24

3K 218 69
                                    

Araz Emirzahoğlu;

Dün akşam Baran abiler gittikten sonra herkes odalarına dağılmıştı. Onur'un yaptığını Arat'la hâlâ hazmedememiştik.

Ne alakaydı?

Kahvaltıya inmek için hazırlanıyorken kapı çaldı ve hafifçe aralandı, iyi insan lafın üstüne gelirmiş diyeceğim de bu it iyi insan değil ki!

Onur içeri girip kapıyı kapattı.

Arat bana baktı ve geri Onur'a döndü.

"Ne için geldin?" Dediğinde boğazını temizledi.

"Konuşabilir miyiz?" Başımı salladığımda kenardaki sandalyeye oturdu. Bizde yataklarımıza.

"Bakın, iyi bir tanışmamız olmadı. Kötü laflar ettim, Uğur ve Yalın'ın dolduruşuna geldim hep. Sizin diğer ikizler gibi olduğunuzu düşündüm, onlar gibi insanlarla sizi bir tuttum ama sonradan anladım sizin onlar gibi olmadığınızı. Ben ettiğim laflar için, size karşı takındığım hareketlerim için çok pişmanım. Beni affedebilir misiniz abiciğim?" Dediğinde bir süre sessiz kaldım.

İt...

İnsanca konuşacağım...

"Bak, bize acıdığın için pişmanlık duyma Onur. Farzet ki biz bu geçmişi yaşamadık, o zaman da dediklerin için pişman mı olacaktın? Hayır, çünkü bize acıyacak bir durum görmeyecektin. Bu pişmanlığının sebebini bize acıdığın olmasın. Harbi gönülden olsun ama senin ki gönülden değil. Bize acımandan." Dediğimde kaşları çatıldı.

"Size acımıyorum Araz, onu nereden çıkardın?"

"Tüm bu pişmanlığın geçmişimizi öğrendiğinde başladı çünkü!"

"Geçmişinizi öğrendiğimde acımadım Araz, sadece bu kadar derdinize bir dert daha bindirdiğim için, sizi bu aile konusunda yalnız bıraktığım için, sizin diğerleri gibi olmadığınızı geç fark ettiğim için pişman oldum. O kadar laf ettikten sonra sizi içten içe kardeşim olarak benimsediğim için pişman oldum. Keşke dedim, keşke o ağzımı açmasaydım da size abilik yapsaydım. Bari izin verin bu saatten sonra abilik yapayım size." Dediğinde derin bir nefes aldım.

"Sadece zaman..." dedim, ne diyebilirdim ki başka?

"Peki..." dedikten sonra ikimizde de bakışlarını gezdirip çıktı odadan.

"Araz... Sence gerçekten pişman mı yoksa bizimle alay mı ediyor?" Dedi Arat.

Kimseye güvenemiyordu ki artık bunların yaptıklarından dolayı. O da eski umudunu yavaş yavaş kaybediyordu...

"Gerçekten pişman Arat, mimiklerinden ve bakışlarından belli ama onu affedebilir miyiz bilmiyorum." Derince ofladı.

"Yoruldum..."

"Bende yoruldum kardeşim..." yanıma gelip başını omuzuma yasladı, kolumu sırtına attım,

"İyi ki varsın, sen olmasaydın tek başıma savaşamazdım sanırım... Bunca zaman da seni bunlara karşı yalnız bıraktığım için de çok özür dilerim."

"Şşt, özür dileme. Biz o konuyu kapattık Arat. Ve ben olmasaydım sen bu savaşın kazananı olurdun, adım gibi eminim. Çünkü sen çok güçlüsün Arat, kendini güçsüzmüşsün gibi görme. Asıl sen iyi ki varsın..." gülümsedi.

Tek dayanağım...

Bey babayla karargahtaydık, şu sorgu işleri hâlâ bitmemişti...

Hülya Hanım'la Arat ise alışveriş merkezindeydi, yol üzeri onları bırakmıştık. Ben yarım saat önce sorgumu vermiş bey babanın odasında oturuyordum.

Bir süre sonra odaya giren bey babayla ona döndüm.

"Çıkıyoruz, bitti." Başımı salladım ve ayağa kalktım. Birlikte karargahtan çıkmış arabayı park ettiğimiz yere yürüyorduk.

"Ayağın daha iyi mi oğlum?"

"İyi, eskisi gibi değil. Yürüyebiliyorum en azından. Sadece izlerin kalmasından korkuyorum."

"Kalıcı iz değiller, bu meslek hayatımda bu yaralarından daha beter yaralarım olmuştu. Baksan iğne ucu kadar iz göremezsin. İçin rahat olsun o yüzden oğlum, başarılı bir asker olacaksın." Gülümsedim.

Tam arabaya binecekken bir el silah sesi duyuldu. Bey babadan gelen acı dolu inleme sesiyle ona döndüm hızla. Karnı ve kalbinin arasını tutuyordu. Gözlerim irileşmiş kan olan tişörtüne bakıyordum.

Ayaklarında derman kalmamış yere yığılmıştı. Etrafa baktım kim vurdu diye ama kimse yoktu!

Elini yarasından çekip baktım. Çok kan akıyordu!

"İyi misin?!"

Bu nasıl soru Araz?! İyi olabilir mi sence?!

"İyiyim..."

Nah iyisin!

Karargahtan buraya doğru koşan askerler yanımıza gelmişti.

"Komutanım!"

"Ambulansı arayın!"

Gözleri gidiyordu, ne diye seslenecektim?

"Baba..." dudakları belli belirsiz kıvrılmıştı.

Gözleri tamamen kapanınca kolunu tuttum ve sarstım.

"Baba!"

NEEE NE OLUYOOOOO AYOLLLL

YAVAŞTAN PİŞMANLIKLAR BAŞLASIN BENCEEE

BEBİTOLARIMI BUGÜN ÇOK BEKLETTİÖ DİYE GECENİN YARISI İKİMCİ BÖLÜMÜ ATTIMM💅🏻💅🏻💅🏻

BU ARADA İKİNCİ BİR KİTAP DÜŞÜNÜYORJM OKUR MUSUNUZ

YOKSA BU KİTAP BİTTİKTEN SONRA Mİ OKURSUNUZ

YİNE GERÇEK AİLEM ERKEK VERSİYON OLCAK

SAHURDA YORUMLARDA GÖRÜŞÜRÜZZZ

HAMSİLİ RÜYALAR

🐟🐟🐟🐟🐟🐟

𝘈𝘳𝘢𝘻 𝘐̇𝘭𝘦 𝘈𝘳𝘢𝘵 (𝘎𝘦𝘳𝘤̧𝘦𝘬 𝘈𝘪𝘭𝘦𝘮)  ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin