Bölümü beğendiyseniz oy verip yorum yapar mısınız...
Bölüm Şarkıları: Ahiyan- Kurtulmak
Göksel- Yalnız Kuş
🍀
Keyifli okumalar🍀
😀
"Yahu tığtor xanım siz beni niye anlamisiz!"
"Çünkü içtiğiniz ilacın doğum kontrol hapı olduğunu kabullenemiyorsunuz beyefendi!"
Elimi başıma atıp hafif ovaladım cidden sinirlerim bozulmaya başlamıştı. Yirmi dakikadır kaşımdaki adama bir aydır kullanması gereken mide ilacı yerine doğum kontrol hapı içtiğini ispat edemiyordum.
"Yav yoğ bende size diyimki ben evli deyilem!"
"Bu içtiğiniz gerçeğini değiştirmiyor Halit bey."
Sabrım tükenmeye başlıyordu sakin kalmak için içimden sayı saymaya başladım ama bu adam resmen beni sınıyordu!
Gözlerimi kısa bir an kapatıp açtım sakince gülümsemeye çalıştım elime bana göstermek için getirdiği ilacı alıp gözünün önüne getirdim, "Bakın Halit bey sizin içmeniz gereken ilaç 40 mg Nexium mide koruyucu ama bana getirdiğiniz ilacın adı 30 mg Ella bu bir doğum kontrol hapı."
Ağzını açıp tekrar savunma yapacağı yerde onu bastırarak cümleme devam ettim, "Siz bunun nereden geldiğini bilmiyor olabilirsiniz ama sonuçta düzenli olarak kullanmışsınız yani bu gerçek değişmez şimdi size bir mide ilacı yazıyorum bu defa eczacıyla bizzat kendiniz görüşün ilacın neye benzediğini bizzat kendiniz görün sorumsuzluk istemiyorum!"
Okuma bilmeyen hastam ilacını da dayısının oğluna aldırmıştı o gittikten sonra muhtemelen -artık kiminse- on dört kişi yaşadıkları evlerinde doğum kontrol hapı bulmuş düzenli olarak içmişti. Kimsenin neden uyarmadığını söylediğimde evde okuma yazma bilenin sadece 10 yaşındaki yeğeni olduğunu, o da anlamaz diye göstermediğini söylemişti.
Üzücü ama bir yandan komik gelen olaya tüm ciddiyetimle ve profesyonelce yaklaşmaya çalışıyordum. Karşımda bana mahcupça bakan adama üzülmeden edemedim bir yandan da bakışları yerde, "Şimdi ne olacak bu hap bişe eder?"
Elimi enseme attım sıkıntıyla, inan bilmiyorum Halit bey demek istesem de bozuntuya vermedim sonuçta 6 sene okudun nasıl bir şey bilmezsin diye sorarlardı adama! Kısa bir an düşündüm, "Kadın doğuma mı yönlendirsek sizi..." diye mırıldandım sessizce ama duymuş olacak ki hiddetle bağırmaya başladı, ani sesten yerimden sıçradım.
"Sen benimle dalga mı geçisin tığtor bi Hakkariye rezil edecağsın beni?!"
Hapları löp löp götürürken iyiydi ama demek istedim ama zaten utançtan saldırganlaşmıştı o yüzden daha da üzmek istemedim sinirinden asla etkilenmemiş bir şekilde, "Oturur musunuz beyefendi bu sadece bir çözüm başka fikirlerimde var. Ürolojiye de gönderebilirim... Ayrıca farz edin mecbur kaldınız gitmeyecek misiniz ne rezilliği yahu!"
"Vallah sen benimle eğlenisin!"
Ağladı ağlayacaktı ama hala bağırıyordu. Derince bir nefes aldım elimi sıkıntıyla tekrar anlıma attım o hala bağıra çağıra söylenmeye devam ediyordu sanırım tüm hastaneyi başımıza toplayacaktı lakin asla aldırmadım.
"Böyle iş mi olur devletin tığtoru bizimle eylenir aşağlir resmen. Bu mu doğu halkına verilen değer!"
Hiddetle kalktım yerimden. Şu ana kadar çekmiştim çünkü haline üzülmüştüm ama şimdi sabrımın sonuna gelmiştim, "Size tam yirmi beş dakikadır nazikçe yanlış ilacı kullanmanız gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Yetmezmiş gibi sanki hapı ben kullanmışım gibi kendi kendinize triplere giriyorsunuz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HUDUT
Acción"Tatlı dile, güler yüze Doyulur mu, doyulur mu?" Sesli kahkahalar eşliğinde Neşet Babaya eşlik ediyordum, rakı bardağını kafama diktim ardından gözlerim karşı masaya kaydı. Dirseklerimi masaya yasladım, elimdeki rakı bardağını masaya indirdim usulca...