18 BÖLÜM:YIKILIŞ VE YÜKSELİŞ.

44 2 2
                                    

18 BÖLÜM:YIKILIŞ VE YÜKSELİŞ

Gece.

Ne yazıyordu orada? Benim adım.

Gece Işık.

Hayır. Bu bir şaka değilmi? Olamaz böyle bir şey. Asla mümkün değildi. Gözlerimi ovalayarak bir daha baktım.

Gece Işık.

Benim gözlerimde son zamanlar bozukluk vardı. Haydi. Şimdi yediye kadar sayacağım, düzelecek.

Bir.

İki.

Üç.

Dört.

Beş.

Altı.

Yedi.

Şimdi gözlerimi açacağım. Gözlerimi açtım.

Gece Işık.

"Kuzey orada ne yazıyor, gözlerimde bozukluk var benim."dedim ciddi ifadeyle. Bem olamazdım. İmkanı yoktu! Ne Arelden, ne Kuzeyden ses çıkmıyordu. Öylece kalmışlardı. Orada benim adım yazıyordu! Hayır, hayır, hayır, böyle bir şey mümkün değil!

"Arel."dedim kısık ve donmuş ifadeyle. "Orada benim ismim yazıyormu?"dedim inanmayarak. Öylece üçümüzde ekrana baka kalmıştık. "Hımhm."dedi şaşkınca. Ansızın birden Arelin bilgisayarı alıp, duvara atmasıyla, kulaklarımı kapadım. Geri geri addım atdım. Koltukta olan çantamı alıp, odadan hızla çıktım. Nerdivenleri süratla indim. Odadan bağırtı sesleri geliyordu. Nasıl olurdu? Böyle bir şey nasıl olurdu? Gözlerim dolmuştu. Kim böyle bir pislik yapardı? Evden hızlıca çıktım. Şu anda nereye gideceğimi bilmiyirdum.

Annem ve babam dört aylık başka bir ülkeye gitmişlerdi iş için. Evde yalnız ablam ve ben vardık.

Ne yapacaktım? Ben Arelin karısımıydım? Başımı ellerimle bastırdım. Bu nasıl bir kurgu? Nasıl bir tuzaktı? Peki ya şimdi ne olacaktı?

Ansızın birden gözümün kararmasıyla, kendimi ayakta tuta bilecek gücü hissetmedim. Acaba bu sefer kim kaçırmıştı? Bedenim boşalmış, gözümden yaş akmaya başlamıştı.

Gözlerimi açmamla, yüzümü buruşturdum. Bu odada çok kötü bir koku vardı. Yine küçük bir depodaydım. Acaba bu sefer ne isteyeceklerdi? Yine köşede birikmiş içki şişeleri vardı. Duvar köşelerinde örümcek ağları vardı. Yerde olan yırtık qazate, halatlar falan vardı. Ama bir fark vardı. Bu sefer elim kolum bağlı değildi. Karşımda ki kişiyi görünce, öyle baka kaldım.

Serter. Evet Serterdi. Bu kişi oydu. Simsiyah saçları vardı her zamanki gibi. Ama bu sefer saçları dağınıktı. Kabul edelim ki, karizmatik adamdı. Onu başdan aşağı süzmeye başladım. Serterde bir değişiklik vardı. Fazla yakışıklı olmuştu. Oda aynı şekilde bana bakıyordu. Başını omzuna düşürdü. En sonunda gözlerimiz buluştu. Gözlerime qarip bir şekilde baktı.

"Oniks'in safiri olmak için fazla güzelsin." Demek Serterde biliyordu bana safir dediğini. Güzel olmamdan rahatsız gibiydi. Neden safir dediği hakkında hiç bir şey bilmiyordum. O yapmıştı değilmi bu oyunu?

"Sen yaptın değilmi?"dedim nefret dolu sesle. Başını ağır ağır salladı. "Neden yaptın?"dedim soğuk sesle. "Aşağlık herif!"diye dişlerimin arasında tısladım Böyle bir iğrençliyi kim yapardı?

Yine beni derin bir şekilde izlemeye başladı. Bakışları haddinden fazla olduğu için rahatsız olmaya başlamıştım. Bakışları beni eleştirir gibi değildi, yan göz şeklimde değildi, anlamağa çalışıyormuş gibi bakıyordu. Suratıma baktı bir süre. Tam gözlerimin içime baktı uzun süre. Gözlerimi kaçırtmamıştım. Böyle korkusuz olmam hoşuna gitmemişti. Daha sonra buna son verdi. Yerinden doğrularak biraz ireli geldi.

SafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin