HUDUT

1. BÖLÜM

Bölüm şarkısı: Deniz Toprak- Hazan Nedir

Keyifli okumalar :)

                                                                           😊

2021 Hakkari- 2. Hudut Tugayı

"Sayın seyirciler yayınımıza bir son dakika haberiyle ara veriyoruz!"

Televizyon ekranında büyük bir son dakika yazısı belirdi. Tüm kanallarda aynı haber yayınlanıyordu. 

Türkiye'den İdlib Türkmen bölgesine gönüllü yardım götüren 7 kişilik bir grup terör örgütü tarafından suikaste uğramış ve esir düşmüştü.

"Pazartesi akşamı İdlib Türkmen Bölgesine gönüllü yardım götüren yedi kişilik ekip arasında  CENTRAL HOSPITAL sahiplerinden Engin Gülsoy ve Meltem Aslanoğlu'nun kızı Ferda Gülsoy olduğu da gelen bilgiler arasında!" 

On yedi saattir kaybolan kişilerden haber alınamıyordu. Annelerin yanan ciğerini fırsat bilen soysuzlar da yanan ateşe odun atıp devlete karşı duruşunu açıkça belli ediyordu.

Tüm gözler Türk Silahlı Kuvvetlerine çevrilmişti zira bu sessizliği asla hayra alamet değildi. 

Haklılardı da, o gece Enver Binbaşı ve üsleri büyük bir toplantı düzenlemişti. Gerekli izinler alınmış, gerekli kararlar onaylanmıştı. 

 Kafasını dosyalardan kaldırıp hazır da bekleyen askere komut verdi yaşlı adam, "Yüzbaşı Akyel'i buraya çağır asker." dedi.

🤠

Sigarasından son bir duman çekip yere attı Yüzbaşı ardından ifadesiz bakışlarını sigaraya çevirdi. Tam sönmemişti aslında rüzgar vurdukça cılız bir çabayla harlanıyor sonra tekrar sönmeye yüz tutuyordu. Ne sönüyordu ne de tam anlamıyla yanmayı başarabiliyordu. Kendince bir çaba içindeydi o da işte.

Askeri postallarıyla sertçe ezdi izmariti.

Rüzgar ne kadar şiddetli olursa olsun yanmayacaktı o izmarit bunu başaramayacaktı bari boşuna zamanından almasındı. Yüzbaşı kendisine kayıp olarak gördüğü her şeyi yok ederdi. İzmarit gibi, soysuz gibi.

Sert adımlarla karargahın içine girdi. Nöbetteki askerlerine kısa bir bakış attı, askerler onu görünce ayağa kalkmış ürkek bakışlarla emir vermesini bekliyorlardı. Sadece baş selamı verip geçti yanlarından ikisi de rahat bir nefes aldı giden adamın arkasından, adamı gördüğü yerde geriliyorlardı haksız da değillerdi onun önünde gerilmemek yürek yemişlik olurdu.

Sonunda Timinin hazırlandığı odanın içine girdi, askerleri yaptığı işi bırakıp ona döndü. Oturdu ve köşede kimsenin dokunmaya cesaret edemediği silahını eline alıp kontrol etmeye başladı.

 O sırada herkes yaptığı işe geri döndü çünkü komutanlarından onay almışlardı rahat olmak için. Ardından Yüzbaşı gözlerini Emin'e dikti, devam et anlamında. Yüzbaşı içeriye girmeden önce Emin olayla ilgili bildiklerini anlatıyordu girince yarım kalmıştı. 

Zaten olayın her bir noktasına hakimdi, operasyon anlatılırken öğrenmişti lakin Emin arkadaşlarına anlatıyordu muhtemelen arkadaşlarına sadece gerekli yerler anlatılmıştı ve arkadaşları o gelmeden önce Emin'i merakla dinliyordu o yüzden bozmak istemedi.

" Şerefsizler çocuklar için gönderilen kıyafet yardımlarını bile yakmışlar geride bir şey bırakmamışlar!" diye şiddetle konuştu Emin aynı zamanda matarasını çantasına yerleştiriyordu.