8 BÖLÜM: ACIMASIZ BİR OYUN
*karşımda titrerken neden hoşuma gitmesinki?*Gecenin anlatımıyla
Gözlerimi açtım. Karanlık rüyadan, aydınlığa vardım. Etrafa baktığımda ilk Areli gördüm. Sonra her şey aklıma gelmeye başladı.
Biz kaza yapmıştık!
Benim kafam dehşet derecede ağrı vardı. Arelin kafası kanıyordu, başı direksiyona yatılıydı. Korkunç görünüyordu. Ellerini cam parçaları kesmişti. Aynı zamansa yüzündede bir kaç kesik vardı. Göğsüm hızla inip-kalktı. Gözlerim dolmağa başladı.
"Arel?"dedim başını kaldırarak. Uyanmadı. "Arel kalk!"dedim bağırarak. Her bağırdığımda kafamdaki ağrı, kulağımdaki çınlama daha da artıyordu. Arabanın önünden dumanlar çıkıyordu. Yaşıyordu değilmi? Bir anda bağırtı sesleri gelmeye başladı. Şimdi anladımki, burada bir sürü insan etrafımıza toplanmıştı.
"Hanımefendi iyimisiniz?"diye bir kadının sesini duydum. "Uyanmıyor."dedim fısıltı gibi çıkan sesimle. Yaşlı bir kadındı. Bir sürü insan beni arabadan indirdi. Artık gözyaşlarım hıçkırıklara çevrildi. "Ama o. O uyanmıyor."dedim parça-pörçük sesimle. Yaşlı kadının karşısında ağlamaya başladım.
"Uyanmıyor!"dedim ellerim titreyerek. "Bak kızım, şimdi ambulansı aradım. Birazdan gelecek. Sana söz veriyorum uyanacak."dedi yorgun sesiyle. Ona baktığımda kanaması gittikce çoğalıyordu.
'Onun için neden ağlıyorsun? Ağlama Gece. Sakın ağlama.'dedim içimden. Ağlamayacaktım benim hayatımı değiştiren kişi için. Ağacın dibinde oturdum. Her kes bağırırken ben kendimi bir karınca gibi küçücük hissetdim. Aniden aklıma gelen işle arabaya koştum. Areli yerinden kıpırdatmamışdılar. Arelin dediği sözler aklıma geldi...
-"Eğer bana bir şey olursa, telefonumu ya kendinde sakla, ya da telefonu ortadan yok et."
-"Neden? Bir telefonla ne olabilirki?" Güldü
-"Sen dediğimi yap sevgili asistanım."Aklıma gelen sözüyle her kesin arasından geçerek, arabay aramaya başladın. Arelin ciplerine baktım ilk önce, ama orada yoktu. Yerleri aramaya başladım. "Neredesin?"diye kendi-kendime mırıldandım. En sonunda bulduğumda telefonu hızla kaparak, arabadan çıktım. Her kes bana baktı. Muhtemelen ne yaptığımı merak ediyorlardı. Hiç kimseye açıklama yapmadım. Başımdaki kanama, ve ağrı git-gide artıyordu. Ansızın birden gözümün kararmasıyla ,ağaçdan tutundum. Ama beni birisi tutdu. Bu kişi Kuzeydi. Gözlerimi sıkıca kapayarak saymaya başladım. "Bir, iki, üç , dört, beş, altı, yedi."diye saymağa başladım. "İyimisin?"dedi Kuzey endişeli sesle.
"Sen ne zamandır buradaydın?"dedim ama kulaklarımın batmasıyla duyamadım. Ambulans gelmişti, Areli taşıyıcıya koyarak bindirdiler. Bende onun arkasından gitmeye başladım. Başımdaki ağrıya rağmen, zorlada olsa gittim. Ambulansın arka kapısının kapısını bağlayacaklardı ki, elimle durdurdum.
"Bende geleceğim."dedim kapıdan zorla tutunarak. Hemşireler bana baktı.
"Olmaz siz gelemezsiniz."dedi bana karşı sesini yükselterek. Kaşlarımı kaldırdım.
"Ben onun sevgili asistanıyım. Geleceğim."dedim başımı dikleştirerek.
"Asistanısınız diye sizdemi geleceğinizi sanıyorsunuz?"dedi kız beni küçümseyerek.
"Sen biluyormusun o kim? Ve ben kimin asistamıyım?"diye bu defa ben ona küçümser bakışlar yollandım.
"Kimmiş?"dedi başını sağa-sola sallayarak." Arel Korkmaz. Ben Arel Korkmazın sevgili asistanıyım."dedim açıklama yaparak. Kızın aniden yüz ifadesi değişti. Başını aşağı saldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir
Paranormalİntikam, acı, aşk, korku, çocukluk, nefret, kin... Geçmişin acıları başkalarının canını yakarmıydı? Yakardı... Bu oyunda kurban kim olacaktı? Safir... Bu oyunun kurucusu kim olacaktı? Oniks... Geçmişte acıları olan, sevilmeyen, yaralarını kendi başı...