Yakınımdasın, ama uzak gibisin...
Yakın ama uzak, sanki her an kaybolabilirmiş gibi...
Tam karşımda duruyorsun, ama kaybolmuşsun...25 BÖLÜM:GİZLİ BİR FOTOĞRAF
Şu anda eve elimi kolumu sallayarak giriyordum. Arelden fırça yiyecektim, ama ne yapalım? Onun her dediği olmayacaktı ya. Kapını yavaşca açtım. Sanırım hala kahvaltı yapmıyorlardı. Ama bende kahveden başka hiç bir şey yimemiştim. Açtım. Ansızın birden yukarıdan bana bakan kişiyi görünce sertce yutkundum. Oysa ağır ağır merdivanları iniyordu. Kafasına taş saldığım, yine beyazlar içindeydi.
"Neredeydin sen?!"dedi ilk fırçamı çekerek.
"Dünyada."dedim şirin şirin gülerek.
"La havle."diye mırıldandı.
"Sana nerdeydin diye sordum!"dedi üzerime yürüyerek. Koşarak ondan uzaklaştım.
"Koşu yapıyordum."dedim hızlıca.
"Benden habersiz gitmeyeceksin demedim mi sana?"diye sesini yine yükseltdi. Hayır, korumalarına söylemişti.
"Yo, demedin."dedim boş bir tavırla. Kaşları derin şekilde çatıldı. Sabah sabah onu sinirlendirmeyi iyi başarıyordum. Eh yani. Ne yapalım?
"Nasıl?"dedi anlamayarak.
"Sen bana demedin ki, korumalarına demişsin."dedim dudağımı bilmem ifsdesinde büzerek. Arel bana, beni her an boğa bilecekmiş gibi bakıyordu.
"Sen beni her gün beni sinirlendireceğine yemin mi ettin kızım?"dedi ciddi ifadeyle. O ciddiydi, bende ciddi olayım.
"No."dedim başımı olumsuz sallayarak. Gözlerini sabır ister gibi yumdu. Tekrar açtığında, kelimeleri yuttuğunun farkındaydım.
"Oniks."dedim karnımı tutarak.
"Ne var safir?"dedi bıkkın sesle.
"Açım."dedi dudaklarımı büzerek. Ağzıyla elini örterek, kısık sesle güldüğünün farkındaydım.
"Senin aç olmadığın zaman varmı acaba?"dedi beni kınayan gözlerle. Eh, ne yapayım?
...
Bu ev çok sıkıcı olmağa başlamıştı. Ve benim aklımda onlarca düşünce vardı. Serterin dedikleri resmen beni çıldırtıyordu. Ne demek istiyordu? Ne yapmak istiyordu?
"Bir pion gibi işlendiğinin farkında değilsin!""Ne sanıyordun sen?! Arelin seni, zengin bir iş adamının kızı olduğu için mi seninle çalışmak istediğini mi?!"
"Sen sadece onun için bir piondun.""Anlamıyorsun değil mi?"
Evet. Beni Bartuyla karşılaştırdığında söylemişti bunları. Bir şey vardı işte! Bir şey vardı! Bana karşı bir şey vardı!
Serter beni neden Arelle evlendirsin?
Evet. Bu sorunun cevabı belki acı çekmesini istiyordur. Belki geçmişleri vardı. Ama Leyla ? Hiç bir şey yerine tam oturmuyordu. Her şey karma karışıktı. Ne yapacağım hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Ama gözümle görmediğim, kendi kulaklarımla duymadığım sözlere asla inanmayacaktım.
...
"Bartu?"dedim telefonu kulağıma dayayarak. Ne için aramıştı?
"Güzelim."dedi şirin sesle. Yüzümde buruk bir tebessüm yarandı.
"Gel sana süprizim var."dedi cilveli sesle. Şimdiden merak etmeye başlamıştım. Ne süprizdi acaba?
"Tamam konum at geliyorum."dedim heyecanla. Acaba neydi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safir
Paranormalİntikam, acı, aşk, korku, çocukluk, nefret, kin... Geçmişin acıları başkalarının canını yakarmıydı? Yakardı... Bu oyunda kurban kim olacaktı? Safir... Bu oyunun kurucusu kim olacaktı? Oniks... Geçmişte acıları olan, sevilmeyen, yaralarını kendi başı...