Merhaba arkadaşlar. Nasılsınızzzzz? Umarım iyisinizdir. Yukardaki fotoğrafın bölümle alakası yok, ama sadece kısaca ne yaşadıklarını anlatıyor. Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
9 BÖLÜM:MASA ALTI
İnsanoğlu önemsermiydi insanın duygularını? Kendi çıkarları için bir kalbi kolaylıkla kırmıyorlarmıydı? Gerçeklerle yüzleşmekten kaçmıyorlarmıydı? Kendilerini kabul etmiyorlarmıydı?
Oysa insan o zaman kırılırdı, yaşanacak mutluluklar varken, mutsuzluğa gömülüp susmak acıtmazmıydı?
Buseyle çok soğuk iletişimimiz beni çıkmaz bir kuyuda yalnız bırakıyordu. Ne kadar onunla konuşmağa çalışsamda, olmuyordu. İmkansızmıydı? İmkansızmıydı mutluluk? İmkansızmıydı gerçek gülüş?
Belkide mutluluk benim için imkansızdı...
Soğuk bir kış. Kalbini bile üşütecek bir kış.
Yine cinayeti işlediğim yerde, kendimi denizin dalgalarına bırakmışım. Leyal yanımda, başını omzuma koymuş. "Gece?"dedi Leyal omzumdan başını kaldırarak."Bende senin gibi güçlü biri olacakmıyım büyüyünce?"dedi bana merakla. Ansızın birden sorduğu soruyla tüylerim diken-diken oldu. Güç? Ben güçlümüydüm...? Bu kadar acıya dayanmak güçlülükmüydü? Peki ya ben? Acılara dayanacak kadar güçlümüydüm? Evet, belki de öyle. Kimisi için güç para, kimisi için güç kariyer, kimisi için güç başarı, kimisi için güç korkusuzluk, kimsi için soğukkanlı olmak, benim için acılara dayanmak...
Minik ellerimi ovcuma aldım.
"Sen bendende güçlü biri olacaksın büyüyünce."dedim gülümseyerek.
"Gerçektenmi?"dedi gözlerini büyüterek. Ona tüm samimiyetimle, " Evet."dedim. Deniz mavisi gözlerinde ışıltı yarandı.
"Söyle bakalım sen büyüyünce ne olacaksın?"dedim konuyu değiştirerek. Sorduğum sorunun ne kadar anlamsız olduğunu fark ediyordum.
"Ben avukat olucam."dedi özgüvenli bir şekilde. Onun bu haline güldüm.
"Avukatmı? Sen neden avukat olmak istiyorsun?"dedim meraklıca. Sanki denizin dalgalarında hayallere daldı.
"Adaletsizlik var. Dünyanı adaletsizlikten korumak istiyorum."dedi kararlı bir şekilde. Adaletsizliyin ne demek olduğunu nereden biliyordu?
"Adaletsizliyin ne olduğunu biliyormusun?"dedim kaşlarımı çatarak. Başını olumlu anlamında salladı. "Adaletsizlik masumların ödediği ceza."dedi bana bakarak. Dünya o kadar adaletsizdi ki, artık 5 yaşındaki bir çocuk bile biliyordu ne demek olduğunu. Hatta buda adaletsizlikti.
Küçük bir çocuğun şuanda oynaması gerekirken, dünyadaki adaletsizliyi far etmişti. Buda adaletsizlikti.
Adaletin yerin dibine girsin dünya!
"Doğru Leyal. Sana bunu kim söyledi?"dedim onunla aynı hizaya gelerek. Birden yüzündeki gülümseme bir çiçek gibi soldu. Onun gülüşünün solmasıyla benimde gülüşüm soldu.
"Annem ve babam gökyüzüne gitmezden önce, bir-birlerine bağırıyorlardı. Babam her zaman bize kötü davranırdı. Ama sonra biliyormusun, akşamlar gelip saçımı öpüp özür dilerdi. Bir gün yine bağırıyorlardı. Bense ağlamaya başlamıştım. Annem ağlayarak bir odaya gitti. Bende onun arkasından giderek karşısında durdum, "Adaletsizlik resmen."dedi. Sonra ben adaletsizliyin ne demek olduğunu sordum. Annem bana dedi ki, "Masumların ödediği ceza."diye bana söyledi. O günden sonra avukat olmak istedim."dedi hızla konuşarak. Sertçe yutkundum. Evet, Leyal avukat olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir
Fantastiqueİntikam, acı, aşk, korku, çocukluk, nefret, kin... Geçmişin acıları başkalarının canını yakarmıydı? Yakardı... Bu oyunda kurban kim olacaktı? Safir... Bu oyunun kurucusu kim olacaktı? Oniks... Geçmişte acıları olan, sevilmeyen, yaralarını kendi başı...