!smutlu bölüm!
#######
"Ba...ba!" Mingi geçen zaman içinde büyüyordu. Ama tek sorun Jimin ile büyüyordu, Yoongi'yi doğru düzgün görmeden.
Geçen zaman içinde Yoongi onlarla bir tık fazla vakit geçirse de artık Jimin yokluğuna alışmıştı. Sadece Mingi eğlensin, mutlu olsun diye istiyordu. Bu sırada kalbi için de ilaçlar kullanıyor ve sağlıklı olmaya çalışıyordu. Namjoon şu an iyi gittiklerini söylese de geç fark edilmiş olması düşündürücü oluyordu bazen.
"Mingi'm, baban geldi!" Yoongi gelmiş ve elinde oyuncağıyla duran Mingi'yi kucağına almıştı. "Ba...ba...ba!" Yoongi ona gülümsemişti. "Benim güzel oğlum konuşmayı mı öğreniyormuş?" Öpücüklere boğulan Mingi gülüşlerini babasına sunuyordu. "Hoşgeldin Yoongi."
"Hoşbuldum güzelim." Jimin artık ona sarılmıyor ve daha soğuk davranıyordu. Yoongi, onun kendisinden uzaklaştığını görebiliyordu. Eşi ve oğlu kısacası hayattaki en değerli hazinesi olan ailesi sanki ellerinden kayıp gidiyordu.
*
"Hoseok, ben ne yapacağım? Jimin artık beni istemiyor mu? Ben onsuz yaşayamam ki! Babam olacak o herif yüzünden hepsi!" Yoongi gözüne buz koyarken bir yandan ağlıyordu. "Onları kaybedemem! Her şeyimi kaybedersem ne yaparım zaten! Jimin yüzüme bakmıyor artık. Ona bazen sarılıyorum ama istemiyor gibi artık. Ben onları mutlu etmek isterken mutsuzluklarına mı sebep oluyorum? Ama elimden bir şey gelmiyor ki!"
Hoseok, Yoongi'ye diyecek bir şey bulamıyordu. Her şey şu an hepsi için korkunç ilerliyordu. Düzeltmek istiyordu Yoongi ama gücü yetmiyordu artık. İkisinin hali de içler acısıydı. Birbirlerini isteyip yalnız başlarına ağlıyorlardı ama yan yana gelince sorun yokmuş gibi davranıyorlardı. Oysa sorun görünmeyecek gibi değildi. Önlerinde dururken her şey onlar saklamayı tercih ediyorlardı. Yanlıştı yaptıkları ve yapılan her yanlışın bir sonucu olacaktı.
* (!bölüm sonuna kadar smut içerir!)
Yaz gelmiş ve arkadaşlarıyla beraber Jeju'daki yazlıklarına gelmişlerdi. Babası kısa süreliğine yurt dışında olduğu için Yoongi rahatça gelebilmişti. Ama yine de çoğu zamanı bilgisayarı ile geçiyordu. Yine o anlardan birindelerdi.
Taehyung, Jungkook, Jennie ve Lisa denizdelerken Jimin, Mingi ve Yoongi şemsiyenin altındalardı. Jimin, Mingi'ye krem sürüyordu. Mingi de elindeki oyuncağını sallıyor ve babasına gülümsüyordu. Jimin krem sürmesi bitince Yoongi'ye dönmüştü. Telefonla konuşuyordu ve tahmin edersiniz ki şirketle ilgiliydi. "...evet, evet öyle yapalım... tamamdır, beni bilgilendirirsiniz."
"Yoongi." Telefonu kapatan Yoongi ona dönmüştü. "Bana da krem sürer misin?" Yoongi başını sallayıp Jimin'in tam arkasına oturmuştu. Ama krem sürmek yerine onu belinden sıkıca tutup kendine çekmişti. Jimin'in sırtı onun göğüsüyle buluşmuştu. "Güzelim, seni çok seviyorum biliyorsun değil mi?" Omuzlarına öpücükler bırakmaya başlamıştı. O öpünce Jimin onun bir öpücüğünü dahi ne kadar çok özlediğini fark etmişti. Teni Yoongi'nin dudaklarını istiyordu.
"Biliyorum." Jimin onu bu kısa yanıtla bırakınca Yoongi çok kötü hissetmişti. "Bebeğim, seni çok özledim. Mingi'yi Taehyunglara bırakalım ve biraz vakit geçirelim. Hm?" Yoongi ensesine öpüşlerini sıralarken Jimin'in tüyleri diken diken oluyordu. Ne zamandır sevişmiyor olmaları da büyük bir etkendi tabii. "Tamam, olur." Jimin yerinden kalkıp Mingi'yi kucağına almıştı.
Bebeğini arkadaşlarına bıraktıktan sonra geri dönüp Yoongi'nin kendisine uzattığı elini tutmuştu. Yoongi yürüdükleri zaman boyunca onu izlemişti ama Jimin dönüp ona bakmıyordu bile. "Papatyam, bir sorun mu var? Ben yanlış bir şey mi yaptım?"
"Yok hayır. Sorun yok." Jimin ona dönüp zorla gülümsemişti. "Ama-" Jimin onun sözünü kesmişti. "Yoongi, odamıza gidelim. Vakit geçirmek istiyorum." Yoongi'nin elini daha sıkı tutup onu yazlıklarına doğru yöneltmişti. Yan yana konuşmadan gezmelerindense Jimin onun dokunuşlarını, öpüşlerini teninde hissetmeyi tercih ederdi.
Eve girdikleri ilk an Jimin onu kapattığı kapıya doğru ittirip dudaklarına yapışmıştı. Bu ani hareketi beklemese de Yoongi de ona ayak uydurmuştu. Dudakları birbirine öyle açtı ki sanki ilk kez öpüşüyor gibi sabırsızlardı. "Odaya, odaya gidelim." Jimin onun beline bacaklarını sarmış ve Yoongi de kalçasından destekleyerek tutmuştu onu. Öpüşler eşliğinde vardıkları odaya girer girmez Jimin kucağından inmiş ve onu soymaya başlamıştı. Sabırsızdı, kocasını hissetmek istiyordu.
İndirdiği şort ve çamaşır ile beraber yere diz çökmüş ve minik eliyle Yoongi'nin penisini sarmıştı. Jimin önce başını öpmüş ve diliyle ıslatmıştı. Penisi çekerken bir yandan da ağzına alabildiğini alıyor ve dişlerini sürtmeyi ihmal etmiyordu. "Mmmhh!"
Yoongi onun sarı saçlarına elini geçirmiş dolgun dudaklarını becerirken ölesiye zevk alıyordu. "Al bebeğim, biraz daha al! Ah! Çok iyisin güzelim." Yoongi iyice dolduğunu hissedince kendini geri çekmek istemişti ama Jimin ona izin vermemiş ve ağzına boşalmasını beklemişti. Ufak bir inilti çıkmıştı Yoongi'nin dudaklarından ve penisi ağzında olan Jimin de onu sömürürcesine yalamaya devam etmişti. "Ah, bebeğim deli ediyorsun beni!"
"Mmmh, ah Yoongi." Jimin dudaklarını yalarken Yoongi onu yerden kaldırıp yatağa yatırmıştı. Kendi tişörtünü attıktan sonra Jimin'i de tamamen soymuştu. Dudakları kıpkırmızı görünen eşi çok çekici bir şekilde yatıyordu karşısında. Önce üzerine eğilip dudaklarını emmişti uzun uzun. Daha sonra dudaklarını bırakıp parmaklarını ıslatması için ağzına göndermişti. Jimin onun ince, uzun parmaklarını emiyor ve iniltiler çıkararak Yoongi'nin aklının uçmasına sebep oluyordu.
Elini dudaklarından çekip bu kez deliğine gönderen Yoongi, altındaki bedenin kasıldığını görebiliyordu. "Yoongi..." Jimin bir eliyle yatak örtüsünü diğer eliyle de kocasının kolunu sıkıyordu. Yoongi hassas noktasına dokundukça gözleri doluyordu zevkten. "Dayanamıyorum!" Bu kez Yoongi elini onun deliğinden çıkarmadan penisine eğilmişti. Emiyor ve boşalması için hızlı hızlı çekiyordu.
"Ah! Yoongi! Mmmh!" Yoongi onu tamamiyle emmiş ve eliyle de dudaklarının kenarındakini alıp yalamıştı. "Her şeyin öyle leziz ki." Jimin'in yanakları kızarmıştı. Bedeni gevşerken Yoongi tekrar deliğiyle oynamaya başlamıştı. Jimin kendisini onun eline bastırıp duruyordu. Yoongi de daha fazla dayanamayınca onu yatağın kenarına çekip bacaklarını iki yana iyice ayırmıştı. Penisini sertçe içine sokarken Jimin'in titrediğini hissetmişti.
Hızlı hızlı hareketine başlamışken Jimin'in kalçasına şaplaklar atmayı da ihmal etmiyordu. Jimin başını geriye doğru basıtırıyor ve zevkle Yoongi'nin adını inliyordu. Yoongi yavaşlayıp en derinine ufak vuruşlar yaparken Jimin'in üzerine eğilmiş ve boynunu emmeye başlamıştı. Jimin de elini onun saçlarına geçirmiş kendine daha çok bastırıyordu. "Güzelim." Yoongi başını kaldırıp yavaş öpücükler bırakmıştı dudaklarına. "İyi hissediyor musun?"
"Hmhm." Jimin ellerini onun yanaklarına koyup uzun bir bakışma başlatmıştı. Bu sırada içine akan sıcak sıvı onu gülümsetmişti. "Gel bakalım." Yoongi onun içinden çıkmadan kucağına almış ve bu kez odadaki koltuğa yönelmişti. Yavaşça çıkıp onu yüz üstü çevirmiş ve koltuğun koluna yatırmıştı. Kalçası ve bacakları havada kalıyordu. Tekrar arkasına yerleşip aynı hızla vurmaya başlamıştı hassas noktasına. Jimin kafasının altına koyduğu yastığa başını gömmüş ve inlemeye devam ediyordu.
Saatlerini böyle geçiren ikili duşa giremeyecek kadar yorgunlardı. Akşam yemeği saati gelmişti neredeyse. Arkadaşlarında anahtar olduğu için sorun etmemişler ve işlerine biraz daha devam etmişlerdi. En sonunda Yoongi onu kucaklamış ve yatağa yatırmıştı. Jimin uyanık olsa da gözleri kapalıydı ve gülümsüyordu. Tam arkasına yerleşen Yoongi hâlâ onun boynunu emmekle meşguldü. "Yoongi çok yoruldum."
"Şşş, bebeğim sorun yok. Seni yormayacağım daha fazla." Yoongi onun bacağını hafifçe kaldırıp tekrar deliğine yerleşmişti. Yavaş yavaş gelgit hareketini yaparken Jimin'i sıkıca sarıyordu. En sonunda Jimin o haline rağmen yorgunluktan uyuyakalmıştı. Yoongi de hareket etmeye daha fazla dayanamamış ve içinden çıkmayarak o da uykunun kollarına bırakmıştı kendini.
#######
smut işini asla beceremiyorum 🫠
![](https://img.wattpad.com/cover/366397657-288-k230150.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
black rose | yoonmin ✔️
Fanfic𝘉𝘭𝘢𝘤𝘬 𝘙𝘰𝘴𝘦 𝘣𝘺 𝘛𝘢𝘦𝘮𝘪𝘯 시들어 져 𝘳𝘰𝘴𝘦 𝘶𝘯𝘥𝘦𝘳 𝘵𝘩𝘦 𝘭𝘪𝘨𝘩𝘵 쏟아진 가시가 날 가슴 깊이 찔러 베어와 두 번 다시 볼 수 없을까? ####### Bir evde neden herkes güler ama hiç kimse mutlu olmaz? Neden herkes kendinde yaşar acıyı? Neden herkes rol yaparak sak...