17. Bölüm

1.9K 119 57
                                    

Bölüme başlamadan küçük bir uyarı yapmak istiyorum arkadaşlar. Ameliyat sahneleri yazabileceğimi sanmıyorum. Bu konuda biraz bile bilgim yok yanlış absürt sahneler yazacağıma yazmamak tercihim yani kısa tutacağım. Bu konuda ana karakterimin doktor olması fazla zorluyor ama bana saygı duyarsanız sevinirim...

Keyifli Okumalar<3

☂️

Sınırda çatışma çıkmış! Ağır yaralı bir asker var! Ferda hocam yetişin!"

Bedenimdeki kan akışı tamamen durdu. O asker... Benim kocam mıydı? Ben onun yüzünden evlenmemin bedelini beni korumak isteyen adamın ölümüyle mi ödeyecektim?

 Benim kocam mıydı? Ben onun yüzünden evlenmemin bedelini beni korumak isteyen adamın ölümüyle mi ödeyecektim?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"İç kanaması var, kaburgalarında kırıklar var!"

"Hocam ameliyata almalıyız!"

"Metin hocayı arayın acil!"

Saçlarımı hızla arkamdan toplarken koridorun sonundaki ameliyathaneye yürüdüm. Kaybedecek vakit yoktu Metin hoca gelene kadar ilk müdahaleyi yapmalıydım.

Giydiğim topuklulara lanet ettim. Normal şartlarda nöbet günlerimde topuklu giyinmezdim ama bugün nöbet saatimin az olduğunu bahane ederek sanki içime doğmuş gibi giyinmiştim şuanda da onlara lanet ediyordum.

Saçlarımı topladıktan sonra tıbbi boneyi saçıma bağladım. Sonrasında ameliyat önlüğümü üzerime geçirdim. Eldivenlerimi taktıktan sonra,  krem rengi topuklularımı çıkarıp köşeye koydum.

Bugün benimle birlikte Selen'in nöbeti vardı. O da yanımda hazırlanırken giyebileceğim bir ayakkabı bulmasını istedim.

Kafada ki sesleri susturamamak lanet bir şeydi. Şartlar ne olursa olsun mesleğimi yaparken, acil bir durumda asla duygu karıştırmazdım işime. Otoriter, işinin hakkını veren bir kadındım ama şimdi ellerimin titremesi de neyin nesiydi?

Orada yatan benim kocam da olabilirdi, onun bir askeri de veya başka bir asker ama ben böyle yaparak yaşayabileceği dakikaları elinden alıyordum. Kesinlikle kendime gelmeliydim!

 Gözümden birkaç yaş istemsiz dökülse de hemen sildim. Duruşumu dikleştirdim, yüz ifademi ciddileştirdim acilen kendime gelmeliydim.

Selen koştur koştur bana hastane terliği bulduğunda giyinip ameliyathaneye girdim. Ayaklarım geri geri gitmek istiyordu ama buna izin veremezdim. 

Cesaretimi toplayıp sedyede yatan adama baktım.

☂️

Yaşla dolu, yeşil gözlerine bakıyorum "Korkma, kurtulacaksın korkma..." diyorum başı dizlerimdeyken.

Şakağında bir damla yol çizerek inerken gülümsüyor, "Neden korkayım hocam en kutlu ölümle şereflendirildim ben..." 

İkimizde biliyorduk buradan kurtuluşumuz yoktu ve benim elimden gelen hiçbir şey yoktu, kahroluyordum.

HUDUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin