Eve kendisinin farklı olduğunu biliyordu. Sessiz sakin bir hayatına karşılık gördüğü kabusun her şeyi değiştireceğinden habersizdi. Büyüdüğü yerden gitmek zorunda kaldığında ormanda bulduğu yaralı adamı ölümün pençesinden kurtarması tesadüf olamayac...
Dudaklarımın arasından dökülen sözler sessizliğin arasında kayboluyordu. Bağdaş kurarak oturduğum taş zeminin soğukluğunu uyluklarımda hissedebiliyordum. Ellerimi iki yana açıp dizlerimin üstüne yaslamış ve gözlerimi kapatmıştım. Belli aralıklarla nefes alıp veriyordum.
Tekrar eden cümlelerim bir yerden sonra işe yaraması gerekiyordu. Saatlerdir taştan zeminde oturuyor ve cümleleri tekrar etmek dışında başka bir şey yapmıyordum. Verdiğim kararı bu noktada sorgulamanın eşiğine gelmiştim. Sakinleşmesi gereken zihnimin içinde kopan fırtınalar ve çığlıklar hiç yardımcı olmuyordu. Üstelik bedenim rahatlamanın yanına bile yaklaşmamıştı. Birkaç cümlenin içimdeki fırtınayı dindireceğine inanmam ayrı bir ironiydi.
Gözlerimin kapalı olmasına rağmen sırtımdan beni izleyen bir çift gözün varlığını unutamıyordum. Sakinleşmeyen zihnime kurmaya çalıştığı baskı giderek büyüyor ve durduğu konumdan bir adım dahi gitmiyordu. Oradan oraya koşturan düşünceler çarptıkları zihin duvarlarında asılı kalıyorlardı.
''Zihnimi sakinleştir.''
Söz dinlemeyen bir zihin.
Geri dönülemeyecek yolda ilerliyordum. Sadece duygularıma ve içgüdülerime güvenerek devam edemezdim. İşler gittikçe ciddileşiyor ve tahmin edemeyeceğim noktalara ilerliyordu. Öğrendiklerimin ve öğreneceklerimin nasıl bir sonuçlar getireceğini bilemezken ellerim bağlı şekilde duramazdım. Kendimi korumayı öğrenmem, çalışmam, ne olursa olsun ilerlemem gerekiyordu.
''Bedenimi rahatlat.''
Bedenim kaskatıydı halbuki. Henüz yaşananları unutabilmiş bile değildi.
O gün, güçlerim giderek artmış ve kontrolün dışına çıkmaya başlamıştı. Kalbim patlayacak derecede atmış ve artan güçlerime ayak uydurmaya çalışmıştı fakat bu konuda başarılı olamamıştı. Bedenim acılar içindeydi her zamanki gibi. Bende bir kez daha duygularıma güvenerek Suikastçiler Tarikatında kalmayı kabul etmiştim. Daha doğrusu bu konuda başka seçeneğim yoktu. Dahası artık onlardan biri olmak için adım atmıştım. Şimdi ise saatlerdir oturduğum taştan zeminde meditasyon yapıyordum. İki gündür dersin ilk adımındaydım bir süredir ve olduğum aşamada durmaya ısrarlı gibiydim.