2

124 15 24
                                    

!smut içerir!

#######

"Öğleden sonraki tüm toplantıları iptal et Hoseok. Ben eve gidiyorum." Asistanı Hoseok'a verdiği emirlerin ardından ayaklanmıştı Yoongi. Bu sırada Bay Min içeri girmişti. "Nereye böyle?" Yoongi geriliyordu. Kaç yaşına gelmiş olsa da babası onun üzerinde baskı kurmasını biliyordu. "Eve, eve gideceğim."

"İşlerinin bittiğini sanmıyorum Yoongi. Aptal bir bücür için şirketi mi bırakıyorsun?" Yoongi gözlerini devirmişti babasına karşı. "Onun hakkında böyle konuşmayacaksınız diye kaç kez söyleyeceğim size? Yine kavga mı edelim istiyorsunuz? O benim canım, o benim eşim! Onu kabullenin ya da kabullenmeyin, o benim her şeyim."

Yoongi sandalyesinin üzerinden ceketini almış ve bir hışımla çıkmıştı odadan. Arkasından bakan Bay Min ise mırıldanmıştı kendi kendine. "Bu cüretkarlığının cezasını çekeceksin Yoongi."

Yoongi arabaya bindikten sonra geriye yaslayıp gözlerini kapatmış ve sadece eve götürülmeyi beklemişti. Eve gidince en güzel şekilde gülümsemeliydi sevdiğine, belli etmemeliydi hiçbir şeyi.

Onun aksine uzun süreden sonra ilk kez huzurlu bir sabah geçiren Jimin, dün geceki yorgunluğundan dolayı hâlâ yatakta debeleniyordu. Dün gece sevişmeleri ona iyi gelmişti. Sevdiği adamı en derinlerinde hissetmek iyi hissettirmişti.

Şimdi ise Yoongi'nin gelmesini bekliyordu. Kocasıyla geçireceği bu günü çok güzel geçmeliydi. Acaba ne yapacaklardı? Yoongi planlamıştır diye düşünüyordu. Derken yatak odasının kapısı açılmıştı. İçeri giren kedi gözlü adam yorgun görünse de sevdiğine en güzel şekilde gülümsemişti. "Güzelim, uyuyor muydun yoksa?"

"Hayır canım, seni bekliyordum sadece." Jimin'in üstündeki tek şey Yoongi'nin siyah tişörtlerinden biriydi ve bu onu oldukça çekici gösteriyordu. "Geldim bebeğim, merak etme." Boynundaki kravatı gevşetip çıkarmış ve ceketiyke beraber bir kenara atmıştı. Gömleğinin düğmelerini hızla açıp ondan da kurtulmuştu.

"Dün gecemiz yarım kalmıştı değil mi bebeğim?" Yoongi onun üstüne eğilip dudaklarına yavaş bir öpücük bırakmıştı. "Ah Yoongi'm seni ne çok özlüyorum." Jimin'in elleri onun yanaklarını okşarken gözleri gözlerine kitlenmişti. "Sana vakit ayıramıyorum güzelim biliyorum ama işler-"

"Şşş, sorun yok birtanem. Bizim için çok şey yapıyorsun, sorun yok." Jimin sevdiği adama en güzel gülümsemesini sunmuştu. "Güzel kalpli bebeğim benim." Yoongi önce dudaklarından başlamıştı. Sonra çenesi, boynu ve omuzlarında kısa bir gezintiye çıkmıştı. Jimin'in üzerindeki siyah tişört ise çoktan kenara atılmıştı.

Yoongi altında parlayan güzel bedene bakmaktan ve dudağını ısırmaktan kendini alıkoyamıyordu. "Mükemmelsin güzelim, kusursuzsun." Göğüs uçlarından birini emiyor diğeriyle ise oynuyordu. Jimin'in iniltilerini duymak iyi hissettiriyordu. Parmaklarını onun deliği etrafında gezdirmeye başlamıştı. "Mmmh Yoongi, içimde istiyorum."

Yoongi onun dudaklarına yumuşak bir öpücük bırakırken parmaklarından iki tanesini onun içine göndermişti. Jimin istemsizce parmaklarına bastırıyordu kendini. Yoongi üçüncü parmağını da gönderirken onun penisinin seğirdiğini fark etmişti. Diğer eline de penisini alıp çekmeye başlamıştı. Bir yandan onun küçük deliğini parmaklarıyla beceriyor diğer yandan ise penisini çekip yalıyordu.

Jimin başını geriye, yatağa doğru bastırıyor ve iniltilerini sürdürüyordu. Bir eli Yoongi'nin siyah saçlarında diğer eli ise yatak örtüsünü sıkıp duruyordu. "Yoongi, ah bırak, geleceğim." Ağzına boşalmak istemese de Yoongi onu dinlememiş ve işine devam etmişti. Jimin ufak bir iniltiyle gelirken Yoongi de kendi çamaşırına gelmişti. "Her şeyin öyle lezzetli ki." Yoongi elinde kalanları yalamıştı ve daha sonra kendi altındakilerden de kurtulmuştu.

Jimin'in kalçasını hafifçe kaldırmış ve sıkıştırıp durmuştu. Bacaklarını yavaşça omzuna alıp onu zorlamadan içine girmişti. Jimin belindeki ellerin üstüne kendi ellerini koymuş ve gözlerini kapatmıştı. Onu böyle hissetmeyi çok seviyordu. Yoongi onun hiç canını yakmıyordu. Yoongi kendini tutuyor ve hareketine yavaşça devam ediyordu. Sakin bir sürüş eşliğinde gözleri kapalı duran ve zevk alan eşini izlemeyi seviyordu. "Daha hızlı, hızlı yapalım."

Jimin gözlerini açıp onunkilere dikmişti. "Nasıl istersen bebeğim." Yoongi onun üzerine eğilmiş ve iki yanına ellerini koyarak alanını daraltmıştı. Hızını arttırmaya başlarken Jimin'in inildemesi onu kendinden geçiriyordu. Üzerine eğildiği eşini içinden çıkmadan kucaklamış ve oturur pozisyona gelmişti. Kucağında onu zıplatıyor ve sımsıkı sarıyordu. Nihayet geleceğini anlayınca Jimin'i tamamen kucağına oturttmuş ve başını omzuna yaslamıştı.

Jimin onun karnına bırakırken içinde hissettiği sıcaklıkla gülümsemişti. Kollarını sevdiği adamın boynuna dolamış ve en sevdiği koku ile nefeslenmişti. "İyi misin bebeğim?" Yoongi onun sarı saçlarını okşuyor ve boynuna öpücükler bırakıyordu. "İyiyim, sayende iyiyim hayatım."

"Duşa gi-" Yoongi'nin sözünü Jimin kesmişti. "Hayır, biraz daha istiyorum. Sonra gideriz olmaz mı?" Yoongi onu kırmamış ve başını sallayarak onaylamıştı. Kucağındaki Jimin'i yüz üstü yatağa yatırmış ve bacaklarını aşağı sarkıtarak güzel kalçasını tamamiyle açığa çıkarmıştı. Yoongi yere çökmüş ve deliğinin etrafında dilini gezdirmişti. Bu Jimin'in oldukça hoşuna gidiyordu.

Kalçasına birkaç şaplak ve onlarca öpücük bıraktıktan sonra Yoongi yerden kalkmıştı. Penisini onun girişine konumlandırmış ve bu kez hızla girmişti. Jimin'in gerilen bedenini görebiliyordu. Sırtındaki dövmelerde ellerini gezdiriyordu. "Çok güzelsin bebeğim, çok güzelsin."

Yoongi onun çekiciliği karşısında hızını alamıyor ve her seferinde en derinine vurmaktan çekinmiyordu. Jimin onun yaptığından delirmişcesine zevk alıyordu. Odada iniltileri ve bedenlerinin çarpma sesleri yankı yaparken kapıları çalınmıştı. Yoongi yavaşlamıştı hemen. "Evet!?"

"Efendim, Bayan Min geldi." Kapının arkasındaki hizmetlinin söylediğiyle Jimin gerilmişti. Yoongi onun duvarlarının kasıldığını hissedebiliyordu. "Şşş bebeğim sakin ol." Yoongi ikisinin arasındaki sorunu bilmese de Jimin'in, annesinin yanında gerildiğini biliyordu. "Tamam! Anneme biraz beklemesini söyleyin lütfen!"

Yoongi, annesinin zamansız gelip durmasına sinir oluyordu ama sorun çıkmaması adına susmayı tercih ediyordu. Jimin ile aralarında bir sorun olmadığını sandığı için de sakin kalmaya çalışıyordu. "Bebeğim, bunu yarıda kesmek istemiyorum." Üzerine kapanmış ve ensesine öpücükler bırakmıştı. "Anneni bekletmemeliyiz." Yoongi onun ensesinden başlayarak dövmeleri üzerinden ilerleyerek beline kadar öpmüştü. İçinden çıkmasının ardından da onu kucağına almıştı. "Hiç kimse senden önemli değil benim için."

Jimin bunu duyduğuna iyi hissetmişti ki zaten biliyordu Yoongi'nin onu ne çok sevdiğini. Duşa girdikten sonra sıcak suyun altında uzun öpüşmeler ile bir kez daha sevişmişlerdi. Daha sonra güzelce yıkanmış ve çıkmışlardı. Jimin yorulduğu için Yoongi onu kucaklamış ve üzerinde havluyla yatağa yatırmıştı. "Yoongi, sen aşağı in, annenin yanına. Ben giyinip gelirim."

"Hayır güzelim. Önceliğim sensin." Yoongi ona üzerini giydirmiş ve saçlarını havluyla kurutmuştu hızlıca. "Sen burada kalıp saçlarını makineyle kurut çiçeğim. Biliyorsun o güzel sarı saçlarını kurutmayı çok seviyorum ama daha fazla bekletmesem iyi olur, anlaştık mı?" Yoongi sevdiğine gülümseyerek bakmış ve hızlıca giyinmişti. "Daha sonrasında gelmene gerek yok. Burada dinlen. Annemi bir şekilde göndereceğim. Bu günüm tamamen seninle geçmeli."

Jimin ona gülümsemiş ve başını sallamıştı. Yoongi de onun dudaklarına bir öpücük bırakmış ve göz kırpıp çıkmıştı odadan. O gittikten sonra Jimin düşünceleri arasına girmişti. Yoongi'si ona 'önceliğim sensin' demişti. Annesini değil onu seçmişti. Zaten annesini seçmiş olsaydı en başında, evlenemezlerdi bile.

Jimin, Yoongi'sinin güzel sözlerini düşünmüştü tekrar tekrar. Onlardan güç almıştı. Dayanabilirdi, Bayan Min ne derse desin dayanabilirdi. Kocası onu bu denli severken sorun yoktu. Birkaç saati bile beraber geçirmek olan her şeyi unutturuyordu. Söylemeyecekti Yoongi'ye hiçbir şey, tutacaktı içinde. Onu çok seven aşkını sevmeye ayıracaktı tüm vaktini. Tabii ne kadar dayanabilirse...

#######

siz çok güzelsiniz ama hayat size güzel davranmayacak 🤧

black rose | yoonmin ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin