27 ''Sınır Çizgisi.''

198 21 26
                                    

Ortamı saran sessizlik, sinsi yılan gibi sürünerek geziyordu. Küçük, ahşap kulübeden ev, karanlık gökyüzünün altında mumların ışıkları ile aydınlanıyordu. Odanın neredeyse her köşesine konulan mumlar erimiş ve zemine akmıştı. Duvarlara kanla çizilmiş şekiller, masanın üzerinde bulunan malzemeler, tavandan aşağı sarkan garip şekilli bitkilerle bağlanmış demetler vardı. Odada, çemberin ortasında bağdaş kurmuş şekilde oturan turuncu saçlı kadının dudaklarından mırıltılar dökülüyordu. Hemen önünde açılmış şekilde duran kitabın yazıları karmakarışık ve farklı dildeydi.

''Selene,'' diye ses yükseldi odanın başka bölümünden. Turuncu saçlı kadının hemen yakınında bulunan kahverengi saçlı başka bir kadın vardı. Minik yüzü ve bedenine uyan eski bir kıyafet giymişti. Kıyafetin bazı yerleri sökülmüştü ve yırtıkların üzerine yapılmış yamalar vardı. ''Devam etmek istediğine emin misin?''

Doğrudan endişeli ses tonuyla yerde oturan kadına seslenmişti. Ellerini kitabın üzerinde tutan Selene, gözlerini açmadan kendisine seslenen kadına cevap verdi. Uzun süredir bağdaş kurarak oturduğu pozisyondan dolayı ayakları uyumuştu.

''Eminim Naseria,'' dedi ve hemen ardından başka dilde mırıldanmaya devam etti. Mırıldandıkça odanın içerisindeki mumlar dalgalanıyordu.

Naseria, endişeli bir şekilde Selene'yi izlemeye devam etti. Endişeleniyordu çünkü bu yaptığı şey tehlikeliydi. Eğer yakalanacak olurlarsa güç bela hayatta kaldıkları dönemde geri dönüşü olmayacaktı.

Selene'nin dudaklarından dökülen mırıltılar fısıltı şeklinde yayılmaya devam etti. Sanki odanın içerisinde başkaları da vardı ve beraber konuşuyorlardı. Etrafında bulunan mumlardan bazıları aniden söndüğünde Selene gözlerini açtı. Naseria endişeli hareketlerini yansıtarak Selene'nin yanına geldi.

''Onu buldun mu?'' diye sordu Naseria hemen. Bu kadar uğraşın sonucunu almayı istemişti. Yoksa Selene en baştan başlayacaktı.

''Ateş ruhu mührü kırıldı,'' diye cevap verdi Selene. Ardından kendisine yaklaşan kız kardeşine baktı. ''Ateş ruhu mirasçısını seçmiş.''

Naseria şaşırdı. ''Nerede olduğunu biliyor musun?'' diye sordu bu sefer. Ateş ruhunun yıllardır uykuda olduğunu biliyorlardı ve birden mirasçısını seçmiş olabileceklerini düşünmemişti. Selene Naseria'nın sorusuyla etrafına baktı. Masanın üzerinde kağıda çizilmiş haritayı görünce elini uzattı. Harita anında havalanıp Selene'nin eline geldi. Kağıdı hemen önüne serdi ve parmaklarını açılı şekilde tutarak haritanın üzerinde gezdirdi.

''Özümden akan güç, saklanamaz hiç. Ateş bilir gerçeği, göster bana kendini,'' dedi Selene. Ahenkli şekilde çıkan cümlelerle birlikte haritanın üzerinde bir nokta gözükmeye başladı. Etrafında büyük çoğunluğu dağ ve orman bulunan, başkente uzak bölgeyi gördüğünde elini indirdi ve Naseria baktı.

''Burada,'' diye işaret etti. ''Dorcha bölgesinde, Suikastçi Tarikatında.''

Naseria eğilip haritaya baktı ve başını iki yana salladı. Yüksek dağların arasında çizilmiş kale şekli vardı haritada. Elindeki haritada en sivri ve karışık dağlar o bölgenindi ve koyu renkle sınırları çizilmişti.

''Bunu yapamayız,'' diyerek karşı çıktı. Selene aldığı cevapla kaşlarını çattı ve ayağı kalktı hızla. Elinde tuttuğu haritayı gösterdi.

''Yerini bulmuşken vaz mı geçeceğiz? O kadar şey yaptıktan sonra hemde?'' diye sertçe konuştu. Çatık kaşları ile hemen ortalık alev alabilecek gibiydi. Naseria, kendisine çatık kaşlarla bakan Selene'ye daha sakince yaklaştı.

YAŞAMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin