o t u z u n c u ❥

631 124 281
                                    

🌃

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


🌃

Üflesen yere yığılacak bir bedenim, kuş kadar kalbim, hemen akmak üzere olan yaşım ve zayıf bir kişiliğim var. Senin gibi değilim ben, dokunsan ezilirim.

Fazladan bir nefrete ya da düşmanlığa dayanamam. Bir avuç sevgi veren herkesin kölesi olurum, sıktığın bileğimin kendine bile faydası yok.

Yalvarırım yok etme beni.

Zira sandığın kadar dik duramam. Ufak bir dokunuşta yerle bir olurum...

Barbaros içimden geçen tüm bu düşünceleri duyamıyordu elbette ama ben hemen önünde, duvarla sıkıştırdığı aralıkta kapattığım gözlerimle sürekli aynı şeyleri dile getiriyordum içimden. Titriyordum. Korkuyordum. Kırılıyordum. Evet Beyza da onun için nefret duyulası biriydi ama ben kimdim? Kendi kendine gelin güven olan parazitten başkası değildim. Bu düşünce beni içten içte kemirerek kırıyordu. Sanki onun varlığıyla benim de varlığıma alışmış olmasını varsaymıştım ve şimdi işler tam tersi şekilde olmuştu. Sinirini geçirmek için pek kuvvetli biri de değildim ki. Dişinin kovuğuna bile yetmez beni hırpalamak...

Kesik kesik gelen nefesleri yüzüme çarparken gözlerimi açmaya korkuyordum. Bu banyoda, kimselerin haberi yokken, önüme çıkma da demişken, beni yok etmemesi için hiçbir sebep yoktu. Bunu da istediği şekilde yapabilirdi. O fırsatı ona vermiştim.

Karşıma çıkma dedikten sonra bu şekilde karşılaşmak onu sinirlendirmiş olmalıydı. Öyle düşünüyordum. Konunun ben olduğunu düşünüyordum. Zavallı bir evsizin biricik banyolarını kullanması ve karşısına çıkmamasını söylemesine rağmen başına bela olması, işte sırf bu yüzdendi siniri...

Bu ailenin hayatında değil figüran bir hiç olduğumu unutuyordum çoğu zaman. Bu an da onlardan biriydi işte. Lanet olası banyolarını kullanmam kimsenin umrunda değildi. Biraz su ve havlu elinin kirleri sayılırdı.

Barbaros üstümden ayrılıp sinirli adımlarla banyo içinde volta atarken "Karşıma çıkma demiştim," diye tısladı. Ellerini belinin iki yanına koyup bana bakarken ürkekçe ona baktım. Ne yaptığımı bilmiyordum. Endişe ile büzüşüp öylece beklerken tek kelime edemedim. Açık olan omuzlarımı kollarımla kapatmaya çalışıp yüzüne baktım. Bir şey daha söyleyecekti ki dışarıdaki Beyza'nın sesinden dolayı gidip duşun suyunu açtı ve yeniden yanıma gelip biraz daha yükseltti sesini.

"Giyin çabuk."

Dışarıdakiler anlayamasın diye suyu açtığını fark ettiğimde biraz olsun aklım başıma gelmişti. Bir kere daha söylemesine izin vermeden yerdeki kıyafetlerimi alıp göğsüme bastırdım. Bana bakmaya devam ettiği için havlumu açamıyordum. Fark etmesi çok sürmedi ve sanki görecek kayda değer bir şey yok dercesine bakarak gözlerini devirip arkasını döndü. Bu normalde beni kıracak olsa da şu an o kadar korkuyordum ki hiç üstünde durmadım ve hızla giyinmeye başladım. Sabırsızca beklerken giyinmiştim. Elimdeki havluyla öylece beklerken önünü döndü.

HAYATTA KALMA SANATIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin