitirtmişti.

"Tıka basa doydum, Kacchan."

"Biraz daha-"

"Sen beni patlatmaya mı çalışıyorsun?"

Şaşkın bir ifadeye büründü yüzü. "Ha? Ne? Patlatmak? Nasıl? Ha? Patlar mısın? Ne?"

Kahkaha attım ve dayanamayıp, Kacchan'ın dudaklarına minik bir öpücük bıraktım. Şaşkın yüz ifadesi anında silinmiş, yerine alaycı bir ifade gelmişti.

"Hım. Öpmeyi alışkanlık haline getirdin galiba?"

Gülümseyerek, "Beni alıştıran sensin," dedim.

O an başını salladı. "Haklısın." Ayağa kalktı ve elimden tutup, beni masadan kaldırdı.

Üstelik diğerlerine bir şey deme fırsatım bile olmamıştı.

Asansörlerin oraya doğru yürürken, elimi bir an olsun bırakmıyor, asla da sıkmıyordu. Kacchan baya değişmişti.

Asansöre girdik ve, hiç beklemediğim bir anda, beni asansörde ki aynaya yaslayıp, dudaklarıma kapandı.

Kesinlikle beklemiyordum...

***

Shoto mutlu

(Bölüm biraz gec geldi çünkü unutmusum)
(Evet bildigimiz unutmak)
(Ayrıca Satoru icinde diğer hesaptan fic yazıyordum, zaten yayımlayacagım simdi)
(Her meyse unuttugum için üzgünüm(

(Bölüm biraz gec geldi çünkü unutmusum)(Evet bildigimiz unutmak)(Ayrıca Satoru icinde diğer hesaptan fic yazıyordum, zaten yayımlayacagım simdi)(Her meyse unuttugum için üzgünüm(

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Freckled || BakuDekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin