7 BÖLÜM:KABULLENİŞ
Arelin anlatımıyla.
Elimdeki kadehi başımı diktim, karşımdaki gecenin manzarasına dalarak. Ayaklarımı titretmeğe başladım. Öyrenmek istiyordum, safirin neden sahnede öyle olduğunu. Kirli bir geçmişi olduğundan, bir qram şübhem yoktu. Onu umursamıyordum, ama sadece merak ediyorum. Söyledikleri her şey çok qaripdi. Sinirli, asabi, bir o kadarda eylenmeyi bilen biriydi. Sahnede neden sayıklıyordu? Bu kız neden yedi sayısına takılıydı? Sebeb neydi? Ölümünde neden orkide renk elbise istiyordu? Aklımda sorular yarandıkca başıma kadeh dikiyordum. Evet, bu geceyi mahvetmişdi. Ama asıl sebeb gece mahvetmesi değildi, neden öyle olduğuydu. Bana yalan söylediği gözlerinden belliydi zaten. Ansızın birden babamın odaya gelmesiyle bakışlarımı ona çevirdim. Sinirli gibiydi. Evet tam tahmin etdiğim gibi, sinirli addımlarla yanımda oturdu.
"Bu geceki defile o kız yüzünden mahvolmuş."dedi bana hesap sorar gibi.
"Evet."dedim sakince. Kahkaha atdı.
"Birde evet diyor. Kendi hayatını alt-üst edeceksin. Sırf o kızın babasından intikam almak için, kendi hayatını mahvetme. Evet benim hayatımı mahvetmiş ola bilir. Ama ben toparlandım. Değmeyecek biri için hayatını mahvetme."dedi babam yalvarırca. Burun kemerimi sıktım. Kadehi kafama diktim.
"Asla. Asla öyle bir şey olmayacak."dedim sakin ama bir o kadarda öfkeli çıkan sesimle. Babam başını olumsuz anlamında salladı. Ama ben intikamımı almadan ne o kızı bırakacaktım, nede babasının peşini. Ben Arelsem intikamımı alacağım. Ve bunu yapacaktımda. Elimdeki kadehi bir dikişte bitirdim.
Kendi şirketime gelmiş, yürüyordum. Ansızın telefon çalmasıyla, addımlarıma son verdim. "Ne var Leyla?"dedim bıkkın sesle.
"Benim yakışıklı sevgilim."dedi şımarıkca. Gözlerimi devirdim.
"Leyla biz seninle gerçekten sevgili değilik. Sadece bir süreliğine öyle olmamız lazım."dedim sinirli sesle.
"Ama sevgi-"sözünün devamına izin vermeyerek onun sözünü kestim.
"Kes artık şu sevgilim demeği!"diye sesimin tonunu yükseltdim.
"Ama insanların yanında öyle demiyorsun. Her kese sevgilim diye tanıtıyorsun."dedi ağlamaklı sesle. Her şey sadecevpara içindi oysaki.
"Seni bozmak istemiyorum Leyla."dedim sakinleşmeğe çalışarak.
"Ne oldu? Yoksa yeni asistanındanmı hoşlanıyorsun?"dedi cüretkarca. Elimle telefonu sıktım. Birden çatlama sesi geldi. Evet telefonun ekranı kırılmıştı.
"Bana bak Leyla. Bir daha bana böyle bir şey söylersen, seni doğduğuna pişman ederim!"dedim bağırarak. Tüm şirket bana baktı. Telefonu yüzüne kapattım. Birde bana kalkmış ne söylüyor.
Dünyada aşk diye bir şey yoktu. Varsada, benim için yoktu. Ve asla aşık olmak gibi bir hataya yol vermem. Aklıma gelen soruyla tüm dikkatim dağıldı. Safir her zaman geç geliyordu. Çünki her zaman cinayeti işlediği yere gidiyordu. Ama bu cinayet hala başlangıçtı. Kuzeyi aradım.
"Kuzey bu manyak yinemi orada?"dedim çatık kaşlarla.
"Sanada günaydın abi. İyiyim sen nasılsın?"dedi benimle dalga geçerek. Gözlerimi devirdim.
"Boş konuşma."dedim.
"Allahım sen bana sabr ver yarabbim. Sen deli, diğeri sendende deli."dedi sabr ister gibi. Ama gerçekten acımıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir
Paranormalİntikam, acı, aşk, korku, çocukluk, nefret, kin... Geçmişin acıları başkalarının canını yakarmıydı? Yakardı... Bu oyunda kurban kim olacaktı? Safir... Bu oyunun kurucusu kim olacaktı? Oniks... Geçmişte acıları olan, sevilmeyen, yaralarını kendi başı...